Maalesef Biraz Hayal Kırıklığı Yaratan Ant-Man and the Wasp Quantumania Filminin İncelemesi

Üzerinden biraz zaman geçtiğine göre bütün Marvel sevdalıları izlemiştir diye düşünüyor ve artık Ant-Man'in 3. filminin incelemesini şuraya bırakıyoruz.
Maalesef Biraz Hayal Kırıklığı Yaratan Ant-Man and the Wasp Quantumania Filminin İncelemesi
Uyarı: Spoiler içerir.

marvel cinematic universe adına tartışmalı bir phase'i the guardians of the galaxy holiday special ile geçtiğimiz sene geride bıraktık. phase 4 kendi içerisinde shang-chi and the legend of the ten rings, spider-man: no way home ve wandavision gibi çok iyi işler barındırsa da, thor: love and thunder ve she-hulk: attorney at law gibi belki de mcu'nun en kötü işlerine de sahip oldu. bir kısım seyirci artık eski heyecanını kaybetti. bir kısım seyircide halen anlatılacak çok güzel hikayelerin olduğuna inanmaya devam etmekte. aslında phase 4 ile alakalı söylemek istediğim çok şey var ama onu bir başka yazıya bırakmak daha sağlıklı olacak.

thanos ve infinity stones sonrası büyük hikayemiz olan the multiverse saga'nın en önemli filmlerinden biri hiç kuşkusuz ant-man and the wasp: quantumania filmiydi. filmde bu saga'nın büyük villain'ı olan kang the conqueror evrene esas girişini yapacaktı. (ki multiverse içindeki bir başka variant'ını loki dizisinde he who remains olarak görmüştük.) phase 5'ında ilk filmi olarak phase 4'un tartışmalarını geride bırakıp, yepyeni bir sayfa açacaktık. avengers: endgame'de de büyük rol oynayan quantum realm'i çok daha fazla tanıyabilecektik. quantum realm dinamiğinin multiverse denkleminde nerede durduğunu öğrenebilecektik. mcu'nun kendi köşesinde ufak işler yapsa da, izlemesi keyifli olan solo ant-man serisini de üçüncü filmi ile belki noktalayacaktık.

en azından benim filmi izlemeden önce umduklarım bunlardı. filmin yapım sürecinde duyduklarımız ve fragmanların bize vadettiği şeyler bunlardı. yalnız filmi izlediğim zaman olabilecek her başlıkta film beni çok büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. ant-man and the wasp: quantumania asla ama asla hata yapılmaması gereken bir filmdi. üzerine the multiverse saga'nın inşa edildiği karakterin gerçek manada göründüğü filmin başarılı olması gerekiyordu.


neler kötü gitti, bu film neden olmadı
diye bazı okumalar yapmamız gerekiyor

öncelikle filmin karşılaştığı en büyük problem ciddi bir manada kötü bir senariste sahip olması. daha önce hiçbir sinema filmi yazmamış olan jeff loveness bir filmin senaryosunun nasıl yazılması gerektiğini ciddi manada bilmiyor. bir film düşünün içerisindeki hiçbir karakter belirli bir karakter gelişimi yaşamıyor. herkes fiziksel ve duygusal anlamda filmi başladığı noktada tamamlıyor. yaşananlardan ders almıyor ve kendisini geliştirmiyor. filmde temel senaryo tekniklerinden olan üç perdeli yapı (the three-act structure) yok. third act'in geçeceği noktaya biz filmde bütün karakterler olarak yarı süreçte varıyoruz. filmin ikinci yarısı boyunca o noktada dönüp dönüp duruyoruz. çünkü bize ilk yarıda anlatılması gereken şeyler anlamsız bir gizem unsuruyla örülüp anlatılmadığı için ikinci yarı climax'e vardırmayan bir geveleme üzerine kurulu.

bir senaryo yazarken dikkat edilmesi gereken bazı şeyler vardır

mesela seyirciye olayı gösterme imkanın varsa bunu anlatmazsın. gösterirsin. seyircinin de o duyguları yaşamasını istersin. örnek vermek gerekirse filmde durmadan ya kang'i anlatıyorlar ya da kang bi'şeyler anlatıyor. ama bunların hiçbiri bize gösterilmiyor. filmin ilk yarısı kang'in ne kadar korkutucu biri olduğu, özellikle janet tarafından sayısız kez anlatılıyor. (janet'ın bu süreçte anlatmamak için direnmesi de senaryo dinamiğini bozan ve seyirciye zaman kaybettiren çok büyük bir unsur zaten.) quantum realm'e girdiğimiz zaman oradaki direniş tarafından anlatılıyor ama hiçbir zaman bunu göremiyoruz. ben neden kang'ten korkmam gerektiğini göremiyorum. sadece duyuyorum. kang'le karşılaştığımız zamanda bu sefer kang kendisine yapılanları anlatmaya başlıyor ama yine biz göremiyoruz. işin garip tarafı kang'in neden sürgün edildiğini, kang'in ana motivasyon kaynağını, bir karakter olarak ona karşı ne hissetmemiz gerektiğini görmeyi geçtim anlatma zahmetinde bile film bulunmuyor.


normal şartlar altında kıyaslama yapmak istemiyorum ama bir önceki büyük villain thanos olduğu için kıyaslamak zorunda kalacağım

thanos bize önce gizem unsuru olarak ilk avengers içerisinde ismi anılmadan söyleniyordu. after credits sahnesinde tek kare görünüyordu. ınfinity war'a kadar da sadece ya cameo ya da after credits'ler de görünmeye devam ediyordu. yalnız ınfinity war da gerçek manada ilk göründüğü sahnede hulk'u saniyeler içerisinde yerle yeksan ediyor, thor'u etkisiz hale getiriyor ve loki'yi öldürüyordu. 6 yıla yayılan beklenti filmin ilk 5 dakikasında tamamen karşılık buluyor ve thanos hiçbir şekilde durdurulamadan filmi tamamlıyordu. bu olması gereken hikaye anlatısı diye anlatmıyorum. elbette farklılık olacak zaten. aynı şeyi izleyecek halimiz yok. farklılığı halihazırda iki karakterin karakterizasyonunda ortaya koymuşsun. bana bu noktada artık karakteri açman lazım. motivasyonuna, isteklerine, arzularına, neden o adam olduğuna inmen lazım. thanos duygusal olarak son derece kararlı ve stabil bir karakter. kang tam aksine çok güçlü olsa da, duygusal patlamalar yaşayan, ruh hali stabil olmayan bir karakter. yalnız bana kang hep anlatılıyor. he who remains çıkıyor karakteri anlatıyor, janet çıkıyor anlatıyor, direnişçiler çıkıyor anlatıyor, hatta filmde neden var olduğunu anlamadığımız bill murray'de çıkıp anlatıyor, ama yok göremiyoruz. neden bu adam bu kadar korkunç bana bunu göstermiyor ve hiç şaşmadan bütün variantlar göründüğü projelerde ölüyor. ya ben şimdi çok net soruyorum. ben bu noktadan sonra kang'ten neden korkayım ? avengers: the kang dynasty ve avengers: secret wars için villain anlamında neden heyecanlanayım ? hangi karakterizasyonunu beğeneyim de bunu görmek için merak edeyim ? adamı ant-man ailesi resmen dalga geçe geçe "my name is darren and i am not a dick" diyerek öldürdüler. bu saatten sonra nasıl olacak bu iş. düşünün the multiverse saga'nın villain'ı olması gereken karakteri gerçek dünyada bir güne bile denk gelmeyecek bir sürede quantum realm'e girip, hiçbir kayıp vermeden ve hiçbir hasar almadan yenip, çıkıyorlar. bu karakterler süreç dahilinde doğru düzgün bir karakter gelişimi yaşamıyor, neden sonuç ilişkisine girmiyor. nasıl bir senaryo yazımıdır bu?

kang'i geçelim ve hemen yukarıda kısa olarak andığımız m.o.d.o.k.'a bakalım

normal şartlar altında bir koca phase'i götürebilecek ve avengers filmi villain'ı olabilecek m.o.d.o.k.'ı filmde çok net bir şekilde kötü bir espri unsuru olarak harcamışlar. ben ıron man 3 mandarin sonrası bu kadar kötü harcanan bir mcu villain'ı hatırlamıyorum. motivasyonu ve karakter gelişimi "you're not a dick" e o zaman "i am not a dick" olan bir karakter yazılabilir mi ya! filmi yazarken jeff loveness nasıl bir ruh halindeydi anlayamıyorum. yani bu komik mi şimdi ? 200 milyon dolarlık film yazıyorsun sen. avengers: the kang dynasty'nin de yazarısın. senin senaryoların üzerine milyar dolarlık projeler üretiliyor. bu mudur vizyonun ? filme kattığın şey bu mu ? son zamanlarda loveness'ın avengers: the kang dynasty filminden kovulduğuna dair dedikodular var. umarım doğru çıkar.


ben mcu içerisinde bu kadar kötü görünen bir film de izlememiştim

burada sadece görsel efektlerden bahsetmiyorum. sanat yönetmenliği ve görsel tasarımdan bahsediyorum. quantum realm'in tasarımı tahammül edilemeyecek kadar kötü. filmin çekimlerinde kullanılan volume teknolojisi de buna hiç katkı sağlamamış. filmin tamamı çok kötü bir sahne şovunun dekoru önünde çekilmiş hissi uyandırıyor. herhangi bir karesine baktığınızda filmin, bir metre ötede hayat olmadığı ve stüdyonun duvarları olduğu o kadar belli ki. benzeri iyi yapımlarda böyle farklı bir bölgeye gittiğimizde önce oranın keşfedilmesi gerekir. oranın fizik kuralları ve matematiği belli ölçüde anlatılır. oradaki medeniyet tanıtılır. bizde seyirci olarak bu süreçte oyunun oynanacağı yeni kuralları öğrenmiş oluruz. film bununla da canını hiç sıkmıyor. quantum evrenindeyiz bundan sonra her şey deus ex machina olacak zaten diyor. filmin yüzde doksanından fazlasını geçtiği yerde, kuralsız, kaidesiz, paldır küldür gidiyoruz.

önceki filmlerdeki görsel tasarım bizim dünyamızda boyutu küçülen karakter veya karakterlerin gerçek boyutlu nesneler ile teması üzerine kuruluydu. bu görsel tasarım ilk iki filmde çok güzel işlemişti. quantum realm'e girdiğimiz an bu görsel yaratıcılık tamamen kayboldu. gerçek boyutlu nesne algısı ortadan kalktı. yerine daha iyi bir şeyde konulamayınca ilk iki filmdeki özgün görsel tasarım yerini aşırı derecede sıkıcı daha önce bir çok bilim-kurgu filminde gördüğümüz sıradan şeylere bıraktı. scott'ın ilk filmde ant-man kostümünü ilk kez giydiğindeki görsel anlatı ya da ikinci filmde wasp'ın mutfaktaki aksiyonu ant-man filmlerinin asıl barındırması gereken yapı. bu filmdeki değil. ilk filmin finalindeki cassie'nin çocuk odasındaki dövüşten ışın tabancalı dövüşlere düşmememiz gerekiyordu.


bu da bizi filmin aslında daha proje aşamasındayken yanlış geliştirildiğini gösteriyor

hatta şunu söyleyebiliriz. bu film o kadar kötü tasarlanmış ki bir baş karakter var ve bu baş karakter serisinin üçüncü filminde kendi filmine yabancılaşmış. filmi izlerken bu filmin baş karakterinin scott lang olmaması gerektiğini görebiliyorsun. scott lang, kang'e karşı isyan geliştirecek bir karakter değil. filmin baş karakteri hank pym olabilirmiş, janet olabilirmiş. karakterizasyon olarak bakarsan steve rogers'ı rastgele quantum evrenine soksak bu isyanın lideri olabilirmiş. (çizgi romanlardaki castaway in dimension z hikayesi gibi) denilebilir ki scott'ın hikayesi burada isyan değil kızı ile tekrardan bağ kurma. o tip bir okuma yapmaya kalktığımızda ise scott ve cassie'nin araları zaten kötü değil ki. film bize onların araları kötüymüş ve yaşananlar sonrası bağ kuracaklarmış numarası yapıyor. bizi buna inandırmaya çalışıyor ama baktığımız zaman bir akşam yemeğinde bir buçuk saat konuşarak çözülebilecek ufak tefek pürüzler var aralarında o kadar. halihazırda film başladığında baba evlat ilişkisi anlamında dünya nüfusunun yüzde 99'undan daha iyi durumdalar zaten. bunun için quantum realm'de kang'e karşı savaş verilmesi gerekmiyor.

ismi ant-man and the wasp olan filmde wasp'tan hiç bahsetmedim değil mi?

evet çünkü filmde hope yok gibi bi'şey. hope'u bir karakter olarak ele alıp, ona bir karakterizasyon yaratma zahmetinde bile bulunmamışlar. iki saat boyu ismi filmin adında yazan karakter hiçbir şey yapmıyor. bizim adımıza annesine ya da babasına sorular sorup duruyor. elbette janet'tan da cevap alamıyor. çünkü janet nedense bir saat boyunca "ben çok önemli bir şey biliyorum ama banane banane anlatmam" modunda. sırf bu bile filmin senaryosunun ne kadar kötü olduğuna dair bize muhteşem fikirler verebilir.


phase 5'a çok kötü başlamış olduk

bu filmde hata yapılmaması gerekiyor demiştim. ama film komple hata çıktı. kang bu film içerisinde az çok kurtarıyor ama saga villain'ı olarak halen çok yetersiz durumda. kang için tekrardan hype yaratılması lazım. halen kökeni ve motivasyonu anlatılmadığı için bu yapılabilir ama bu film öncesine göre daha büyük bir efor gerekecek. normalde bu bölümde after credits sahneleri üzerinden gelecek ile ilgili tahminlerimi yazmam lazım. ama film kötü olunca o sahnelerde beni heyecanlandırmadı. council of kangs sahnesi bir çizgi roman okuru olarak beni aşırı heyecanlandırması lazım. ama film kötü olunca o ruh hali de ortadan kalkıyor. umarım marvel studios bu filmden ders çıkarır. çıkarmazsa durum iyi görünmüyor.