Robert Oppenheimer, Neden "Şimdi Ölüm Oldum, Dünyaların Yok Edicisi" Sözünü Söylemişti?

Oppenheimer filmi vesilesiyle popülerleşen bilim insanının en akılda kalıcı cümlesini irdeleyelim.
Robert Oppenheimer, Neden "Şimdi Ölüm Oldum, Dünyaların Yok Edicisi" Sözünü Söylemişti?

"now i am become death, the destroyer of worlds..."

ilk atom bombasının başarılı bir şekilde test edildiği trinity denemesinden hemen sonra, oppenheimer'ın dudaklarından bu cümle döküldü. gözleri karşısında parlayan o muazzam enerjiyi gördüğünde, kutsal hindu metni bhagavad gita'dan alınan bu cümleleri mırıldandı.

oppenheimer, bir yandan insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir kıyamet aracı yaratıyor, diğer yandan da kendi iç dünyasında, vicdanıyla zor bir mücadeleye girişmişti. bu süreçte, hayatını anlamlandırmak ve eylemlerini bir yere oturtmak için uzak doğu'nun mistik metinlerine yönelmişti. bu eserlerden biri bhagavad gita (hinduizm'in kutsal kitaplarından biri) önemli bir yer tutuyordu. oppenheimer, kendi eylemlerini anlamlandırmaya, hatta belki de haklı çıkarmaya çalışıyordu. oppenheimer, bu kitabı okuduğunda kendini mahabharata'daki arjun karakteriyle özdeşleştirdi muhtemelen.

mahabharata, hint edebiyatının en önemli iki destanından biri ve bhagavad gita da, mahabharata'nın bir parçası ve bu destanın en önemli ve en tanınmış bölümü. bhagavad gita, kral arjuna ve onun arabacısı ve rehberi olan lord krishna arasındaki bir diyalogu içeriyor. bu diyalog, savaşın eşiğindeyken arjuna'nın yaşadığı ahlaki ikilemi ve bu ikilemi aşma yolunda krishna'nın ona verdiği öğütleri anlatıyor.

arjuna, ailesiyle savaşmayı reddeder çünkü bu durumun ölüm ve yıkıma yol açacağını bilir. ancak krishna, ona farklı bir bakış açısı sunar ve ona görevini yerine getirmesi gerektiğini öğütler.

oppenheimer da, kendisini böyle epik sahnenin ortasında görüyordu. bu durumu, atom bombası gibi korkunç bir silah yaratmayı, bir bilim insanı olarak görevini yerine getiriyor olduğuna inanarak, arjun'un deneyimine benzetiyordu. çünkü kimin yaşayıp kimin öleceğine karar veremezdi... o sadece bir araçtı ve sonuçlar, evrensel düzenin bir parçasıydı. bu nedenle, kaderin ne getireceği üzerine sevinemez ve üzülemezdi.

birkaç ay önce spotify keşfetime düşen "perfect war" adlı şarkı, bu hikayeyi yeniden aklıma getirdi

şarkının sözlerinde oppenheimer'ın bu unutulmaz sözleri geçiyordu: "şimdi ben, dünyaların yıkıcısı, ölüm oldum." ilk dinlediğimde, sözlerin tam anlamını kavrayamamıştım. ancak daha sonra izlediğim evrim ağacı'nın oppenheimer videosu, bana direkt bu şarkıyı hatırlattı ve sözlerinin ne kadar anlamlı olduğunu fark ettim. şarkı, atom bombasını ve oppenheimer'ın bu süreçte yaşadığı ikilemleri mükemmel bir şekilde anlatıyor bence.

Şarkı şu şekilde


şarkının çevirisi

yargı gününde, burada seni buldum
yüzünde gözyaşının izleri
soğuk zırhın, tükenmiş vaktin
inanman için, şüphelerini alıp götürmek için

içinde miydi gücün,
yoksa başka biri için mi döküldü gözyaşların?
korkunu bırak gitsin, ne güzel bir gün
güneş geldi, acılarını yıkamak için

çanlar çalmaya başladığında
ve yolun sonuna geldiğinde
neler uğruna direndin?
neler için canını verirdin?
mükemmel bir savaş için mi ölürdün?

melekler yine gökte şarkı söylüyor
ne için yaşadın?
neler için canını verirdin?
mükemmel bir savaşta mı ölürdün?

hayatını yaşa, tek bir hayatın var
düşündüklerin ve yaptıkların geri alınamaz
korkunu bırak gitsin, ne güzel bir gün
güneş geldi, acılarını yıkamak için

oppenhimer'ın o sözü söylediği video


evrim ağacı videosu