"Lyon Kasabı" Olarak Bilinen Nazi Subayı: Klaus Barbie

25 ekim 1913'te almanya'nın bad godesberg kentinde doğdu. genç yaşta nazi ideolojisine ilgi duymaya başladı ve 1935 yılında ss'in istihbarat kolu olan sicherheitsdienst'e katıldı. 1937'de nazi partisi'ne üye oldu. ikinci dünya savaşı'nın başlamasıyla birlikte, hollanda ve fransa'da çeşitli istihbarat görevlerinde bulundu. lyon, savaş sırasında fransız direniş hareketinin en güçlü olduğu şehirlerden biriydi. barbie, bu direnişi kırmak için gestapo'nun tüm araçlarını kullandı. sorgulamalar sırasında bizzat işkence yaparak, binlerce insanın ölümüne ve 7.500'den fazla yahudi'nin auschwitz gibi toplama kamplarına gönderilmesine neden oldu. barbie'nin yöntemleri, fiziksel ve psikolojik işkencenin en korkunç biçimlerini içeriyordu. elektrik şoku, su işkencesi ve kırbaçlama gibi yöntemlerle kurbanlarını sindirmeye çalışıyordu. onun liderliğindeki gestapo birimi, lyon'da bir korku imparatorluğu kurmuştu. en bilinen kurbanlarından biri, fransız direnişi'nin liderlerinden jean moulin'di. barbie'nin emriyle tutuklanan moulin, haftalar süren işkenceler sonucu hayatını kaybetti. en bilinen bir başka eylemi, 6 nisan 1944'te izieu'deki bir çocuk yurduna düzenlediği baskındı. bu baskında, yaşları 3 ile 13 arasında değişen 44 yahudi çocuk ve 7 yetişkin tutuklandı ve auschwitz'deki gaz odalarına gönderildiler.
1945'te nazi almanyası'nın çöküşüyle birlikte, klaus barbie savaş suçlusu olarak aranan bir isim haline geldi. amerikan istihbarat servisi tarafından yakalandığında, onun için adaletin tecelli edeceği düşünülüyordu. ancak soğuk savaş'ın başlamasıyla, batı dünyasının öncelikleri değişti. anti-komünist mücadelede deneyimli bir isim olarak görülen barbie, 1947-1951 yılları arasında amerikan istihbarat birimi cic tarafından korundu ve işe alındı. cic, barbie'nin nazi geçmişini görmezden gelerek, onu sovyetler birliği'ne karşı bir ajan olarak kullandı. fransa'nın iade talepleri, amerikan yetkililer tarafından ısrarla reddedildi. fransa'nın iade taleplerine rağmen, cic barbie'yi korudu ve 1951'de klaus altmann adıyla bolivya'ya kaçmasına yardımcı oldu. barbie bolivya'daki iş dünyasında kendine yer edindi ve hükümetle yakın ilişkiler kurdu. 1965'te, batı almanya'nın dış istihbarat servisi bnd tarafından da ajan olarak işe alındı. bnd'ye en az 35 rapor sunduğu ve aylık maaş aldığı çeşitli belgelerle ortaya çıktı. 1970'lerin sonlarında, barbie'nin bolivya'daki etkisi daha da arttı. uyuşturucu baronu roberto suárez gómez ile yakın ilişkiler kurdu ve bolivya'dan kolombiya'ya kokain sevkiyatlarında aracılık yaptı. bu süreçte, kolombiyalı uyuşturucu kaçakçısı pablo escobar ile de bağlantı kurduğu ve silah temininde rol oynadığı iddia edildi. 1980'de, barbie'nin desteğiyle general luis garcía meza'nın liderliğinde bir darbe gerçekleştirildi. bu darbe "kokain darbesi" olarak anıldı ve bolivya'da uyuşturucu kaçakçılığının devlet düzeyinde korunmasına yol açtı.
1983'te, bolivya'daki rejim değişikliği sonrası barbie tutuklandı ve fransa'ya iade edildi. 1987'de, lyon'da insanlığa karşı suçlardan yargılandı. duruşmalar sırasında, hayatta kalan kurbanlar barbie'nin işkencelerini detaylarıyla anlattılar. mahkeme, barbie'yi suçlu buldu ve ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. hapishanede geçen yıllarda, barbie'nin sağlık durumu kötüleşti. 25 eylül 1991'de, lyon'da kanser nedeniyle hayatını kaybetti. ölümüne kadar nazi ideolojisine olan bağlılığını sürdürdü ve suçlarından dolayı hiçbir pişmanlık belirtisi göstermedi.