Misket (Güvercin Uçuverdi) Türküsünün Pek Bilinmeyen Hüzünlü Hikayesi

Ankara oyun havaların vazgeçilmez türküsü olan, herkesi oynatan Misket (Güvercin Uçuverdi) oyun havasının aslında çok acıklı bir hikayesi vardır.


öncelikle misket, bildiğimiz küçük oyun aracı olan misket değildir. misket ankara'da yetişen küçük kırmızı elmaları olan bir ağaçtır. gelelim hikayeye.

hikaye odur ki zamanında hayriye isimli genç kız aşık olduğu osman efeyi görmek için her gün misket ağacına çıkar yolunu gözlermiş. osman efe misket ağacında beklediği için sevdalı olduğu hayriyenin ismini misket koyar ve hep ona öyle seslenir.

zamanın ağalarından olan kır ağa da miskete sevdalıdır ve misketin babasına haber salar evlenmek için. misketin babası zengin olduğu ve bir ağa ile akraba olmanın iyi olduğunu düşündüğü için misketi kır ağaya vermeye karar verir ve bunu miskete söyler. misket ise ölürüm de evlenmem diye diretir ağlar ve akşam osman efeye durumu anlatır.

osman efe deliye döner ve kır ağaya haber salar. "kendisini sever sayarım, mert biri bellerim. yolumdan çekilsin, sonu iyi olmaz, sevdiğime yan gözle bakmasın" der. kır ağa bunun üzerine" dünkü çocuk bana kafa tutuyor demek" der ve " kendine güveniyorsa karşıma çıksın" diye haber gönderir. belirlenen günde karşı karşıya gelirler, bıçaklar çekilir. osman efe yiğit delikanlı ya, kavgada kır ağa'yı zorlar. mert bir adam olan kır ağa delikanlıya kıyamaz, onun cengaver halinden etkilenir ve "benimle böylesine boy ölçüşen yiğide, ben kıyamam. koç olacak kuzuya bıçak çekemem. vur bıçağını bağrıma. misket senin olsun" der osman efeye. osman efe bunun karşısında bıçağı yere atar ve koşup ellerine sarılır kır ağa'nın.

kavga böyle sonlanır. bu sırada misket ağacının üstünde heyecanla bekleyen, dualar eden misket kalabalığın yaklaştığını görür ama osman efeyi göremez bir türlü. bir anda en önde kır ağa belirince olayı yanlış anlar. kır ağa'nın osman efeyi öldürdüğünü düşünür fenalaşıp bayılır ve ağaçtan aşağı düşerek ölür.

osman efe misketin ölümü üzerine oraları terk eder ve o günden sonra olayı bilenler onun adına ağıtlar yakar. bu ağıtlardan biri günümüze kadar gelerek ve biraz değiştirilerek misket türküsü halini almıştır.

ankara gecelerinin, düğünlerinin vazgeçilmez oyun havası olan misketin hüzünlü hikayesi böyledir. her ne kadar oyun havası olarak bilinse de orijinal misket türküsü budur: