Osmanlı Gibi Küçük Bir Beylik Nasıl Oldu da Kısa Sürede İstanbul'u Alacak Kadar Büyüdü?

Osmanoğulları Beyliği, kuruluşunun ilk yıllarında neleri doğru yaptı da çağdaşı beylikler birer birer silinip giderken ayakta kalabildi? Kısaca üstünden geçelim.
Osmanlı Gibi Küçük Bir Beylik Nasıl Oldu da Kısa Sürede İstanbul'u Alacak Kadar Büyüdü?

osmanlı'nın kısa sürede büyümesinin nedenleri, siyaset ve buna bağlı olarak diplomasi yeteneğidir

osmanlı beyliği batı sınırlarındaki küçük bir uç beyliği olarak anadolu topraklarındaki diğer beyliklerin çekişmelerinden biraz uzak kalmıştır. aslında bu biraz da bilinçli bir tercihtir. osmanlı'nın hem ekonomik hem de askeri olarak büyümesi için yeterli bir nüfusu yoktu. az bir nüfusa sahip olan bir beylik olarak kendilerinden daha kalabalık olan beyliklerle savaşmak kısa vadede olmasa da orta vadede direkt yok olmak anlamına gelirdi. bu sebeple farklı bir yol izleyip müslüman olmayan bir devletle savaşarak (bizans) cihat ve gaza güdüsüyle topraklarına insanların gelmesini sağladılar. tabii ki bu ağırlıklı olarak osman bey döneminde geçerliydi.

orhan bey döneminin başlarında da aslında bu politika devam etti. bursa ve iznik alındı, anadolu coğrafyasından bizans atıldı. fakat boğazın öte tarafına geçmek lojistik ve donanma yeteneği ister. osmanlı'da bu yetenekler yoktu. aynı zamanda bizans'ta da imparator değişmişti. tahta yeni çıkan vi. ioannis kendisine yönelik olan isyanları bastırmak ve sırp tehlikesinden korunmak için osmanlı'dan yardım ister. tabii ki bu osmanlı'nın aradığı şeydir. böylece trakya topraklarına geçip araziyi tam olarak öğrenecek, fetih yollarını ve alınması gereken kaleleri öğrenecek, zayıflıklarını ya da güçlerini bilebileceklerdi. üstelik nüfuz olarak da büyüyeceklerdi. yardım talebini kabul ettiler. hatta ilişkiler o kadar iyiydi ki bunu resmileştirmek için bizans imparatoru'nun kızı ile orhan bey evlendirildi ve orhan bey bizans imparatoru'nun damadı oldu. bunun dışında çimpe kalesi de bizans tarafından osmanlı'ya verildi. bu osmanlı'nın trakya'daki ilk topraklarının tek bir ok atmadan, asker kaybetmeden eline geçmesi anlamına geliyordu.

ilerleyen süreçte bizans'taki karışıklıklar devam etti. böylece bizans'taki taht kavgalarına müdahale etme bahanesiyle osmanlı trakya'da genişlemesi sürmüştür.

Çimpe Kalesi'nin konumu, Çanakkale.

tabii ki diplomasi sadece batıda işe yaramadı. mesela osmanlı, kendisinin en ihtiyaç duyduğu donanma konusunda çok ileri bir beylik olarak karesioğulları beyliği'ni beylikte yaşanan kargaşalardan faydalanarak savaşmadan ele geçirdi (1360). karamanoğulları'nın saldırılarından bunalmış olan hamitoğulları beyliği'nin topraklarının büyük kısmını para karşılığı satın aldı (1374). bunlar dışında i.murat'ın oğlu bayezid ile kızını evlendiren germiyanoğulları beyliği'nden de çeyiz olarak toprak aldılar (1381).

sonuç olarak osmanlı sadece savaşarak büyümemiştir. diplomasi ve siyaseti de kuruluş döneminde oldukça etkili kullanmıştır. böyle yaparak hem nüfusunu hem de nüfuzunu arttırmış, hem de kaynaklarını asıl ihtiyacı olan yerlere harcayabilme şansına kavuşmuştur. diplomasi ve siyasetin önemi açısından başarılı bir örnektir gerçekten.

Yıldırım Bayezid döneminde Osmanlı sınırları.

Başka?

osmanlı'nın kısa sürede büyümesinin nedenleri dersek, hristiyanların yobazlıkta zirve yaptıkları döneme denk gelmiş olmaları sayılabilir. ayrıca kendi aralarında yaptıkları savaşlar da osmanlı'nın ekmeğine yağ sürmüştü.

rönesans ve reform hareketleri, yeni icatlar, yeni ticaret yolları vb. sebeplerle birlikte osmanlı'da gerileme başladı. bu süreçte osmanlı'nın da doğal sınırlarını aşması ve yönetim kaosları, hatalı kanunlar, dinin yükselişe geçmesi gibi nedenlerle de koca imparatorluk yok olup gitti.

1355'te durum böyleydi.

Final yorumu

osmanlı'nın kısa sürede büyümesinin nedenleri sosyopolitik koşullardır... doğu roma imparatorluğunun zayıflamış olması, selçuklu devletinin dağılmış olması, beylikler arasındaki politik ve kişisel çekişmelerin, entrikaların ve kurulan/bozulan sayısız ittifakın osmanlıların lehine işleyecek şekilde gelişmesi, yani kiminin "şans" kiminin "kader" dediği çok sayıda kontrol dışı faktörün bir araya gelmesidir. osmanlı pekâlâ diğer beylikler tarafından dağıtılabilir ya da yutulabilirdi, ama bu olmadı. belki diğerleri çok daha iyi bir devlet kurabilirlerdi, bunu bilemiyoruz... bir devletin çok uzun süre devam etmesi bizatihi o devletin iyi bir devlet olduğunun da göstergesi değildir. unutmayın ki firavunun devleti de binlerce yıldır devam eden güçlü bir devletti. keza nemrut için de aynı durum geçerliydi.

ben şahsen osmanlı konusunda nötrüm. bazen bakıyorum, midemi bulandıracak şeyler görüyorum, bazen "haksızlık da yapma, bu kadar uzun sürede bu kadar çok sayıda yönetici arasından her türlü insanın çıkması normal" diyorum. sonuç olarak "ideal" bir devlet yapısı değildir, gelip geçmiştir, çok da saplantı haline getirmemek lazım, ne olumlu ne olumsuz anlamda...