Norveç'in Son Yıllarda Yetiştirdiği, Birbirinden Farklı Alanlarda Çok Başarılı Olan Sporcular
son yıllarda yetiştirdikleri sporculara tek kelimeyle hayran olduğum ülkedir. kendi beğenime göre şu an en sevdiklerimden oluşan bir "en iyi beş" oluşturdum. buyrun:
5) casper ruud
iki finalden sonra (fransa ve amerika açık) bir-iki sene içerisinde artık bir grand slam kazanmasını beklediğim tenisçi. 23 yaşında ve üç büyüğün emekliliklerinin ertesinde domine etmek için gerekli şartlara haiz olduğunu düşünüyorum. carlos alcaraz ile güzel bir rekabet başlıyor gibi.
4) karsten warholm
iki dünya, bir olimpiyat şampiyonluğu bulunan ve 400 metre engellide rekorun sahibi (45.94) muhteşem bir atlet. 46 saniyenin altında 400 metre engelli koşan birisi benim listemde yer alır.
3) jakob ingebrigtsen
aslında buraya "ingebrigtsen kardeşler" başlığını da koyabilirdim, çünkü abileri olan henrik ingebrigtsen ve filip ingebrigtsen de dünyaca ünlü atletler; ama jakob burayı tek başına hak ediyor. 4 avrupa, 1 dünya, 1 olimpiyat şampiyonluğu bulunan jakob, henüz 22 yaşında. bu üç kardeşi çalıştıran babaları gjert ingebrigtsen de büyük bir teşekkürü hak ediyor.
2) erling haaland
ileriki yıllarda bir numaraya çıkma ihtimali olan bir makine, cyborg, veya modern çağın ivan drago'su. hız, güç ve bitiriciliğin üst düzeyde bulunduğu nadir futbolculardan birisi. sporla ilgilenip de kendisini tanımayan pek kalmamıştır muhtemelen. o halde bir numaramıza geçebiliriz.
1) magnus carlsen
beş dünya şampiyonluğu bulunan, 11 yıldır dünyanın en yüksek reytingli oyuncusu olan ve dominasyon kelimesinin satrançtaki modern karşılığı olan bir dahi. garry kasparov ve bobby fischer ile birlikte tarihin en iyi üç oyuncusundan birisi, ki bana göre çok az farkla birincisi her ne kadar diğer iki efsaneyi çok sevsem de. sebebi ise şu: günümüzde bilgisayarlar sayesinde artık her açılış ve oyun sonundaki belli başlı bütün varyantlar biliniyor. böylesine her şeyin bilindiği bir ortamda carlsen, herkesin en az bir adım önünde kalmayı başarıyor. carlsen açılışa çok önem vermez. ezberlerden ayrılıp katıksız satranç dehasının işe yaradığı oyun ortasında fark yaratır. eşit gibi gözüken oyun sonlarında müthiş bir kondisyonla rakibinin hata yapmasını bekler, ufak avantajları lehine çevirmeyi bilir, savunma profesörüdür. kısacası, yenilmesi zor bir makine keskinliğinde oynar. gün gelip de canı sıkılıp da motivasyonu kaybolana kadar muhtemelen en iyisi olarak kalmaya devam edecektir.