Osmanlı'nın İç Karışıklıklarla Uğraşmasına Neden Olan Elim Uygulama: Kardeş Katli
kardeş katli, osmanlılarda veraset hakkının belirli sisteme bağlanamaması sebebiyledir. avrupa'da hem monark hanedanda, hem de aristokrat ailelerde bir kural olarak tüm soyluluk orunları ve idari/yargısal yetkiler en büyük erkek çocuğun hakkıdır. küçük kardeşler psikoposluk, subaylık gibi orunlarla yetinirdi.
osmanlı'da veliahtlık müessesesi daha kuruluştan itibaren sorunludur. ertuğrul'un oğlu osman ile kardeşi dündar arasındaki beylik çatışması bu durumun ilk örneğidir.
ahmedi gibi dönemin ozanlarına bakılırsa orhan gazi şehzadeleri içinde en çok halil'i severmiş, varisi olarak da onu görürmüş. 1. murad'ın tahtını sağlama alması kardeşleri halil ve ibrahim'i öldürerek hasıl olmuştur. üstüne üstlük oğlu savcı bey'in (kendisine darbe yapacağı zannıyla) önce gözlerine mil çektirip bir zaman sonra da ölüm emrini vermiş bir padişahtan bahsediyoruz.
yıldırım'ın ankara savaşı'nda zamansız esareti ardında kalan dört oğlunu iç savaşa sürüklemiş, fetret devri denilen 11 yıllık kardeş kavgasına sebep olmuştur. mehmet çelebi, kardeşleri musa çelebi, isa çelebi ve emir süleyman'ı saf dışı bırakarak iktidarını kurabilmiştir. ki babası yıldırım bayezid de, 1.kosova savaşında padişah 1. murad'ın ölüm haberini alır almaz biraderi yakup çelebi'yi çadırına çağırtıp boğdurarak tahta oturmuştu.
ankara savaşı'ndan sonra 1.mehmet anadolu'da hüküm sürebilmek için timurlulardan berat aldı. kendisinin yanında timur için de sikke kestirdi, timur'un anadolu'daki metbusu (bir çeşit gevşek bir vassallık şeklindeki tabiyet) olduğunu kabul etti. timur'un oğlu şahruh'un, mehmet çelebi'yi niye karındaşlarınla yönetmedin, onlara kıydın diye azarladığı bilinir.
mehmet'in oğlu 2. murat ise kardeşi küçük mustafa çelebi'yi öldürttükten sonra daha küçük kardeşleri mahmut ve yusuf'un sadece gözlerini dağlatmakla yetindi. öldürttüğü kardeşine küçük mustafa çelebi denmesinin sebebi isyan çıkardığı için astırdığı amcası mustafa çelebi ile karıştırılsın istenmemesidir.
(yıldırım'ın ankara savaşında esir düşen beşinci oğlu mustafa çelebi, timur'un vefatından sonra serbest bırakılıp semerkant'tan anadolu'ya gelince kardeşler iç savaşının çoktan bittiğini tahtta yeğeni 2.murat'ın oturduğunu görür. tahtı kendi hakkı olarak görür. padişah ise isyancının şehzadelik iddiasının uydurma olduğu, amcasının semerkant'ta öldüğü, sahtekar birinin onun soyluluk iddiasını kullandığını propaganda eder. bu olay tarihe düzmece mustafa isyanı olarak geçmştir)
(fatih) 2. mehmet padişah olur olmaz tek kardeşi kundaktaki ahmet'i boğdurarak mesaisine başladı. naaşını babası 2. murat'ın cenazesiyle beraber bursa'ya gönderdi. istanbul'un fethiyle bizans'ta rehin bulunan büyük amcası orhan çelebi'yi arayıp buldurmuş, oğullarıyla birlikte idam ettirmiştir.
(bayezid'in altıncı oğlu kasım, ağabeyi emir süleyman tarafından ittifak anlaşmalanın teminatı olarak bizans'a rehin verilmişti. kasım konstantinopol'den çıkamadı bir daha. onun çocuğu orhan da fetih yılına kadar orada yaşadı)
şehzade cem sultan ağabeyi 2. bayezid padişah olunca rodos şövalyelerine sığındı. osmanlı yıllarca salıverilmemesi karşılığında şövalyelere rüşvet ödedi. bir zaman sonra muhtemelen yüklü bir meblağ karşılığında zehirlendi.
yine tarihçiler istanbul'un fethi sırasında orhan çelebi'nin aranıp bulunması ve idam edilmesi gibi (kanuni) 1. süleyman'ın rodos'un fethinden sonra cem sultan'ın çocuğu ve torununu boğdurduğunu yazmışlardır.
2.bayezid'in akıbetini de söyleyelim. en küçük ve taht verasetine en uzak oğlu 1.selim ordu kurup babasıyla savaşıyor. yeniliyor tekrar ordu kurup yine geliyor. sonunda babasına darbe yapıp tahttan indiriyor. dimetoka' ya sürgüne gönderilen devrik sultan daha çorlu'ya varamadan zehirleniyor.
yavuz selim şehzade boğdurtmaya merhum ağabeylerinin oğullarından başladı. önce şehinşah'ın oğlu mehmet sonra alemşah'ın oğlu osman'ı aradan çıkarttı. sonra sıra hayattaki ağabeyleri korkut ve ahmet'e geldi. ahmet'in oğlu kasım kaçıp memluk sultanına sığınmıştı. mısır fethi sırasında selim'in adamları tarafından yakalanıp başı kesildi. kellesi şam'da kamp kurmuş olan amcasına gönderildi.
tek çocuk olarak rakipsiz tahta çıkan süleyman'ın boğdurtacağı erkek kardeşi yoktu. o sadece kendisine kafa tutan iki oğlu ile bazı torunlarını idam ettirdi. tabi bir de yukarıda bahsettiğim cem sultan'ın çocuklarını.
şehzade mustafa ve şehzade bayezid iktidar savaşındaki acımasızlığı resmeden, öz babası tarafından boğdurulan iki tarihsel figürdür.
1.ahmed'e kadar tüm hanedan içi katliamları anlatmayayım artık. tekrardan başka bir şey değil. ama şu örneği söyleleyim fikir verici olsun. 3.mehmed tahta çıkınca 19 erkek kardeşini aynı gün boğdurdu. emziktekiler dahil.
görüldüğü üzere sadece kardeş değil oğul, baba, amca, yeğen, kuzen, torun katli de yaşanmış. tarihçi hammer'a göre taht üzerinde hakları olmamasına rağmen birçok halde kız evlatların çocukları da katliam listesine girmiş.
kimi tarihçiler meşruiyet kazandırmak için devletin bekası kozunu öne sürer. halbuki sağlam bir veraset sistemiyle de devletin ayakta kalması mümkündü. kardeş katline bulaşmadan çok daha uzun yaşayan imparatorluklar var. bazı tarihçiler ise eski türk geleneğinin böyle olduğu bahanesine sığınıyor. tabi onlara da sormak lazım selçuklular'da tuğrul ve çağrı kardeşler, göktürkler'de bumin ve istemi kardeşler, 2. göktürk devletinde bilge kaan ve kültigin kardeşler, sonradan araları bozulduğu iddiası varsa da avrupa hunlarında attila ve bleda kardeşlerin fetihlerine yaklaşabilen bir padişah var mı osmanlı tarihinde? osmanlı'nın yaklaşık 300 yılda tedricen ve peyderpey ele geçirdiği toprağın fazlasını tuğrul ve çağrı kardeşler bir ömür içinde fethetmiştir.
iktidarın cazibesi, ölüm korkusuyla birleşince çok ölümcül bir kombinasyon çıkmış ortaya. ya devlet başa ya kuzgun leşe. game of thrones'da olsaydı osmanlı hanedanın mottosu bu olurdu herhalde.
bazı itirazlar, uyarılar ve sorular üzerine birkaç not daha eklemek farz oldu
merak edenler için gözlerine mil çekmek yahut gözleri dağlamak, kızgın bir demirle gözleri kör etme işlemidir.
sultan selim'in gayrimeşru bir oğlu (üveys paşa) daha olduğu iddia edildiği için süleyman'ın kardeşsiz olduğu bilgisine itiraz var. bu hikaye bana her zaman şüpheli görünmüştür. ben bu iddiayı biraz hindistan'ın güneyinde devasa bir krallık kuran yusuf adil şah'ın aslında 2. murat'ın küçük oğlu olduğu iddiasına benzetiyorum. bu tür soy sop, nesep, füru, şecere iddialarının henüz dna testi mümkün olmadığına göre kesin ispat edilebilir olduğunu düşünmüyorum. o yüzden sadece meşru ve yasal (ikisi aynı şey değildir) soy ağacını esas alıyorum. taht tevarüsünde süleyman rakipsiz olarak başa geçmiştir. anlatmak istediğim buydu. rivayet edildiği gibi elbet saraydan kovulmuş ve bir paşayla evlendirilmiş bir cariyenin doğan çocuğunun aslında selim'den olma ihtimali vardır.
şu itiraza katılmıyorum: "osmanlı'da veraset sistemi yok değildi. veraset sistemi zaten buydu."
buna benzer cümleleri daha önce uzunçarşılı ve köprülü de kurmuştu. ama şu noktaya da dikkat çekmişlerdi. taht için bir öncelik ölçütünün olmaması ve bu işin kardeşler arasındaki güç mücadelesi ile belirlenmesi otomatikman en güçlü ya da becerikli kardeşin başa geçmesini sağlamazdı. çoğu halde en kurnaz ve hırslı olan, saraya en yakın şehirde ikamet eden, sarayda en fazla muhbiri rüşvete bağlayan yahut sadece en şanslı olanın başa geçmesi demekti. cellatlar 2. mahmut'u almaya geldiğinde yüzlerine şöminedeki közleri fırlatıp can havliyle bir çaba şehzadeyi çatıya kaçıran, bu sayede hayatta kalmasını sağlayan dadısı olmasaydı herhalde farklı olurdu taht sırası. o sebeple ahmet mumcu'nun belirttiği gibi iktidarın intikalini cebren belirlemek bir usul değil, aksine usul yokluğu demektir.
avrupa merkezcilik reddiyesini de kabul etmiyorum. abbasiler dönemi halifelerine bakarsak. halifelerin ağabeyden kardeşe, amcadan yeğene, babadan oğula varis belirleme yoluyla gayet istikrarlı iktidar devrinin sağlandığı görülebilir. 2000 yıllık kesintisiz hükümranlıkları ile japon mikadolarının yahut çin imparatorlarının kardeş katlini yasalaştırmadan bir sistem buldukları aşikar. iktidarın kim kaparsa elinde kaldığı sistem, ne doğudan miras, ne türk geleneği ne de islam içinde bir uygulama. osmanlı rejimine en yakın örnekler bizans menşeili. bu topraklarda bazı gelenekler dil, din, millet farkı gözetmeksizin devamlılık göstermiştir.
şunu da demek istemiyorum. bir kişinin kararıyla sistem değişebilirdi. şehzadeler de sonuçta içine doğdukları siyasi iklimin ürünü. farklı davranabilmeleri için farklı bir çerçeve ve bağlam içinde olmaları gerekirdi. peki 1. ahmed nasıl kardeş katlini ilga edebildi. demek ki zamanın ruhu artık buna müsaitmiş. şartlar olgunlaşmadan şahsi müdahalelerle yapılmaya çalışan reformlar genelde akim kalır. çoğu halde ters teper. kardeş katli yerine ekber ve erşed yasasının da kendine göre zafiyetleri (kafes sistemi gibi) doğurduğu malum. o yüzden bu entri bir fotoğraf çekme uğraşıdır yargılama girişimi değil.
tuğrul ve çağrı gibi kardeş ittifakıyla başarılan işlerden bahsetme sebebim, bir kısım osmanlıperverlerin hanedan aklama uğraşlarının bir tezahürü olarak kardeş katlini devletin bekası için olmazsa olmaz bir zorunluluk seviyesine çıkarmaları. bu çocukça bir akıldır. geriye dönük şöyle olsaydı böyle olurdu nevisinden okumalar çok sağlıklı değildir ama bir sorun karşısında tek çözüm olduğunu iddia etmek; o çözümün de artık azizlik mertebesine çıkarılmış yanılmaz (infallibilite) hükümranların tasarrufunda olduğunu iddia etmek, artık tarihin konusuna değil, itikat esasına giriyor.