Michael Schumacher'i Diğer Pilotlardan Ayıran Spesifik Özellikleri ve Başarıları
schumacher... spor tarihinin büyük efsanesi. kendisini sadece en hızlı aracın marifetiyle şampiyon olmuş birisi olarak tanımlamak ise basitlikten daha öte bir şey değil.
schumacher'i schumacher yapan şey 1996-1999 arasında yaptığı sürüşlerdi. 1996 ispanya yarışında belki en hızlı 3.araç bile diyemeyeceğiniz bir araçla yağmur altında en yakın rakibine neredeyse dakika fark atarak yarışı kazanmıştı. 2019 senesinde hala o yarış konuşulur, yağmurlu bir yarış olduğunda spikerler o yarışı dillendirilir, öyle bir performans sergilemişti schumi. 1998 macaristan yarışına geçelim, insan üstü 20 turunu youtube'dan bulabilirsiniz, izlemenizi öneriyorum. 20 turun her saniyesinde sıralama turundaymış gibi sürüyordu.
99'da ayağını kırdığında artık geri dönemez, dönse bile yavaş kalır deniyordu
o yıllarda büyük kaza geçiren pilotlar eskisi gibi hızlı olamıyordu bir türlü. panis örneği vardı mesela. fakat schumi öyle bir geri döndü ki, geri döndüğü malezya gp'de sıralama turlarında en yakın rakibine 1 saniye fark atmıştı. 98 sezonunda yavaş ve sorunlu ferrari ile son yarışa kadar potada kalmayı başarmıştı. kısa dingil mesafeli v10 araçları yağmurda sürmek oldukça zordu, schumi yağmurda en çok yarış kazanan pilot. yağmurda her zaman devleşirdi.
1995 sezonunun sonunda çifte dünya şampiyonu olan schumacher, williams'a giderek rahatça 2 şampiyonluk daha kazanabilirdi
o ferrari'yi tercih etti. 21 sene boyunca şampiyonluk yüzü görememiş, dayanıklılık sorunlarından dolayı taraftarlarını çıldırtan vasat bir takımdı ferrari. evet altını çizerek söylüyorum, vasattı. büyük efsane lauda'nın deyimiyle "shitbox"tı. kolay mı 21 koca sene şampiyon olamamış bir takımla şampiyonluk yaşamak? schumacher aracı çok iyi geliştiren, ayarlamaları çok iyi yapan bir pilottu. 5 sene şampiyonluk kendisine altın tepside sunulmadı, aracın gelişiminde büyük katkısı oldu. 2010 senesinde brawn gp'yi satın alan mercedes kendisini bu yüzden ısrarla istedi. 2012 singapur yarışının haftasonunda herkesin padok alanını terk ettiği geç vakitlerde kendisi hala takımla birlikte veriler üzerinden çalışıyormuş. o sezon 43 yaşındaydı ve rezalet bir aracı geliştirmek için çalışıyordu. tekrar söylüyorum 43 yaşındaydı. coulthard'ın bu konuyla ilgili köşe yazısını okumanızı öneririm. yaşıtı rakipleri o dönemde saçları ağarmış vaziyette takılırken kendisi çalışıyordu.
2000 ve 2003 şampiyonluklarını hiç de kolay şekilde almadı
üst üste 5 yıl şampiyon olunca sanki her sene süper araçlar kullanmış gibi geliyor insanlara. 2000 sezonunda mclaren fazlasıyla dişliydi ve schumacher son 4 yarıştaki üst üste galibiyetler sayesinde şampiyonayı koparabilmişti. sezon ortasında hakkinen'in gerisindeydi puan durumunda. 2001 sezonunda mclaren yine dişliydi fakat hakkinen çok fazla yarış dışı kalınca schumi rakipsiz kaldı ve rahat bir şampiyonluk geldi. 2002 sezonunda f1 tarihinin en dominant aracıyla tüm yarışlarda podyuma çıkarak şampiyon oldu. 2003'e gelelim. en zor şampiyonluğunu bu senede aldı. o dönemde bridgestone-michelin arasında lastik savaşı vardı ve bridgestone kullanan ferrari bazı yarışlarda tur yiyecek kadar yavaştı. 2003 macaristan yarışında 8. olan schumacher liderden tur yemişti. bazı yarışlarda tur yiyebilen bir araçtı düşünün. sondan bir önceki yarış olan yağmurlu abd yarışında doğru strateji ile yarışı kazanan schumi zar zor öne geçmişti şampiyonada. 1 veya 2 puan farkla şampiyon oldu o sezon. bmw motorlu montoya ve mclaren mercedes sürücüsü raikkonen çok hızlı araçlara sahipti o sezon. motor gücünün ön plana çıktığı yarışları montoya yarım dakika fark atarak kazanabiliyordu o sezonda. 2004 sezonu da 2002 gibiydi, aşırı iyi bir araçla rahat bir şampiyonluk geldi.
2010'da geri döndüğünde bambaşka araçlar, oluksuz lastikler vardı
geri dönüş amacı şampiyon olmak değil, eski dostu ross brawn'ın menajerliğini yürüttüğü mercedes takımına katkı sağlayıp makul bir takımın ortaya çıkmasını sağlamaktı. yapabilirsem bir tane de yarış kazanmak istiyorum diyordu. o dönemde mercedes'in bütçesi günümüzdeki gibi değildi, ihtiyatlı davranıyorlardı. schumi, sıralama turlarında takım arkadaşının gerisinde kalıyordu, bu normaldi. 40 yaşını devirmiş bir pilottan tek turda çok hızlı olmasını doğal olarak beklemiyordu kimse. sezon içi testleri yasak olduğu için 2010 alışma sezonu gibi geçti. fakat '3 sezon boyunca takım arkadaşıyla birlikte ikisinin de sorunsuz finish gördüğü yarışlar'da toplamda önde olan schumacher'di. 2010-2012 arasında çok fazla mekanik arıza ve rakiplerinden kaynaklanan temaslar yaşadı schumi. bu yüzden şimdi puan durumunu açıp baktığınızda rosberg'e yenilmiş sanacaksınız ama işin aslı öyle değildi. aksi iddia edileceği için tekrar yazıyorum, takım arkadaşıyla birlikte sorunsuz olarak finish gördükleri yarışların çoğunda kendisi öndeydi. 40'ı aşan yaşına rağmen. yaşadığı sorunlara basitinden 2-3 örnek vereyim. 2012 çin yarışını rosberg ve schumi 1-2 olarak götürüyordu. pitte schumacher'in lastiğini takamadılar ve yarış dışı kaldı. 2012 kanada'da drs'si açık kaldı, yarış dışı kaldı, 2012 avusturalya'da 4 veya 5. giderken vites kutusu bozuldu, 2012 malezya'da 3. başlamışken ilk sektör sonunda grosjean arkadan geçirdi ve son sıraya düştü. zaten 2012'nin ortasında tamamen 2013 aracına odaklandı takımı. tüm şanssızlıkları da sezonun ilk yarısına sığdırdı resmen. son sezonu 2012'de aklımda kalanlar bunlar. o sezon 43 yaşında monaco'da en hızlı olmayan aracıyla pole almıştı. monaco pilotları en çok zorlayan pist. kendisinin turu ile 2. olan webber'in turunu karşılaştırmalı olarak izleyiniz, youtube'da var. 38 yaşındaki alonso, f1'e geri döner miyim bilmiyorum, yaşım ilerledi diyor. hesap edin.
şimdi schumacher'in nasıl bir pilot olduğunu anlamak için rakiplerinin söylediklerine bakmakta fayda var
bir sporcunun nasıl hatırlandığı çok önemlidir. kendisi çirkef olmakla suçlanıyor fakat geçmişi günümüz şartlarıyla tahlil etme şımarıklığına düşülüyor. gençlik yıllarında schumacher'in çirkef ve fevri davranışları vardı, evet. fakat dillere destan, uzun uzun anlatılacak olumsuz hareketleri olmadı. mesela büyük usta senna, japonya gp'sinin ilk virajında prost'a çarptığında bir önceki sezonun intikamını almıştı kendince. senna'ya çirkefti diyebilir misiniz? 1997 japonya yarışında schumacher'in tur bindirmek üzere yaklaştığı damon hill açıkça yol vermiyordu. schumacher bir şekilde hill'i geçince arkadan gelen rakibe direkt yol vermişti hill. o dönemin şartlarında böyle şeyler olağan karşılanabiliyordu. şimdi bir pilot bilerek yol vermesin, başına neler gelir kim bilir. alonso'nun schumi için söylediklerini açın okuyun, yarıştıkları dönemde schumi'yle arası kötü olan coulthard'ın 2014'te yazdığı köşe yazısını bulun okuyun. alesi'nin söylediklerini okuyun. en önemlisi en büyük rakibi ve dostu hakkinen'in söylediklerini okuyun. link falan yok, ara bul. nasıl olsa atıp tutmak kolay. schumacher'i güzellemeyi sürdüreceğiz, kimseden de izin almayacağız bunun için.
en iyi araçla 5 kez şampiyon oldu yeaa diyorsanız, ya yaşınız o dönemleri izlemek için yetmemiştir, ya o yarışları izlememişsinizdir ya da fanatiksinizdir, ne bileyim. adamın en büyük rakipleri, nefret derecesinde sevmeyenleri bile hakkını teslim ediyor.