Parfüm Yapımında Kullanılan ve Kilosu Binlerce Dolara Alıcı Bulan Ağaç: Öd Ağacı

Öd Ağacı (Agarwood), parfüm ve tespih yapımında kullanılan aşırı pahalı bir ağaç. Kilosu 100 dolardan başlayıp 100 bin dolara kadar uzanabilen bu ağaç hakkında bilinmesi gerekenler ise şöyle.
Parfüm Yapımında Kullanılan ve Kilosu Binlerce Dolara Alıcı Bulan Ağaç: Öd Ağacı

durun ey yolcular! bir soluklanın, bir dinleyin hele! adamı bir yaşına daha girdirecek, bitcoin'den, etherium'dan, altından-gümüşten, iphone pro max'ten, evden-arabadan daha pahalı bir tür odun parçasının hikayesini dinlemek ister misiniz? anlatmaya başlıyorum!

bir ağaç düşünün; neredeyse 15 metre boyunda, ağacın gövdesinde bir yerlerde küçük bir miktar öz odun gizli. kimi zaman el kadar bir şey, kimi zaman az daha büyük. ve bu öz odunu oradan bulup çıkaran köylü, resmen (bkz: jackpot) yakalamış oluyor. şaka değil, kilosu 100 bin amerikan dolarından fazla bir fiyatı var bu ağacın kalitesine ve çeşidine göre. hani bizde bir laf vardır, (bkz: bir kilo toz bir otobos), aha tam da böyle bir şey bu. "bir kilo öd ağacı, bir ev bir de jip anahtarı."


çin halk cumhuriyeti seyahatlerimin ilkinde, bir dükkanın vitrininde görmüştüm ilk defa. üzerindeki fiyat etiketinde yazan rakamı görünce inanamamış, yanımdaki tercüman çocuğa sormuştum aga bu nedir diye. tercüman kardeş "şimdi abi, bunda bir koku var, tütsü falan oluyo bundan. yağı, esansı mesansı oluyo bunun. hindular, budistler hatta müslümanlar bile kullanıyo bunu. bi de bu var ya acayip pahalı oluyor, bir kilosunun en ucuzu 100 dolar en pahalısı 100-150 bin dolara kadar çıkıyo bunun" diyerek bana hafiften açıklayınca, içinde yüksek kâr marjı olan her şey ile ilgili pür dikkat pozisyonu alan tüm hemşehrilerimin yaptığını yaptım ve dikkatle dinledim, notlar aldım. çünkü elamanın, bu meretin yetiştiğini söylediği yerler benim mekanlarım. benim iş-güç, meşgale hep o destinasyonlarda.


öd ağacının bulunduğu ülkeler ve türlerini bir öğrenelim:

aquilaria acuminata, papua yeni gine , endonezya , filipinler .
aquilaria filaria, papua yeni gine , endonezya maluku bölgesi , mindanao filipinler
aquilaria apiculata, filipinler
aquilaria grandiflora, çin
aquilaria baillonil, tayland ve kamboçya
aquilaria hirta, tayland ve malezya
aquilaria banaensae, vietnam
aquilaria khasiana, bangladeş ve hindistan
aquilaria beccariana, endonezya
aquilaria malaccensis, endonezya , malezya , laos , tayland , hindistan
aquilaria brachyantha, malezya
aquilaria microcarpa, endonezya , malezya
aquilaria crassna, kamboçya , malezya , tayland , laos , vietnam
aquilaria rostrata, malezya
aquilaria cumingiana, malezya , endonezya
aquilaria sinensis, çin , laos
aquilaria subintegra, tayland

deli bunlar arkadaş. sokakta görsen tekme atarsın, o kadar şekilsiz şemalsiz bir tahta parçası ki bu, aklına gelmesi mümkün değil bu kadar para edeceği. neye benzediği belli değil, bi acayip bi şekil bir şey!


dedim, ben bu ağaç nerde kök salmışsa giderim, bu tahtayı alanı satanı bulurum, bunu çin'e getirir getirir satarım. parayı da kırarım. yapmazsam şerefsizim, benim elimden ne kaçar?gümrüklerde çalışan bir dostuma sordum, dedim ki: "kanka, bu agarwood, ya da öd ağacı denen odunun gtip kodu ya da hs code numarası ne ola? nedir bunun gümrük mevzuatı?" duyduğum cevapla yıkıldım: "cites evrakı lazım buna, hem endemik bu, hem de koruma altında. "

çabuk pes etmem; araştırdım, bir sürü yolları var ticaretini yapmanın, resmi nakliyelerini ve gümrüklemelerini sağlamanın. ürünü cites yasağının geldiği 1992 yılından önce stoklanmış gibi gösteriyormuş çinliler, ya da ürünü yasak kapsamı altında olmayan ağaçların ismi ile değiştirmek kaydıyla evraklarını düzenleyerek ticaretini yapıyorlarmış. sürekli tabiatın dengesi ile oynayan çinlilerin elinde olan bir iş yani. bana gelmez. kendimi bu ticari ilgiden afaroz ettim. yalnızca hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak amacı ile ilgim artarak devam etti.


şimdi arkadaş, bu aquilaria familyasının ağaçlarının gövdelerindeki iç yaralanmalar bir tür enfeksiyon meydana getiriyor öz odun kısmında. o yaralanma ve enfeksiyona, ağaç bir cevap veriyor anladın mı? bir savunma mekanizması gibi düşün, enfekte olmuş bölgeyi iyileştirmek için reçine oluşturuyor ağaç. işte o reçine ile ağacın enfekte olmuş o kısmı, oldukça aromatik ve değerli bir koku ortaya çıkarıyor.

işin ehli olan bölge insanı, ormanda ağacı belirliyor, seçilen ağacın gövdesinin neresinde öd ağacı var bulunuyor. çoğunlukla ağacı tamamen kesmeden, sadece o kısmı kesip içinden öd ağacı haline gelmiş aromalı kısmı alıp, ağacı kendisini iyileştirmeye bırakıyorlar:


bir de ağacın tamamının enfeksiyon geçirmesi için ağaca, kökünden en tepesine kadar delikler açıp 3-4 sene boyunca ağacın bu şekilde kendisini reçinelendirmesini ve aromalandırmasını sağlayıp ağacın tamamını keserek diri odunu öz odundan ayırıp öd ağacı elde edenler var:


öd ağacı, tüm dünyada yüksek değer taşıyan bir ahşapa sahip. bu ağaç; dekorasyon objesi, esans, tütsü yapımında kullanılan bir hammadde olarak piyasalarda alınıp satılıyor. hatta birçok inancın birincil büyü malzemesi olarak kullandığı bile biliniyor. bildiğin kara büyü!

agarwood, aloeswood, orta doğu'daki söylenişi ile oud, bizdeki adı da öd olan bu ağacın çok eskiye dayanan kullanımı, birçok din ve kültürün bu ağaca olan igileri mevcut:

mesela, bu ağacın kuran-kerim'deki yer aldığını iddia eden endonezce dilinde bir makale mevcut (pfd)

bu da öd ağacının islam'da ve kuran'daki yeri olduğunu iddia eden bir yazı. 

hal böyle olunca osmanlı da bu ağacı kullanmış. sarayın, haremin en güzel parfümleri, esansları öd ağacından yapılırmış. sultanımız, vezirimiz, önde gelenlerimiz de öd ağacından yapılmıs tesbihleri çekerlermiş. bu tesbihler halâ üretilir. çektikçe kokusu yayıldığı için tercih edilir.


hinduizmin koruma tanrısı lord krishna da geri kalmamış bu öd ağacı çılgınlığından. en sevdiği koku, öd ağacı aromalı parfüm kokusuymuş. hal böyle olunca hindistan, malezya, bali ve bilimum hindu tapınaklarında ve hindu toplumlarında gerek tütsü, gerek parfüm olarak yeri büyük.

sence budha altta kalır mı? bence kalmaz. kendisi de öd ağacı hakkında kelamlar etmiş ve demiş ki: "ey ümmeti budha! ilahi vasfa ulaşmak için, öd ağacı yakıp , dumanı ile meditasyonunuzu yapın. öd ağacı dumanının kokusu, nirwana'nın kokusudur!"

hinduizm'in, budhizm'in kutsal saydığı bir odun olacak ve japonlar buna kayıtsız kalacak öyle mi? mümkün değil.  samuray savaşçıları, savaşa girmeden önce zırhlarını iyi şanslar, sağlık, selamet ve afiyet getirsin diye agarwood (öd ağacı) dumanıyla doldururlarmış.

bu öd ağacının yağı ve esansı, tüm asya'da, tüm arap ligini oluşturan arab ülkelerinde epey meşhur. 20 ml'lik bir iyi kalite öd ağacı esansı (yağı) 1500 dolar kadar bir paraya satılıyor. zenginler için bir şeycik değil. mesela 1975'te ürdün kralı için özel üretilmiş bir şişe parfüm var. adına "krigler’s oud for highness 75" deniyor.  merak edersen, öd ağacından yapılan 5 er bin dolarlık parfümlere bu siteden bir göz at!


avuç içi kadar bir odun parçası, kamboçya da bulunan ve "kynam" ismi verilen bir öd ağacı türü var. bu türün fiyatlarını duysan şaşırırsın! ben 900 gram bir kynam öd ağacının 1 milyon türk lirasına karşılık gelen hong kong parası ile alışverişine şahit oldum bir kere. bildiğin anırmak fiilini icra ettim yarım saat. mekandakiler şaşkınlığıma ve fakirliğime verdiler.

hadi, çok uzun yazdım. bunun bir de sağlığa faydaları var diyorlar. onu da diyeyim de bitireyim.

öd yağı ile iç huzura ulaşırmışsın. adamı bir sakin, bir ağırbaşlı edermiş. yine bu öd yağı , romatizmal ve artritik durumlar içeren ağrıyı alırmış. öd yağı ile sindirim sistemini desteklermişsin. ağız kokun varsa, ortadan kaldırırmış. bak buna inanırım. cidden kokusu güzel ve çok keskin. cilt sağlığını düşünenlere de öneriliyormuş. afrodizyak etkileriyle ünlüdür diyen de var. endişeleri azaltarak ve inhibisyonları serbest bırakıp performansı engllleyen faktörleri imha ediyormuş.  hanımlar, öd ağacı ve öd yağı sizi de unutmadı. menstrüasyonu ve pms'yi düzene sokup, sükunet içinde bir aybaşı dönemi geçirmenize yardım ediyormuş dünyanın bu en pahalı ağacı! bunun için birkaç bin dolar ödemek isterseniz, buyrun derim! mcf-7 meme kanseri hücrelerinin büyümesini engellediği bile iddia ediliyor. diyenin yalancısıyım. 

detay isterseniz buradan okuyunuz!
buradan da daha fazla detay alabilirsiniz!

Eau de Toilette ile Eau de Parfum Arasındaki Fark Tam Olarak Nedir?

Parfüm Endüstrisinin Vazgeçilmez ve Pahalı Bitkisi: Patchouli