Mayıs Ayının İsim Annesi Olan, Anneliğin Gücünü Taşıyan Tanrıça: Maia

gök kubbenin yükünü omuzlarında taşıyan titan atlas ile deniz tanrılarından okeanos’un kızı olan okeanid pleione’nin çocuğu yağmur perisi olarak bilinir maia.
maia'nın ismi, "anne" ya da "hemşire" anlamına gelir; bu bile onun koruyucu ve doğurgan doğasını yansıtır.
pleiades olarak bilinen yedi kız kardeşin en büyüğü ve en güzeli olarak tanınır.
bu kız kardeşlerin isimleri maia, taygete, alcyone, celaeno, electra, sterope (veya asterope) ve merope'dir.
gökyüzünde parıldayan pleiades yıldız kümesi, bu yedi kardeşi temsil eder; maia, bu takım yıldızında en parlak yıldızlardan biridir.
maia, tanrıçalar arasında öne çıkmasına rağmen gizliliği sever. o, doğaya yakınlığıyla tanınır. diğer tanrılar olympos'ta yaşam sürerken, maia arkadia’daki ıssız ve bakir kyllene dağı’nın mağaralarında yaşamayı seçmiştir.
onun karakteri kendi iç dünyasında yaşayan, alçakgönüllü, bağımsız, içsel olarak güçlü bir figürdür. bu yaşam tarzı, onun doğayla kurduğu derin bağın bir yansımasıdır.
maia bir nymphe, yani peri bir doğa ruhudur; ancak sıradan bir nymphe değil, tanrılarla ilişki kurabilecek kadar yüce ve kadim bir varlıktır.
onun yaşamı, tanrıların kralı zeus’un ilgisini çektiğinde bambaşka bir yön kazanır. zeus, maia’nın saklı güzelliğine vurulur ve onunla gizlice birlikte olur.
bu gizli birleşme sonucunda maia, tanrıların en zeki ve kurnaz olanlarından hermes’i doğurur.
maia hermes'i gizlice mağarada büyütür. fakat hermes doğar doğmaz olağanüstü yetenekler sergilemeye başlar. daha doğduğu ilk gün apollon’un sığırlarını çalar ve lir adı verilen müzik aletini icat eder.
bu olay, tanrılar arasında büyük bir yankı uyandırır. apollon, hermes'i şikayet eder, fakat zeus hermes'in sevimli zekasına ve hünerlerine hayran kalır.
böylece hermes olympos’ta kabul görür ve tanrıların habercisi, yol göstericisi, tüccarların ve hırsızların koruyucusu ilan edilir.
maia’nın annelik figürü burada önem kazanır. onun tek başına, uzak bir mağarada doğurduğu, büyüttüğü hermes’i koruması, eğitmesi ve tanrılar katına çıkmasını sağlaması şefkatli ve güçlü yönünü yansıtır.
bu yönüyle maia, koruyucu, sabırlı ve güçlü bir anne arketipi olarak öne çıkar.
bu yüzden mayıs ayı, yani “maius”, onun adına adanmıştır. özellikle mayısın ilk günlerinde onun onuruna törenler düzenlenmiş, yeni hayatın ve doğanın canlanarak uyanışının simgesi olarak kabul edilmiştir.
zamanla, maia’nın kültü roma mitolojisine de geçmiş; onu doğurganlık, bahar ve bereket tanrıçası olarak görmüşlerdir.
romalılar bazen maia’yı ateş ve volkan tanrısı vulcanus’un eşi olarak da tanımlar; bu, onun ateş ve üretkenlik sembolleriyle ilişkilendirilmesine neden olur.
maia’nın mitolojideki sembolizmi derindir. dışarıdan sessiz gibi görünse de ilkbahar, doğanın uyanışı, annelik, güzellik gibi temaların sembolü; doğurganlığın, bilgeliğin ve gizli gücün tanrıçasıdır.
sessizliği, içsel yeterliliğinden gelir. doğaya olan bağlılığı, iç huzurun, bireysel gücün ve anneliğin simgesi olarak görülür.
maia'nın yaşamı ve karakteri, bazen en büyük güçlerin sessizliğin içinde saklı olduğunu anlatır.
maia gökyüzünde bir yıldız olarak parlamaya devam ederken; mitolojide bir anne, bir rehber, bir doğa ruhu ve mayıs ayının sembolü olarak sonsuza dek yaşayacaktır.