Lisans Sonrası Kapağı ABD'ye Atmak İsteyenlere Tecrübeli Birinden İlaç Gibi Öneriler

Uzun süredir ABD'de ikamet eden ve çalışan Sözlük yazarı "diesel1907", yurt dışında şansını denemek isteyenler için (özellikle ABD) çalışma şartlarını ve dahasını güzel bir muhabbet diliyle aktarıyor.
Lisans Sonrası Kapağı ABD'ye Atmak İsteyenlere Tecrübeli Birinden İlaç Gibi Öneriler
iStock


dışarıdan gelen biri için avrupa, kuzey amerika ve avustralya gibi yurtdışı ülkelerinde iş bulmak maalesef giderek zorlaşıyor ve bunu son 2-3 senedir net bir şekilde gözlemleyebiliyorum

bunun sebebi avrupa'da sürekli artan ırkçılık veya donald trump'ın başkan olması değil. son yıllarda gelişen yabancı karşıtı politikaların etkileri henüz iş hayatında görülmedi. yurtdışında iş bulup göçmeyi zorlaştıran şey bambaşka bir şey: hindistan, çin, pakistan gibi ülkelerden milyonlarca eğitimli ve donanımlı insanın batı ülkelerine akın akın gelerek buradaki tüm çalışma izni kotalarını doldurması.

intel'den örnek vereyim, abd'nin veya avrupa'nın herhangi bir şehrindeki herhangi bir mühendislik pozisyonu için ilan verdiğimizde 400'den fazla başvuru oluyor ve bu başvuruların çoğu hindistan, çin, pakistan gibi ülkelerden göç etmek isteyen kişilerden geliyor. bu kişiler hazırladıkları cv'lerinde ne kadar dürüstler bilmiyorum ama bazılarının cv'leri oldukça ilginç şeylerle dolu. mesela geçen gün başka bir şey için veri toplarken denk geldiğim bir cv'de pakistanlı bir elemanın 2 farklı dalda doktorası vardı. hindistanlı bir elemanın cv'si doğru söylüyorsa kendisinin aynı zamanda 4 farklı mühendislik dalında diploması vardı. çinli bir elemanın cv'sinde anlatılanlar doğruysa eleman 6 farklı dil biliyordu. başka birinin aldığı ödüllerin listesi cv'sinden uzundu. abd veya avrupa'ya göç etmek isteyen çinli veya hindistanlı birinin cv'sine yazdığı bilgileri teyit etmek çok zor.

microsoft, intel, apple gibi teknoloji şirketlerinin abd ofislerindeki müdürlerin %30'luk bir kısmı hindistan, çin gibi ülkelerden gelen kişilerden oluşuyor ve bu kişiler genelde ise alımlarda kendi hemşerilerine öncelik gösteriyor

amerikalı müdürler bu konuda biraz daha adil gibi gözüküyor ama önlerine gelen yüzlerce cv içinde seçim yaparken ne tür kriterler kullandıklarını ve cv'lerde yazılanların doğru olup olmadığını nasıl teyit ettikleri belli değil. bir de bu şirketlerin hindistan, çin gibi ülkelerindeki ofislerde çalışıp da abd'deki ofise transfer olmak isteyen de çok sayıda insan mevcut. genelde bu tür kişilere öncelik veriliyor.

mesela geçen seneye kadar 400'e yakın türk'ün çalıştığı istanbul'daki "intel türkiye" ofisi kapandı ve burada çalışanların bir kısmının işine son verilirken önemli bir kısmı da oregon ile california'ya transfer edildi. birçoğunun intel türkiye'nin kapanma haberini duyunca önce moral bozukluğu yaşadığını, daha sonra transfer haberi gelince çok mutlu olduklarını duydum (genelde evden çalıştığım için buraya transfer olan türklerle fazla tanışma fırsatım olmadı ama umarım oregon'dakiler hayatlarından memnundurlar. kendilerine özellikle marketing departmanında esprili olarak "turkish mafia" lakabının verildiğini duydum).

şu sıralar microsoft ile beraber ortak bir proje üzerinde çalıştığımız için microsoft bünyesindeki bazı kişilerden yeni öğrendiğim bir bilgiyi paylaşayım. microsoft'un ana kampüsü washington eyaletinin seattle şehrinde (redmond bölgesinde) yer alıyor (zamanında ssg de burada çalışıyordu). buna 3 saat mesafede kanada'nın vancouver şehrinde bir microsoft kampüsü daha var. bu uydu kampüste yaklaşık 5-6 bin mühendis çalışıyor. bu mühendislerin ortak özelliği neredeyse tamamının abd'ye çalışma izni almaya çalışırken kotaya takılmasıymış. microsoft abd'de kota yüzünden çalışma izni alamadığı bu mühendislere kanada çalışma izni verip 2-3 sene kanada'da "zorunlu hizmet" verdiriyormuş ve kota çıktıkça bunları abd'ye transfer ediyormuş. yani adamlar sırf bu amaç için vancouver'da milyonlarca dolarlık yatırım yapıp kampüs kurmuşlar.


abd'de kurumsal bir şirket ise eleman alırken her şey eşitse önceliği şu şekilde oluyor

1) amerikan vatandaşı veya green card'lı kişi

2) daha önce abd'li şirketlerde çalışmış ve halihazırda çalışma izni olan göçmen

3) aynı şirketin başka ülkelerindeki ofislerinde çalışan göçmen

4) üniversiteyi abd'de okumuş göçmen

5) dışardan gelen ve abd tecrübesi olmayan göçmen. bildiğim kadarıyla avrupa'da da buna benzer bir algoritma işliyor.

şimdi gelelim cv tavsiyelerine

bu tavsiyeler sadece abd'ye özgüdür ve diğer ülkelerde cv kültürü daha farklı olacağı için aynı sonuçları vermeyecektir. oldukça basit, 2 sayfadan oluşan bir cv'im var ve bu basit cv sayesinde son 2 senede amazon, disney, boeing gibi bir çok şirketten görüşme teklifi aldım. yani işin sırrı uzun ve detaylı cv'lerden çok basit ve bilal'in (veya ik'da çalışan birinin) bile anlayabileceği sadelikte cv'lerde yatıyor. listeye başlıyoruz:

1) bir çok ülkede cv ile resume aynı anlama gelmekle beraber abd'de bu ikisi iki farklı şey ifade ediyor

genelde "cv" denen şey akademik iş başvurularında kullanılıyor ve sadece çalıştığınız yerler değil aynı zamanda bastığınız makaleler, yazdığınız kitaplar, katıldığınız konferanslar filan da yer alıyor. reşume ise özel sektörde kullanılıyor ve çok daha kısa oluyor. gerçi devlet dairelerinde kullanılan reşume'ler de var ve bunlar daha ayrıntılı ve daha uzun reşume'ler oluyor ama bunlara yine de cv denmiyor.

2) resume mümkün olduğunca kısa olmalıdır

araştırmalara göre çoğu mudur önüne konulan reşume'leri 30 ile 60 saniye arasında tarayıp o kişiyi arayıp aramama konusunda karar vermiş oluyor. abd'de insan kaynaklarının eleman alımındaki etkisi ve gücü yok denecek kadar az oluyor ve reşume'nizle daha çok işe eleman alacak olan müdürü ikna etmeniz gerekiyor.

3) peki abd'deki kurumsal şirketlerde insan kaynakları ise alım sürecinde ne yapar?

genelde bir iş ilanına 100 tane başvuru geldiyse insan kaynaklarındaki kişi bunları hızlıca tarayıp 5-10 tanesini müdüre iletir ve müdür bunlar içinden 3 tanesini seçip görüşmeye çağrılmasını ister. eğer bu 3 kişiden hiçbiri istendiği gibi çıkmazsa yeniden 5-10 kişilik bir grup seçilir ve müdür yine bunlardan 3 kişiyi seçip görüşmeye çağırır. insan kaynakları bu konuda bir karar verme mercii değildir ve en fazla tavsiyede bulunabilir. peki bu maddedeki tavsiye ne? aynı 2. maddede olduğu gibi burada da resume'nizin (özgeçmiş) kolayca okunabilmesi ve kısa olması önemlidir.

4) ilk 3 maddeyi toparlamak gerekiyorsa resume'ler kısa ve öz olmalıdır

özellikle abd'de "resumeniz ne kadar uzunsa o kadar iyi" kuralı geçerli değil. bazen başarıdan başarıya koşup ödüllerden ödül beğenen insanların 5-6 sayfalık resume'leri çoğu zaman okunmuyor bile. onun yerine 1-2 sayfalık basit ve sade bir şekilde yazılan resume'ler okunuyor. kurumsal şirketlerde çalışıp günde 400-500 resume okumayla yükümlü olan insanlar belli bir raddeden sonra uzun resume'leri hiç okumadan geçmeye başlıyorlar. kendimden örnek vermek gerekirse yıllar evvel kariyerime başladığımda 1 sayfalık reşume'm vardı ve şimdi 1 buçuk sayfa resume'm var ve son 2-3 yıldır başvurduğum hemen hemen tüm şirketlerden görüşme talebi geldi ki içlerinde bir sürü global fortune 50 markası vardı (yani kısaca resume'niz bu entry gibi uzun olmayacak).

5) peki resume kısaysa yaptığımız işi nasıl anlatacağız?

örneğin geçmişte 8 farklı şirkette 8 farklı pozisyonda çalışan biri nasıl herşeyi 1-2 sayfaya sığdıracak? öncelikle okuduğunuz en son okulu veya en son 2 okulu yazacaksınız. mesela üniversite, master ve doktora üçlüsünü bitirdiyseniz ilkokuldan doktoraya tüm okulları yazmanıza gerek yok. sadece master ile doktorayı yazmanız yeterli, zira şirket siz master yaptıysanız üniversiteyi de bitirmiş olduğunuzu anlayabilir. şu anda çalıştığım isimde sadece en son aldığım diplomanın kanıtı istendi çünkü onu aldıysam öncekileri de almış olduğum belliydi. atıyorum 3 farklı alanda lisans diplomanız varsa başvurduğunuz işle alakası olan diplomadan bahsedin. diyelim ki bilgisayar mühendisliği, tarih ve jeoloji konularında lisans diplomanız var ve bir bilgisayar mühendisliğine başvuruyorsunuz. reşume'de sadece ilk diplomadan bahsedin ve başvurunun yanında on yazı veya iş mektubu (cover letter) yazacaksanız diğer diplomalardan bu mektupta bahsedersiniz.

6) bunun dışında listelediğiniz işlerde de sadece şu anda başvurduğunuz işle alakalı olanları listeleyin

örneğin yazılım mühendisliği için bir şirkete başvurduysanız yıllar önce üniversite okurken migros'ta çalıştığınızı yazmaya gerek yok. şu anda başvurduğunuz ise en uygun olarak son çalıştığınız 3-4 şirketi yazmak yeterli olacaktır. bir de sürekli iş değiştiren biriyseniz ve son 5 yılda 10 farklı şirkette çalıştıysanız şirketler sizi almaktan ve size çalışma izni çıkartmaktan şiddetle çekinecektir. sırf bu yüzden bile reşume'yi kısa tutmak faydalıdır.

7) amerikan resume'lerinde yaş ve cinsiyet belirtilmez

iş ilanlarında bunların belirtilmesi yasaktır. mankenlik ve benzeri bazı istisnalar olsa da hiçbir işte yaş mevzusu gündeme getirilemez. hatta yaşınızı belli eden diğer bilgiler de (örneğin "kaç yılında liseden mezun oldun" gibi) sorulamaz. kendilerine ayrımcılık yapıldığını düşünen bazı kadınlar reşume'de isimlerini kısaltarak (örneğin alexandra yerine alex) bunun önüne geçmeye çalışabilir ve bu yasalar tarafından korunma altına alınmıştır.

8) yine amerikan resume'lerinde fotoğraf bulunmaz

bu yasak değil ama bugüne kadar fotoğraflı hiç resume'ye denk gelmedim. gerçi günümüzde linkedin var ve işverenler oradaki profilinize bakıyor ama orada bile fotoğraf zorunlu değil.

9) amerikan resume'lerinde "hobilerim", "boş zamanlarda yaptıklarım", "en sevdiğim kitap türü", "en sevdiğim film", "tuttuğum takım" gibi işle direkt alakalı olmayan bölümler bulunmaz

şirket başvuru formunda bunları sorabilir ama bu çok nadir görülen bir şey. bazen iş görüşmesi sırasında karşıdaki kişi stres olmasın ve rahatça konuşabilsin diye "bana hobilerinden bahset" gibi sorular sorulabilir ama bu resume'de yer almaz. zaten amerikan resumelerinin 1-2 sayfa olma sebebi de budur.

10) sadece başvurduğunuz işle alakalı yeteneklerinizi yazmanız beklenir

örneğin bilgisayar mühendisliği pozisyonuna başvuruyorsanız "bilgisayar kullanmayı biliyorum" demenize gerek yoktur zira bu zaten bellidir. kasiyerliğe başvuruyorsanız "dakikada 60 kelime yazabilirim" gibi bir bilgi ise yaramayabilir. excel kullanılmayan bir işe başvururken excel bildiğinizi söylemenizin faydası olmayacaktır. bu şekilde reşume'nizi kısaltabilirsiniz.

olayı apple'ın iphone dizaynı gibi düşünün. sade dizayn, az kelime, fazla komplike olmayan anlatım sizi her zaman öne çıkartacaktır. günümüzde bilgisayar programlarında bile bu özellikler aranıyor.


son olarak şu sıralar avrupa ve amerika'da teknoloji firmalarının harıl harıl eleman aradığı alanları sayayım

data science, artificial ıntelligence, machine learning, self-driving vehicles, virtual reality, cloud computing, high performance computing, 5g. tam rakam vermem yasak ama şu anda intel, microsoft gibi şirketler avrupa ve amerika'daki üniversitelere bu alanlarda daha çok öğrenci yetiştirsinler diye para yağdırıyor. şu sıralarda üzerinde çalıştığım bir proje sayesinde büyük kurumsal şirketlerin abd'de üniversitelerin lisans eğitiminde verdiği derslerine ve işlettiği kitaplara kadar karışabildiğini, hangi üniversitede hangi alanda eğitim verilebileceğini lobi faaliyetleriyle etkileyebildiklerini bizzat gördüm. çin ve hindistan gibi ülkelerde şirketler ders programında daha da söz sahibiler ve okullara para vererek hangi konuda kaç tane öğrenci yetiştirmesi gerektiğine dair kota bile veriyorlar.

atıyorum intel'in çin ofisinde çok yetkili mühendis bir abi ülkedeki en büyük üniversitelerin birinin bilgisayar mühendisliği fakültesine gidiyor ve fakültenin başındaki akademisyene "bize bu sene 50 tane machine learning işinden anlayan mühendis lazım, bunları yetiştirebilir misiniz" diyor. üniversite bugüne kadar o konuda hiç ders vermediyse intel üniversiteden 4-5 tane akademisyen seçip eğitim kampına yolluyor ve onlar da kamptan geri döndüklerinde o konuyu öğrencilerine öğretecek seviyeye geliyorlar. daha sonra çin'de o okulun o progamından mezun olanları intel havada kapıyor ve okula yüklü bir bağış yapıyor. bu şekilde h-1 kotalarını hep çinli ve hindistanlılar dolduruyor ama yine de yukarıda saydığım alanlara yoğunlaşırsanız yurtdışına çalışma izniyle gitme şansınız daha yüksek olur.

şimdilik bu kadar yeter. belki ileride başka şeyler de eklerim (eklemedi).

edit: ekşi sözlük'te yaptığım işi soranlar olmuş. şurada ayrıntılı bir şekilde anlattım


Bunları da beğenebilirsiniz