Orada Yaşayan Bir Ekşi Sözlük Yazarından: Finlandiya'yı Gelecekte Bekleyen Sorunlar

Uzun süredir Finlandiya'da yaşayan bir Ekşi Sözlük yazarı, ülkenin yakın gelecekte yaşayabileceği bazı ekonomik sorunlara değinmiş.
Orada Yaşayan Bir Ekşi Sözlük Yazarından: Finlandiya'yı Gelecekte Bekleyen Sorunlar

uzun bir süredir yaşadığım, çalıştığım, okuduğum ve ailemin çeyrek asırdır (benim bu kadar uzun değil) bulunduğu ülke finlandiya. öncelikle eleştirime başlamadan bunu netleştirmek istedim, uzun zamandır finlandiya'yı hem birebir hem araştırma bazında gözlemliyorum.

bence finlandiya'nın önümüzdeki 20 sene içinde ekonomik büyüme sorununu iyileştirecek sürpriz bir durum olmadığı sürece (3-5 tane 25+ milyar euroluk yeni şirketler çıkarmak vs.) yunanistan'ın gördüğü seviyede, belki daha da kötüsü bir ekonomik kriz ve bununla beraber doğması mümkün sosyal kriz yaşaması çok yüksek ihtimal. neden?

1. sosyal yardım tuzağı

bana ve birkaç akademisyene göre büyük risklerden biri sosyal yardım tuzağı. kişisel bir anekdotu eklemek istiyorum ki durumun garipliği anlaşılsın:

bir finlandiyalı arkadaşım var. bu fin arkadaşım tasarımcı olarak çalışıyordu, maaşı yıllık 30 bin euro civarında yeni mezun bir çalışan.

şimdi bu arkadaşım işinden ayrıldı, iş aradığı sürece 1.5 yıl boyunca devlet 750 euro civarı nakit işsizlik yardımı, 580 euro civarı da yanlışım yoksa kirasının %90 civarını ödedi. yani toplama bakınca yılda eline geçebilecek iki türlü gelir var:

1- işe git, çalış (ayda 146 saat civarı): eline geçen net gelir 1700 euro civarı.
2- evde işsiz yat: eline geçen net gelir 1330 euro civarı.

şimdi siz olsanız ayda 146 saatinizi verip karşılığında ekstra 370 euro kazandığınız işsizlikten çıkmak ve ekonomiye katılmak için çaba gösterir miydiniz?

tamam argümanlardan biri iş hayatında ilerde artacak gelir, başarı, toplumsal geri dönüş vs. ama mesela bir çalışan ile işsiz kişinin insiyatif dağılımı bu denli yakın olur mu?

bu sadece bu tuzaklardan birisi, 5 yıldır finlandiya dışında yaşayıp 5 yıldır işsizlik yardımı ve kira yardımı (evi başkalarına kayıtdışı kiraya veriyorlar) alan 2-3 kişiyle tanıştım. sorun sadece bu da değil, finlandiyalı bir girişken emeğinin karşılığını alması gerekirken sistem sürekli onu orta sınıf olmaya, 100 yıllık kurumsal firmaların bir aparatı olmaya itiyor ve teşvik ediyor.

ve en kötüsü ise, bu kaynak sonuçta havadan gelen bir para olmadığı için hazineye ciddi yük bindiriyor. hem dolaylı hem dolaysız olarak.

etla'ya göre 2021 yılında finlandiyada 300 bin kişi çalıştığı halde işsiz kalsa alacağı sosyal yardımdan %25 veya altı daha fazla kazanıyormuş. 

2023 yılında 50 bin kişi part time çalışırken işsizlik yardımı aldığı için eğer tam zamanlı çalışmaya geçerse part time çalıştığından daha az kazanıyormuş. 

kaynak, kaynak 2

2. emeklilik

ikinci sorun ise finlandiya'nın nüfusunun her sene yaklaşık yüzde 1.5'u emekli oluyor (güncel: toplumun %34.2'si emekli). şu anda nüfus artış hızı son 50 yılın zirvesindeyken doğan çocuklar 18-25 yaş aralığında iş hayatına ilk defa katılıyor ve bu aralıkta iş hayatına katılanların sayısı nüfusun yaklaşık 1.9'u ediyor.

yani her sene iş hayatına yeni giren vatandaş sayısı emekli sayısından fazla. buraya kadar oldukça güzel. fakat asıl sorun, bu çocukların doğduğu zamandan (2005 civarları) bugüne finlandiya'nın sadece devletin yüklenmiş olduğu emeklilik harcamaları 2 katından fazlaya çıkmış durumda.

ilerleyen yıllardaki nüfus artış hızını göz önünde bulundurduğumuzda 2035-40 civarı finlandiya her sene neredeyse iş hayatına ilk defa katılan vatandaşın 2 katı kişiyi senelik emekli edecek. bu türkiye gibi emekliliğin daha düşük masraflı olduğu yüksek nüfuslu genç ülkelerde yine bir nebze katlanılabilir. fakat, finlandiya'da ortalama emekli maaşı 1940 euro/aylık, ekonomik büyüme ve iş piyasası rezalet durumda ve ilerlemiyor.
halihazırdaki durumlarında bu emeklilik masraflarını neredeyse tamamen borçlanarak finanse etmek durumundalar (finlandiya cari hesabı (% gdp) 2010 yılından beri ekside).

3. 'fin yolu en iyi yoldur' ilüzyonu

son olarak ise toplumda bulunan ve zamanında belki doğru sayılabilecek ama bugün birçok alanda hatalı olan 'biz finler en iyisini yaparız, asla yanılmayız' yanılgısı.

toplum onlarca yıldır bu algı ve sloganla yürüdüğü için, finlandiya'nın derinlerine kazınmış bir 'biz yapıyorsak doğrudur' algısı var. bu da finlerin uzun zamandır inovasyon, mantıklı gelecek politikaları, uzun vadeli programlar gibi alanlarda geri kalmasına yol açtı. modern teknolojilerde quantum hariç neredeyse hiçbir alanda çarpıcı bir girişime veya insiyatife sahip değiller. yaptıkları regülasyonlar sebebiyle ülkede alkolde, markette, kumarda, internette, bankacılıkta ve daha birçok alanda ya tekelleşme ya da çoğul tekelleşme yarattılar. vergilendirme, devlet bütçe yönetimi ve iş dünyası (iflaslar vs.) her geçen gün daha kötüye gidiyor. son 3 yılda iflas eden fin şirket sayısı 2008 krizi ve sonrasındaki iflaslardan daha fazla.

demem odur ki, bu ülkenin şu anki geleceği iç açıcı değil. ama finlerle ilgili sevdiğim şey ise değişebileceklerine ve bunu geri döndürebileceklerine inanmam. kesinlikle çözülemeyecek sorunları yok ama çözmesi epey zor ve politik anlamda masraflı şeyler.
...

güncelleme: sorunu tam anlatamamışım sanırım, ekşi sözlük'ten gelen mesajlardan anladığım kadarıyla. 

finlandiya'daki sorun kısaca şu: finlandiya devletinin her geçen sene harcaması artıyor. son gelen 4 hükümetin 4'ü de vergileri arttırarak ve borçlanma finansıyla bu sorunu halının altına süpürmüş. ama vergi arttırmanın da bir sorunu var, bir noktadan sonra vergiyi arttırdıkça topladığınız vergi geliri de düşüyor. şimdi bu duruma gelindiğinde diğer çözüm nedir? devletin harcamalarını kısmak. finlandiya'nın en büyük 2. harcama kalemi ne? sosyal yardım ve emeklilik giderleri. bunu kısmazsan ve ekonomin büyümezse ne olur? debt spiral denilen lanete girersin.

Başka bir Ekşi Sözlük yazarının konu hakkındaki yorumu

yukarıdaki entry'de önemli konulara değinmiş sevgili yazar. kendi hayatından referanslar da vererek finlandiya hakkında bilgiler vermiş. fakat, kişisel görüşüm, özellikle ilk maddedeki görüşüyle zıt. bu nedenle farklı bir bakış açısını da bu başlık altına eklemek amacıyla bu entryi giriyorum.

"bir finlandiyalı arkadaşım var. bu fin arkadaşım tasarımcı olarak çalışıyordu, maaşı yıllık 30 bin euro civarında yeni mezun bir çalışan. şimdi bu arkadaşım işinden ayrıldı, iş aradığı sürece 1.5 yıl boyunca devlet 750 euro civarı nakit işsizlik yardımı, 580 euro civarı da yanlışım yoksa kirasının %90 civarını ödedi." denmiş entry'de.  işsizlik maaşı göreceli olarak düşen bir yapıda. o 750 euro en sonunda 500-550 euro civarına gelmiş olacak. yeni mezun kişi, hayatının kalanını 550 euro cep harçlığı + kirasının %90'i karşılığında geçirmek istiyorsa, bu kendi seçimidir. ayrıca sadece işsizlik maaşını gelir göstererek emekli olamaz. bu da demektirki hayatının sonuna kadar sosyal yardımlarla yaşamak zorunda kalır.

ek bilgi olarak, kira yardımının düşürülmesi planlanıyor. örneğin, 650 euro kiralık daireye, şehrine göre değişse de, 395 civarı euro yardım yapılacak 2025 yılında. yani üstteki örnek kişiye, iki sene sonra, "biz artık kiranın %90'inini ödemeyeceğiz" diyebilir devlet, şimdiden o duruma gelmeye başladı yardımlar.

650 euro kirası olan dairenin ne kadar küçük olduğu, aile kurmaya ne kadar uygun olup olmadığı, bu kişi ilerde eş ve/veya çocuk sahibi olmayı planlıyorsa ne kadar büyük zorluklarla karşılaşacağı gibi ikincil fakat gayet önemli konular da mevcut. finlerin çoğunun bakış açısı çalışıp üretken olmak üzerine (önemli bir not, bu üretkenlik toplumun/çoğunluğun tanımladığı anlamda bir meslek dahilinde olmayabilir). bu nedenle işsizlik alayım, yatayım diyen finle tanışmadım henüz. illaki vardır, fakat denk gelmedim dediğim gibi.

"sorun sadece bu da değil, finlandiyalı bir girişken emeğinin karşılığını alması gerekirken sistem sürekli onu orta sınıf olmaya, 100 yıllık kurumsal firmaların bir aparatı olmaya itiyor ve teşvik ediyor." finlandiya kişisel girişimciliği devlet bazında en çok destekleyen ülkelerden biri. ab vatandaşı olmayanlar için bu fırsatlar, göreceli olarak daha zor. girişimcilik ile ilgilenirken oturum izni uzatmak, maaşlı çalışana oranla teferruatlı. fakat en basit örneğinden girişimcilik için kendi şirketini kurana devlet ilk yıl finansal yardımda bulunuyor (bu hakkı elde etmek için çeşitli gereklilikler var, şirketin belirli sektörlerde olması gibi). başka örnekler vermek gerekirse, büyük şehirlerde girişimcileri ve küçük şirketleri destekleyen belediyenin kurduğu şirketler var, ücretsiz bilgi ve network için yardımcı oluyorlar. finlandiya sisteminde artık süper zengin olmak imkansız, bu doğru. fakat kendi işini kurup, yeterince para kazanıp, 40-45 yasında pasif gelir emeklisi olan tanıdıklarım mevcut (hatta aralarında türk de var).

"5 yıldır finlandiya dışında yaşayıp 5 yıldır işsizlik yardımı ve kira yardımı (evi başkalarına kayıtdışı kiraya veriyorlar) alan 2-3 kişiyle tanıştım." bu söylemde geçen durum kanunlara aykırı. bu durumu bilip de yetkilileri bilgilendirmeyen kişinin yaptığı da sadece ayıp değil, aynı zamanda illegal. bu bakış açısıyla duruma yaklaşan kişinin finlandiya'ya ve fin kültürüne ne kadar entegre olduğu veya olmadığı ayrı bir tartışma konusu olabilir.