Pilot Bir Ekşi Sözlük Yazarının Anlatımıyla: Türbülans Nedir, Neden Olur?

Türbülans nedir? Uçak neden türbülansa girer? Kaç çeşit türbülans vardır? Türbülans sebebiyle uçak düşer mi?
Pilot Bir Ekşi Sözlük Yazarının Anlatımıyla: Türbülans Nedir, Neden Olur?


Türbülans nedir?

türbülansı şöyle açıklamak en iyisi sanırım. uçağı bir denizaltı gibi düşünün. sağından solundan, altından üstünden su yerine hava akıyor. havanın da sudan bu anlamda bir farkı yok. tek farkı çok daha az yoğun ve daha hareketli bir yapıda olması. peki neden sudaki bir hareketten daha şiddetli hissettiriyor? bu da hava ve suyun yoğunluk farkından kaynaklı. su havadan çok daha yoğun olduğu için bir denizaltı, bir uçak kadar kolay savrulmuyor. çünkü su bir taraftan vursa bile, denizaltının diğer tarafında o şiddeti sönümleyecek bir su kütlesi bulunuyor her zaman. ama havada böyle yoğun bir kütle olmadığı için bir taraftan vuran hava uçağı kolayca diğer tarafa itebiliyor.

Türbülans neden olur?

türbülansın oluşma sebebine gelirsek. bunun bir çok sebebi var. havada karşılaştığımız türbülansı bir kaç farklı başlık altında toparlayabiliriz. ilki, bulut içinde yaşadığımız türbülans. bunun sebebi gayet açık. bulut dediğimiz şey, ısınıp yükselen su moleküllerinin tırmanarak soğuması sonucunda yeterince yükseldiğinde artık belli bir doyum noktasına ulaşıp su partikülü halini alması ve su moleküllerinin birleşmeye başlaması sonucu gözle görülebilir hale gelmesidir en basit haliyle. ısınıp yükselen havanın nem taşıma kapasitesi, hava sıcaklığı ve işba sıcaklığı (yani su moleküllerinin doyum noktasına ulaşıp bulut/sis oluşturmaya başladığı sıcaklık diyelim kısaca) arasındaki farkla doğru orantılıdır. yani hava sıcaklığı ile işba sıcaklığı arasındaki fark ne kadar yüksek ise havanın taşıyabileceği nem miktarı da o kadar fazla olur. havanın taşıdığı nem de ne kadar fazlaysa, bu nemli hava uçağa çarptığında o kadar şiddetli hissedilir. bulutumuz ne kadar koyu renkli ise, içinde taşıdığı su molekülleri o kadar fazladır, haliyle çarpma şiddeti de daha fazladır. bulut içinde yaşanan türbülans bu sebepledir. bunun önüne geçebiliriz. uçaklarda bulunan weather radar denen sistem sayesinde, uçağın önündeki belli bir mesafe içinde bulunan su moleküllerini ve bunların yoğunluğunu görmek mümkündür. pilotlar da bu sistem sayesinde önlerindeki havanın içeriğini görüp ona göre kaçınma yaparak bu tip bulutların içine girmeden uçuşlarına devam ederler. ama bazen bu havalardan kaçınmak makul olmayabilir. mesela, iniş hattında bulunan bir bulut, şiddetli bir türbülans yaratmayacağı öngörüldüğünde, göz ardı edilip, biraz sallama ihtimali hesaba katılarak kat edilebilir. bu pilota kalmış bir şey. eğer pilot bu bulutun sıkıntı yaratacağını düşünüyorsa temiz bir yerde beklemeye girip bulutun iniş hattından çekilmesini bekler ve öyle devam eder inişe.

Türbülans çeşitleri

başka bir türbülans çeşidi de wake turbulence denen türbülanstır. bunun oluşma sebebi, öndeki uçağın kanat ucundan akıp geçen havanın, arkasında bıraktığı vortex'tir. öndeki uçağın büyüklüğüne göre, türbülansın şiddeti de artar. otoyolda tırın yanından geçtikten sonra arabanın sallanması buna oturan bir örnektir. araç ne kadar büyükse, o kadar şiddetli sallanırsınız. bu yüzden havadaki uçaklar arasında bir mesafe ayrımı yapılır ve yeterli mesafe korunarak bu türbülanstan uçağın etkilenmesi önlenilir. kalkış ve iniş esnasında da öndeki uçağın büyüklüğüne göre mesafe ayrımı artırılarak uçuşun bu kritik safhalarında bir sürpriz yaşamamızın önüne geçilir.

diğer bir türbülans çeşidi de cat dediğimiz clear air turbulence'tır. bunun sebebi, yavaş hareket eden hava akımlarının çok daha süratli hareket eden hava akımlarıyla çarpışmasıdır. bu genelde jet stream dediğimiz, yüksek irtifada oluşan, sıcak ve soğuk hava akımlarının aynı bölgede denk gelmesiyle oluşan hava akımlarına yakın bölgelerde olur. bu çarpışma neticesinde hava akımı düzensizleşir ve içinden geçmeye çalışan nesneler düzensiz hava akımının yüzeylerine çarptığını hisseder. çarpışan hava akımları arasındaki sürat farkı ne kadar fazlaysa, düzensizlik ve haliyle şiddet de aynı oranda fazla olur. uçuşlardaki en tehlikeli türbülans türlerinden biri budur. çünkü jet stream'lerin oluşum yerleri aşağı yukarı bilinse de tam yeri nokta atışı bilinemediği için bu bölgelere yakın herhangi bir yerde türbülans yaşanması olasıdır. weather radar'da görünmeyen bu türbülansı bilebilmenin tek yolu, sizden önce o bölgeden geçip bu türbülansı yaşamış uçakların pilotlarının raporlarıdır. bu türbülans, seyir irtifasındaki her uçağın yakalanabileceği bir tür olduğu için, emniyet kemer ikaz ışıkları kapalı olsa bile oturduğunuz sürece kemerinizin takılı olması, sizi bu türbülansın beklenmedik etkilerinden korur. tabi böyle diyince, içinizde sürekli bir korkuyla "ay ne zaman vuracak" diye korkmanıza gerek yok. bu sıklıkla olan bir şey değildir, olduğunda ise nadiren şiddetli olur. genelde hafif ya da orta şiddette olur ve uçak içinde amuda kalkar şekilde seyahat etmediğiniz sürece bir sıkıntı yaşamazsınız. ama yine de arabada emniyet kemeri takmak gibi, yerimizden kalkmadığımız sürece kemerlerin takılı olmasında fayda var. zaten bu yüzden uçak içi anonslarda emniyet kemeri hatırlatması sürekli yapılır.

diğer bir türbülans ise windshear denen hava akımına girme neticesinde yaşanan türbülanstır. adından da anlaşılacağı gibi, bıçak gibi keskin bir hava olayıdır ve oluşum bölgeleri yeryüzüne yakın, 2500-3000 feet civarı bölgelerdir. bunun oluşum sebebi de, normalde yükseldikçe soğuması gereken havanın temperature inversion denen hava olayı sebebiyle tam teri ısınması, olağan hava akımının bozulması ve rüzgarın dengesiz bir şekilde, kısa mesafeler içinde şiddetli bir şekilde yön ve sürat değiştirmesidir. işte bu windshear türbülansı, yere çok yakın yakalandığınızda, şiddetine göre uçak düşürme kapasitesine sahiptir. ama içiniz rahat olsun, modern jetler predictive ve reactive windshear system denen uyarı sistemleriyle donatılmıştır. uçak, önündeki havayı tarayarak rüzgardaki şiddetli yön ve sürat değişimlerini fark ederek pilotları uyarır. pilotlar da bu bölgelere girmeyerek ya da kalkış esnasında ise kalkışı erteleyerek bu tehlikeden kaçınır. windshear, oluştuğu küçük bölgede genelde 15 dakikadan fazla sürmediği için ufak bir rötarla ya da başka bir istikamete bakan bir pistten kalkış gerçekleştirilebilir.

bunun dışında mountain wave denen bir türbülans çeşidi daha vardır. bunlar genelde şiddetli türbülanslardır. bir dağa çarpıp ivmelenerek yükselen hava akımı, yükselirken başka hava akımlarıyla karşılaşıp düzensizleşir ve dağın öte tarafına geçtiğinde, dağın eğimiyle kazandığı ivmesini birden kaybeder. dağın öte tarafından bulunan hava kütlesiyle çarpıştığında ise spiral bir şekil alıp vortexvari bir hava olayı yaratır. tehlikelidir ve alçak irtifada uçan küçük uçaklar için tehdit yaratır. antalya, izmir gibi dağların denize yakın olduğu bölgelerde, tırmanış ya da alçalış safhasında alçak irtifalarda sarsıldığınızı hissederseniz, sebebi büyük ihtimalle mountain wave'dir.

Sonuç olarak

türbülans %99.99 oranla uçak düşürmez ama türbülansa girmiş uçağın içinde emniyet kemersiz geziyorsanız, sağanak yağmura şemsiyesiz yakalanmış gibisinizdir. bu yüzden, bir sebepten ayağa kalkmanız gerekmiyorsa, emniyet kemerinizi çözmeden seyahat etmeniz, sizi sakatlanmaktan korur. emniyetli uçuşlar.