Rap Müzikte Yurt Dışına Açılmak İsteyenler İçin Klasikleşmiş Yabancı Rap Albümleri

Ceza, Sagopa ya da Ezhel'den başka şeyler dinlemek isteyenler için ilaç gibi bir liste.

a tribe called quest - the low end theory (1991)

a tribe called quest'in 91 çıkışlı ikinci albümleri. inanılmaz sample'ları içerisinde barındırmasının dışında insan üstü bir musiki yeteneğinin ürünüdür ki dinleyince olamaz, bu yapılamaz dersiniz sıklıkla. busta rhymes'ın da konuk olarak yer aldığı albümden check the rhime, jazz (we've got) ve scenario olmak üzere üç tane single yayınlamışlardır. müzik endüstrisine geçiren, date rape, hip hop'taki şiddet ve nicesi gibi konuları irdeleyen şarkı sözleri de adeta bir tığ ile müziğe örülmüş gibi karşımızda durur.hem public enemy'dir hem jazzydir bu albüm. beats that are hard, beats that are funky'dir (excursions). hatta çok çok daha fazlasıdır. bütün bir albümdür, birbirinden ayırt edilemez eşsiz tını ve sözlerle doludur. hem otoritelerden hem de gönüllerden her daim tam puanı almıştır, almaya devam edecektir.

beastie boys - licensed to ill (1986)

bu muhteşem albümde 13 parça var ama bekleyin ki bu parçalardan bir tanesi de sönük, zevksiz veya sound dated olsun. yok hepsi birbirinden hayvansı, inanılmaz, off kelimeler yetmez be bu albüme, baştan sona kadar 808 drum machine tınıları, absürd rhyme'lar, funky beat'ler...

dr. dre - the chronic (1992)

dr. dre'nin 1992 tarihli solo albümü; billboard listelerinde 1 numara olan ilk saf rap albümü aynı zamanda. nwa adamlarından ice cube ve eazy-e solo patlamalarını dre'den önce yapmışlardı, ancak dre'nin solo çıkışı hepsinden daha güçlü ve etkili oluyor. "the chronic" ile dr. dre hem saygın müzik dergilerinden olumlu eleştiriler almış, hem de "let me ride" adlı parça ile grammy kazanmıştı. let me ride'ın yanı sıra albümün bombaları nuthin' but a 'g' thang, rat-tat-tat-tat ve stranded on death row'dur. 

eminem - marshall mathers lp (2000)

bu albümü 1000 defa dinlemişimdir. şimdi tekrardan dinledim de harbi güzel albümmüş.

kill you'nun girişine eşlik etmek, amityville'de coşmak-ki şarkının son bölümü acayip güzel ve eşlik edilesi, the way i am ile öfkelenmek, kim ile bardak kırmak, marshall mathers ile duygulanmak... efsane albümdü.

jay-z - reasonable doubt (1996)

çoğu rap dinleyicisinin favori jay-z albümü olan, mafiaso rap'in popüler olmasında katkısı büyük olan rap albümü.

ilk albümü olmasına ragmen jay-z kendine olan güveni, karizmasıyla (lirikal anlamda) bu albümde kral olduğu mesajını çok net bir şekilde vermiştir. it was written ve all eyez on me'nin piyasayı domine ettiği bir dönemde dikkat çeken bir albüm olması hakkında çok şey yazmayı gerektirmiyor aslında. bundan sonra yaptığı hiçbir işe buradaki kadar ruhunu koymadı.

favoriler; feelin' it, d'evils, can i live, can't knock the hustle ve tabii ki dead president.

kanye west - 808s & heartbreak (2008)

 ne bizzat kanye west 'in, ne de diğer herhangi bir şarkıcının daha önce benzerini yapmadığı muhteşem bir albüm. öyle ki, dinlemeye doyulmuyor. bir tane bile boş şarkı yok.

808s & heartbreak 'in kendine has bir müzik tarzı var, ne hiphop, ne triphop, ne newage, ne rock, ne pop, ne r&b, sadece herşeyden biraz var. bu albümün çıktığı döneme şahitlik ettiğim için mutluyum, gururluyum, çünkü biliyorum ki bu albüm müzik tarihi boyunca adı hatırlanacak, torunlarımızın bile dinleyeceği, klasik bir eser.

kanye west'in o hep çok eleştirilen şişkin egosuna, o kimi zaman itici olacak kadar kibirli, snob tavırlarına, bu albümü dinledikçe hak veriyorum. adam gerçekten çok çok iyi.

nwa - straight outta compton (1988)

efsanevidir... bırakın rap'i gangstayı; tüm seksenli yıllar döneminin en harika albümlerinin başında anılmalıdır. sadece ilk iki şarkısıyla bile rap müziğin seyrini tamamen değiştirmiştir. bunu sevmeyen azılı rap düşmanıdır; ancak pek çok azılı rap düşmanını da rapçiye çevirmiş olduğunun altını çizmek gerekir. 

notorious b.i.g. - life after death (1997)

notorious big'nin 97 tarihine bomba gibi düşen diamond seviyesine ulaşmış çift albümü. bu seviyeye ulaşmaya başaran az sayıdaki hip-hop albümlerindendir. albüm biggie'nin siftah albümü kadar gelişmiş olmasa bile, o katlı rhyme'lara sahip olmasa, içinde pop rap öğeleri barındırsa bile çirkin olamamıştır. b.i.g bu albümle ilk albümdeki sokak serserisi rolünden mafya lordu olmaya terfi etmiştir.

albümün etkileri o kadar büyük ki, geçtiğimiz 11 sene içerisinde bu albümü taklit etmeye kalkışan en az elli tane adam gelmiştir piyasaya. hiçbiri de bu kaliteye ulaşamamıştır. puff daddy'yle takılıp da kaliteli olmayı başarmanın zorluğundan bahsetmiyorum bile.

doksanların new york rap klasikleri arasında yerini alan son klasiklerdendir herhalde.

public enemy - yo bum rush the show (1987)

kompleks bir prodüksiyona, özenle seçilmiş sayısız sample'a, şok edici derecede güçlü ve kararlı bir politik söyleme, ve o söylemin konu edindiği olaylara/mekanlara/zamanlara uyum sağlayan kaotik ses efektlerine sahip efsanevi public enemy albümü.

yenilikçi prodüksiyon ekibi the bomb squad'ın koca bir albümlük sample malzemesini tek bir şarkıya sığdırması, ezilenlerin tepkisini tüm öfkesiyle dinleyiciye sunan chuck d'nin bilinçli sözleri, ona eşlik eden flava flav'in dinleyiciye rehberlik etmesi, terminator x'in scratch'leri, toplumun noksanlarına yapılan eleştiriler ve black steel in the hour of chaos isimli şaheserde görülebilecek storytelling yeteneği bu albümü komple bir rap albümü yapıyor. albüm bunun da ötesinde şu ana kadar yapılmış en kaliteli rap albümlerinden bir tanesi ve hip-hop kültürünün gelişimi söz konusu olduğunda rap tarihinin en çok önem teşkil eden kayıtlarından biri.

işte böyle efsane olunuyor, işte böyle başyapıt yapılıyor...

run dmc - run dmc (1984)

80'lerde rap sanatının kurallarını bir üst seviyeye çıkarmış ve oldskool rap'ten golden age dönemine girildiğini işaret eden 1984 çıkışlı efsane run dmc albümü. 1984'ün ilk yarısına kadar birkaç istisna dışında daha çok block party ve funk theme'i ve dans öğeleri üzerine kurulmuş olan rap, bu albümle birlikte gerçeklere dikkat çekerek ghetto'lardaki yaşam koşullarını ve siyahların çektiği sıkıntıları hard times, its like that ve wake up parçalarında özetler ve bu endüstrinin rüyadan uyanmasını sağlar bir bakıma. tabular tek bu yönüyle yıkılmamıştır, diğer yandan rock müziğin de aslında rap'le ne kadar uyumlu olduğunu rock box'ta görürüz, iki tür o kadar güzel senkronize edilmiş ki rap/metal denilen sadece 80'lerin ortalarından sonlarına doğru etkin olan bir türü ortaya çıkarmıştır... o zamanki siyah kesim için bu albüm tam bir şoktu ve gerçekten run dmc ortalığı fena sallamıştı, görüyoruz ilk gangsta belirtileri sucker mc s'de görülmüş, basit bir analog drum machine beat'leri üzerine piyasadaki diğer rapper'ları hedef alan sözler, egoyu tatmin etmek, zengin yaşamdan bahsetmeler...

işte bugünkü hiphop endüstrisinin geldiği noktaya 4 sene sonraki straight outta compton'la birlikte etki eden önemli bir kilometretaşıdır bu albüm.

tupac - all eyez on me (1996)

2pac bu albüm ile batı yakasının bayrağını eline almış ve bayrağı taşıdığı noktaya bunca yıldır kimse ulaşamamıştır. herkes kendisinin rap tekniğinin çok iyi olmadığını, ondan daha iyi söz yazarlarının, daha iyi flow yapanların olduğunu söyler ve haksız değiller ama söz konusu 2pac olduğunda hep rocky marciano ve ali örneğini veririm. rocky hiç maç kaybetmemesine rağmen sadece bununla anılır. herkes için gelmiş geçmiş en iyi boksör muhammed ali'dir. bu durum 2pac için de geçerli. ali'yi en iyi yapan şeyle 2pac'ı en iyi yapan şey aynı. 2pac'ın karakterindeki sıkıntılara rağmen (tacizden, hırsızlıktan içeri alınması, bir rapper'ı beyzbol sopası ile dövmesi, bir yönetmene yumruk atması vs)...

albüme dönünce o kadar çok şarkı var ki... kısaca favorilerimden bahsedecek olursam bir dönem kamyon arkası yazısı bile olan only can judge me. tarihin en iyi parti şarkıları arasına rahat girecek california love, can't c me. albüme ismini veren all eyez on me. wonda why they call u bitch, no more pain, ratha be ya nigga ilk aklıma gelenler.

wu-tang clan - enter the wu-tang 36 chambers (1993)

tüm zamanların en güzel rap albümlerinden biri. açılış şarkısının girişindeki "bring the motherfucking rockers" sözleri, bunun rock müziğe karşı olan bir yapıt olduğu düşüncesini doğurabilir, ancak "enter the wu-tang (36 chambers)" rap'ten nefret eden diehard rock severlerin bile kolayca benimseyebileceği derecede sert, 'rock' ve başarılı bir albümdür. muhteşem şarkılardan oluşur...

Tam Bir Fiyat Performans Ürünü Olan Huawei P Smart 2019'un İncelemesi

Hip Hop ile Rap Arasındaki Fark Nedir?