Rammstein'ın Solisti Till Lindemann Hakkında Pek Bilinmeyen Kişisel Detaylar

Neue Deutsche Härte (90'lı yıllarda, Almanca konuşulan ülkelerde ortaya çıkan metal akımı) grubu Rammstein, bugün başarılı bir topluluksa bunda Lindemann'ın payı büyük. Kendisini tanıyalım.
Rammstein'ın Solisti Till Lindemann Hakkında Pek Bilinmeyen Kişisel Detaylar

04.01.1963 almanya/leipzig doğumlu olan till, (bkz: rammstein) adlı endüstriyel metal grubunun vokalisti olmasının yanı sıra ayrıca şair ve oyuncudur. babası warner lindemann şairdir ve annesi brigitte lindemann ise emekli gazetecidir. till lindemann'ın babası ile olan ilişkisi, ailesi adına en çok öne çıkan kısımlardan biridir. babası till'i küçüklükten beri hep dövmüş ve ona kötü davranmıştır. bu sebeple till babasını hiç sevmemekle birlikte babası öldükten sonra ne cenazesine gitmiştir ne de ziyaret amaçlı mezarına gitmiştir. annesi ile herhangi bir problemi olduğu ise kayıtlara yansımamıştır. till lindemann dört çocuk babasıdır bunlardan ikisi kız ikisi oğlandır. kızların en büyüğü nele lindemann,ortancası marie louisie'dir. oğlanların ise ismi bilinmiyor. bu konuya yönelik ayrıca bir parantez olarak magazinde till'in ünlü rus şarkıcı (bkz: svetlana loboda)'nın yeni doğan çocuğunun babası olduğu iddia ediliyor. bu iddiayı kuvvetlendiren nedenler ise loboda ve till'in birlikte olması ve bebeğin isminin tilda olarak açıklanmasıdır.

Loboda ve Till

till'in messer, in stillen nachten, on quiet nights poetry ve yukon mein gehasster freund adlarında kitapları bulunmaktadır ve bu kitaplar da şairlik yönünü tanıtmaktadır. ayrıca pola x, xxx, amundsen, der pinguin ve vinzent adlı filmlerde rol alarak oyuncu kimliğine de sahip olmuştur.

till'in müzik hayatı 1986 yılında first arsch isimli grupta davul çalması ile başlamıştır. kendisi ayrıca gitar, mızıka ve piyano da çalabilmektedir, yani söz yazarlığı sonradan gelmektedir. till ayrıca feeling b adlı bir grupta da bulunmuştur, bu grupta ise rammstein üyelerinden olan paul landers ve christian flake lorenz bulunmaktadır. 1994 yılında till, rammstein üyelerinden olan richard zven kruspe, christoph schneider ve oliver riedel ile birlikte bir şarkı yarışmasına katılmış ve bu yarışmayı kazanarak profesyonel anlamda müzik işine girme şansını yakalamıştır. till de bu şansı kaçırmamak adına berlin'e taşınmış ve daha sonra paul ile flake'in de aralarına katılmaları ile rammstein grubu doğmuştur. ayrıca till 2013 yılında peter tägtgren ile birlikte kendisinin solo projesi olarak (bkz: lindemann) adlı grubunu kurdu.

sahne şovu kısmına gelecek olursak

till çok kuvvetli bir sahne şovuna sahiptir, bu sahne şovunun büyük bir kısmı ise çok çeşitli ateşli ekipmanların kullanımıdır. bir konserde seyircileri ateşle birebir buluşturmuşlardır/yakmışlardır ve bu olaydan sonra till ekipmanları kullanmak için lisans almıştır (bkz: pyrotechnics). kendi vücudunda da birinci dereceden yanıklar bulunmaktadır, ki bu sahne şovunun tamamı ateşten oluşan biri için kanımca çok normal. sahneyi çok iyi kullanmakta olan till'in en bilindik ve meşhur hareketi ise yere hafif çömelerek dizine yumruğuyla vurmasıdır. bu hareketin adı tillhammer'dır, bu hareketin meşhurlaşması grup üyelerinden olan paul sayesinde olmuştur. till eski bir profesyonel yüzücüdür fakat omuz ve diz sakatlıkları sebebiyle yüzücülüğü bırakmıştır, sahnede hareket esnasında dizi yerinden çıkmaktadır ve doktorun önerisine istinaden, ara sıra dizine vurarak dizini yerine oturtmalıdır. till bunu sahnede birkaç defa yapmak zorunda kalmış ve bu hareket paul landers'ın çok hoşuna gitmiştir, daha sonra paul, till'e bu yaptığın çok güzel duruyor bunu yapmaya devam et demiştir ve bu şekilde tillhammer doğmuştur. ayrıca till doğu aksanı sebebiyle r harfini baskılı olarak söylemektedir ve bu da fonetik anlamda onu daha güçlü yapmaktadır.


ilgi duyduğu ve sevdiği gruplardan bazıları ise (bkz: black sabbath),(bkz: deep purple), (bkz: kraftwerk) ve (bkz: limp bizkit)'tir.

anadili almanca olan till, ispanyolca, rusça, ve ingilizce dillerini konuşmaktadır. kendisi alkol düşkünüdür, ayrıca tütün olarak puro tüketmektedir.

kavgacı ve şiddet yanlısı biridir. otelde yanındaki kız arkadaşına laf atan bir erkeğe dirseğiyle vurarak çenesini kırdığı söylenmektedir. ayrıca boks sporuyla yakından ilgilenmekte ve bir polisten özel ders almaktadır.

her ne kadar kavgacı ve şiddet yanlısı biri olsa da yazmış olduğu birçok şarkı sözü bu yönünü gölgede bırakabiliyor. örneğin, grubun morgenstern şarkısından mit dem herzen sehen sie ist wunderschön cümlesi.

till ünlü model sophia thomalla ile birlikte çok uzun bir birliktelik yaşamıştır (yaklaşık sekiz sene). sophia kendisinden yirmi beş yaş küçüktür. geçen sene ayrılmışlardır ve sophia thomalla şu sıralar loris karius ile birliktelik yaşamaktadır. till'in ise ile leila lowfire ile bir birliktelikleri olmuştur ve şu sıralar ünlü rus şarkıcı svetlana loboda ile birliktedir.

aşka dair görüşünü: "aşk bir çiçektir, en güzeli bile ölür" cümlesi ile açıklamıştır.

Sophia Thomalla ve Till.

till'in rusya'ya özel bir sevgisi var

yıl içinde genel olarak sürekli rusya'dadır ve yanında ise koruması danny uhlmann ve yakın arkadaşı olarak anar reiband bulunmaktadır. grubun ve grup üyelerinin sosyal medya hesapları birkaç seneye kadar bulunmamaktaydı. fakat şu an grubun ve grup üyelerinden oliver hariç tamamının instagram hesabı bulunmaktadır.

till lindemann grubun şarkılarındaki protestocu havaya ek olarak gündelik yaşantısında da muhalif biridir. dünyadaki düzene karşı da şu cümlelerle eleştirilerini dile getirmiştir: çocukken reklamlarda gördüğüm aptalca şeyleri almaya meraklıydım. şimdi tüm bunlara sahibim ve o yüzden gereksizce alınan şeylerin insanı nasıl bir gerizekalıya çevirdiğini anlayabiliyorum. doğu almanya'da çok fazla imkan yoktu ama en azından birlik ve beraberlik vardı. şimdi gırtlağımıza kadar egoya, tüketim çılgınlığına ve bencilliğe battık. artık ticaret arkadaşlıktan önce geliyor. 

nekrofili ve sübyancı sapıklar konusunda çok fazla güncel şarkı duyamazsınız. biz şarkılarımızda bunlardan bahsediyoruz. insanların duygularını açığa çıkarıyoruz. çünkü birçok insan bu konulardan endişe duyuyor. aynı zamanda ilgi çekici de geliyor. şarkıları söylerken birinci ağızdan söylüyorum. böylece daha etkili oluyor. şarkıdaki sapık ben oluyorum. zira bence üçüncü ağızdan yazıp diğerini suçlamak korkaklık olur.

kendisiyle olan tanışıklığımız bundan yedi sene öncesine uzanıyor. tesadûfi bir şekilde rammstein'ın sonne şarkısına rast gelmem ile birlikte bu zamanlara kadar süregelen rammstein birlikteliğim de başlamış bulunuyor. o zamana kadar herhangi bir şekilde alman diline özel bir ilgim yoktu fakat bu elemanın telaffuzu ve görece kaba sayılan bu dili böylesine fonetik bir şekilde kullanması beni alman diline karşı tutuk yaptı. bu yedi senede sanıyorum ki kendisini dinlemeden geçmiş tek bir günüm yoktur.


sahnede ve özel hayatında bambaşka iki kişiliktir bu adam

sahnede son derece son derece otoriter, disiplinli, ciddi, gaddar ve pistir. özel hayatında son derece eğlenceli, goy goy ve kıyak bir adamdır. işini ve özelini bu derece iyi ayıran ve o dengeyi koruyabilmesi gerçekten takdire şayan. son kertede her iki şekilde de soğuk bir adamdır, fotoğraf çekilmekten pek hazzetmez, fotoğraflarda genel olarak gülümsemez ve kameraya küfür eder gibi bakar. erkekliğin tanımı olmaya adaydır, ne eksik ne fazla. 

gezmeyi ve para harcamayı çok seven biri ama bu para harcama çoğunlukla gezmeye ve yeme içmeye ve konaklamayadır, çünkü bir giydiği tişörtü dört beş sene boyunca giyebiliyor fakat fransa'da en son kaldığı otelin geceliği iki yüz bin liraya kadar çıkabiliyordu. yılın sadece birkaç haftasını almanya'da geçirir geriye kalan zamanlar ise ya turnede ya da rusya'da veya başka bir yabancı ülkededir. rusya'da hem kendinin hem de grubun çok ciddi bir hayran kitlesi bulunmaktadır. rusya'da vermiş oldukları bir konsere sekiz yüz bin kişilik bir katılım olmuş ve bu katılım ile konser dünya'nın en kalabalık on konserinden biri olmuştur.

ölmeden önce görmek istediğim nadir insanlardan biridir. umuyorum ki ben görmedem ölmez ve ben görmeden ölmem. geçen sene kendisiyle muhabbeti olan biriyle aramızda bir muhabbet geçti ve sahne fiyatının iki milyon dolar olduğunu söyledi fakat şu sıralar muhtelif kaynaklarda dört milyon dolar olduğu söyleniyor. türkiye'ye bir daha gelirler mi meçhul, onu veya grubu buraya getirecek organizatör veya festival var mı o da meçhul fakat bildiğim bir şey var ki onu veya grubu türkiye'ye getirecek olanlar çok büyük hayır duası alacaklar.

bu dünyadan erken göçüp gitmeni istemem. ömrünün, boyun gibi uzun olması ise temennimdir, olur da buralara tekrar gelirsen seni en önden izlemek de benim boynumun borcudur. doğum günün (4 ocak 1963) kutlu olsun. seni seviyorum aslan.

Oscar and the Wolf'un Solisti Max Colombie Hakkında Birtakım İlginç Bilgiler

Radiohead Solisti Thom Yorke Hakkında Pek Bilinmeyen Kişisel Detaylar