Pink Floyd'un Kült Şarkısı Comfortably Numb Tam Olarak Ne Anlatıyor?

Comfortably Numb deyince aklınıza sadece David Gilmour'un efsane solosu geliyor olabilir ancak sözlerin anlattığı şeylere de bir bakalım.

Şarkıyı önden verelim

Şarkı sözlerinin çevirisiyle başlayalım

ben geldim!
var mı içerde biri?
duyuyorsan beni başını salla sadece...
acaba var mı biri evde?

hadi... yapma ama böyle!
duydum ki keyfin değilmiş yerinde...
acını hafifletebilirim istersen,
ayaklarını bastırabilirim tekrar yere...

sakinleşsene!
biraz bilgiye ihtiyacım var öncelikle,
sadece basit gerçeklere:
acıyan neresi göstersene...

aslında acımıyor hiçbir yerim...
ama sen kaçırıyorsun dumanını ufukta kaybolan geminin
artık sadece dalgalarla boğuşarak kurtulabilirsin!
dudakların kıpırdasa da duyamıyorum ne dediğini...
çocukluğumda... bir gece ansızın fırlamıştı ateşim...
ellerim büyümüş, büyümüş... ve taşlaşmıştı sanki!
aynı duyguyu yine hissediyorum şimdi...
açıklayamam, açıklasam da sen anlayamazsın nedenini
hem zaten ben hep böyle değildim ki...
son zamanlarda halinden memnun bir uyuşuk oluverdim...

tamam... peki!
sadece ufacık bir iğne deliği,
ve sonra geçecek hepsi!
ahhhhhh!
ama kendini biraz kötü hissedebilirsin...

ayağa kalkabilecek misin?
sanırım işe yaradı. iyi!!
bu sağlayacak gösteriyi devam ettirmeni.
hadi ama... gitme vaktimiz geldi!

aslında acımıyor hiçbir yerim...
ama sen kaçırıyorsun dumanını ufukta kaybolan geminin
artık sadece dalgalarla boğuşarak kurtulabilirsin!
dudakların kıpırdasa da duyamıyorum ne dediğini...
çocukluğumda... bir bakış yakalamıştım ani,
gözümün ucuyla bir an için...
ama tekrar baktığımda o çoktan gitmişti!
ne olduğunu bile hatırlamıyorum oysa şimdi...
o çocuk büyüdü... kurduğu hayallerse yitip gitti...
halinden memnun bir uyuşuk oluverdi şimdi!

Enteresan bir benzerlik mevcut

"when i was a child, i had a fever,
my hands felt just like two balloons.
now i got that feeling once again.
i can't explain, you would not understand."

"çok hasta olduğum zaman, ateşim kırka yaklaştığı zaman, ellerim büyür. dev gibi ellerim olur. çoğunca çocukluğumda olurdu. 'ellerim büyüyor' derdim. büyükanam yahut anam ellerimi soğumuş elleri içine alırlardı. 'yok bir şey, yavrum yok bir şey! bak benim elimde ellerin' derlerdi. sakinlerdim bir iki dakika, yine büyürdü ellerim. ellerim büyürdü ellerim. ellerim ne kadar büyürdü aman yarabbi! sokağa çıktığım zaman soğuktan ellerim küçülüverirdi. caddelerde idim. binlere karşı birdim. onbinlere karşı birdim."

- büyüyen eller/sait faik abasıyanık

Şarkının akla yatkın çıkış hikayesi de şu şekilde

comfortably numb... çoğu kişinin uyuşturucuyla alakalı çıkarımlarına rağmen, hikayesi basit ve yaşanmışlıklar üzerine kurulmuş bir başyapıt. müzikal altyapısı bu basitlikle ters orantıda güzeldir.

grubun gitaristi syd barrett, bir kuzey amerika turnesi sırasında lsd yüzünden kötü durumdadır. gitarını otel odalarında unutur ve onu geri almak amacıyla aynı gün tekrar önceki şehre uçmak zorunda kalır. ayrıca, grubun geri kalanından gün geçtikçe daha fazla kopuyor, tabii dünyadan da. bir akşam, olaylar patlama noktasına geliyor ve bu durum, david gilmour'un gruba katılmasıyla ve roger waters ile birlikte bu şarkıyı yazmasıyla sonlanıyor.

chicago'daki bir konser sırasında, grup sahne almak üzeredir ve syd ortadan kaybolmuştur. odasına bakarlar ve syd oradadır, cenin pozisyonunda yatmaktadır ve uçmuş vaziyettedir. onu kendine getirme çabaları sorunsuz kalır. en sonunda kendi kendine konuşmaya başlar; fakat gruptakiler ne dediğini anlayamamaktadır. en sonunda, onu ayağa kaldırmayı başarırlar ve grubun sahne alması gerektiğinden dolayı, onu yürütüp gitarını boynuna asarlar. birinci kıta bu bölümü anlatıyor.

anlatılanlara göre, konserin geri kalan kısmı boyunca onu götürdükleri yerde durmuştur syd ve kısa riff'ler kullanmıştır çalarken; bu yüzden grup onun bu halden kurtulacağını ummuştur. sonunda, konsere ara verildiğinde grup bir doktor çağırır ve doktor syd'e halisünasyonlarının yok olmasını sağlayan bir enjeksiyon yapar; bunu konserin ikinci yarısında syd'in tamamen normal davranmasından anlıyoruz. ikinci kıtada bu bölüm anlatılmakta.

bu noktadan sonra, david gilmour gruba eşlik etmesi için çağrılır ve en sonunda, syd'in yerini alır. stüdyo kayıtları sırasında, syd ile çalışmak neredeyse imkansız hale gelmiştir zira bazen riff'leri tersinden bile yazdığı olmuştur.

nakaratlar, syd'in bakış açısıyla söylenmekte. arkadaki rüya hissi veren altyapı bunu kanıtlıyor. şarkının sonlarına doğru, uyuşturucu yüzünden hayatının tamamen değiştiğini fark ediyor anlatıcı; fakat bu konuda yapabileceği hiçbir şey yok, çünkü o artık huzurla hissizleşmiş.