Popüler Kültüre Vücuduna Yediği Oklarla Geçen Aziz Sebastian'ın Bütün Hikayesi

Aziz Sebastian adını orada burada duyuyor ancak ne anlama geldiğini tam bilmiyorsanız doğru yere denk geldiniz. Buyrun.
Popüler Kültüre Vücuduna Yediği Oklarla Geçen Aziz Sebastian'ın Bütün Hikayesi

aziz sebastian... 3. yüzyılda yaşamış romalı bir asker. bir hıristiyan şehidi ve azizi. hakkında güvenilir bir kaynak yoktur. dolayısıyla onun hayatıyla ilgili anlatılan her şey spekülatiftir.

anlatılan hikayeye göre hıristiyan olan sebastian, hıristiyanlık o dönem şiddetle yasaklandığından dinini gizliden yaşar. hatta bunun da ötesinde çevresindeki insanları hıristiyan olmaya ikna eder. en sonunda imparator diocletianus bunun farkına varır ve onu ok ile idam cezasına çarptırır. vücuduna epey bir ok yedikten sonra herkes onu öldü sanır ancak o mucizevi bir şekilde hayatta kalır. onun hala yaşadığını anlayan romalı irene, sebastian'ı iyileştirir.

sebastian iyileştikten sonra tekrar diocletianus'un karşısına çıkar. ancak diocletianus onun bu sefer de sopayla dövülerek öldürülmesini emreder ve sebastian bu sefer ölür. 4. yüzyılda (tam yılını hatırlamıyorum) bir 20 ocak günü aziz ilan edilir. (yortu günü 20 ocaktır.)

ölümünün ardından yıllar geçse de sebastian mucizeler göstermeye devam eder. 7. yüzyılda italya yarımadası'nda bir salgın sırasında papalık aziz sebastian'ın röliklerini kuzey italya'ya gönderir ve anlatılana göre o bölgede salgın mucizevi bir şekilde sona erer.

burada ok sembolü önemli. çünkü hristiyan ikonografisinde tanrı salgın hastalıkları ok ile gönderir...

bu illa gerçek anlamda salgın olmak zorunda değil, ahlaki anlamdaki kötülükler, salgınlar da buna dahil


aynı şekilde yunan mitolojisinde de apollon salgın hastalıkları okuyla yayar. aslında sebastian'ın birçok okla yaralanıp ölmemesi (ahlaki) salgınlarla boğuşan insanlar için hala bir kurtuluş umudunun olduğunu gösterir.

bu meselelerin haricinde -ki bence burası sebastian ile alakalı en enteresan kısım- sebastian zamanla daha feminen, neredeyse gey bir figür halini almaya başlar. 19. yüzyılın sonuna gelindiğinde kendisi bir gey ikonuna dönüşür.

özellikle rönesans döneminden itibaren sebastian çıplak, feminen, çocuksu bir hal alır. bu biraz da şehitliğin pasif konumuyla alakalıdır. zira sebastian da tıpkı isa gibi çaresiz bir şekilde kaderini bekler. böylece rönesans'tan itibaren yapılan tablolarda sebastian hafiften zevk alan bir figür haline gelir. önceki dönemlerde resmedilen dehşete düşmüş, kanlar içinde, acı çeken figürden pek bir iz kalmaz. sebastian'a saplanan oklardan artık kan akmamaktadır. o artık vücuduna saplanan fallik sembollerden haz alır haldedir.


reni'nin tablolarında bu durum görülebilir


19. yüzyılda oscar wilde, reni'nin paylaştığım ilk sebastian tablosuna hayran kalır ve tabloyu sık sık ziyaret eder. gey olması sebebiyle hapse girip çıktıktan sonra paris'te yaşamaya başlayan wilde kendine yeni bir isim bulur: sebastian melmoth. burada sebastian ismi wilde'ın aklına pek tabii aziz sebastian'dan gelmiştir.

sebastian'ın gey sembolü olma meselesi 20. yüzyılda da devam eder

sanatçı david wojnarowicz, sebastian üzerinde özellikle durur. david'in yaptığı bir eser, japon yazar mishima'nın aziz sebastian'ın resmine bakıp boşaldığı anısıyla alakalıdır.


bu arada mishima'nın ergenken aziz sebastian'a bakıp mastürbasyon yaptığı tablo yine benim yukarıda paylaştığım bir numaralı görseldeki reni tablosudur. kendisi hayatının bir döneminde o tablodan ilham alarak aziz sebastian gibi poz da vermiştir:


21. yüzyılda aziz sebastian artık bir cheesecake olarak var olmaktadır.

aziz sebastian ile alakalı diğer bazı eserler:
tommaso
anthony van dyck
nicolas regnier
juan carreno de miranda
gerrit van honthorst
euan uglow