Robot Kavramı Nasıl Ortaya Çıktı, Tarih Boyunca Kabaca Nasıl Şekillendi?
tarihde robot fikri hayatımıza ilk olarak antik yunan ve roma mitolojisinde, çeşitli mitlerde ve efsanelerde kendini gösterir. örnek verecek olursak hephaistos (vulcan), demircilik ve zanaat tanrısı olarak bilinir ve bir çok tanrıya çeşitli silahlar yaptığı gibi zeus'un emriyle de insanları cezalandırmak için gönderilen ilk kadın pandorayı (temelde kendisine cyborg da diyebiliriz bence) ve birçok otomatı da kendisi yapmıştır.
ayrıca, antik mısırlılar ve çinliler gibi eski uygarlıkların da mekanik cihazlar ve otomatlarla ilgili bazı çalışmaları olduğu da bilinmektedir. şimdi de robot kelimesinin nereden geldiğine bakalım; işte burada çok eskiye gitmeyeceğiz ve ibremizi 1920'ye ayarlayacağız. çek yazar karel capek'in 1920 yılında kaleme aldığı rossum'un evrensel robotları (r.u.r) isimli tiyatro oyununda geçmektedir bu. (ara not:@stefan kuntz önerisi üzerine okuduğum bir yazıda: karel capek, yaratığı bu olguyu tanımlamak için başlangıçta latince iş, emek anlamına gelen başka bir neolojizm olan labori'yi kullanmış ancak bundan memnun değilmiş. kardeşi daha sonra , sörf işçiliği veya köle anlamına gelen çekçe robota sözcüğünü işaret etmiş). işte bu meşhur isim çek dilindeki robota kelimesinden türemiştir ve köle işçi veya angarya işçisi anlamına gelmektedir. işte şimdi anladınız terminatör ve matrix gibi evrenlerde robotlar bizi neden yok etmek istiyor.
yukarıdaki mitolojileri geçecek olursak bu karmaşık makineler aslında ilk olarak su değirmenleri ve rüzgar değirmenleri gibi otomasyon sistemlerle hayatımıza girmiş oldu diyebiliriz. çünkü bu sistemler, robotların öncüleri olarak görülebilecek şekilde, manuel iş gücüne olan ihtiyacımızı azaltmıştır.
bence robotlar hakkında ilk gerçek girişimleri leonardo da vinci yapmıştır diyebiliriz. çünkü otomatik makineler ve robot diyebileceğimiz karmaşık makineler hakkında ilk somut tasarımlar ve çizimler yapmıştır. bu gün bile bu tasarımlar, hala denenmektedir.
biraz daha yakın tarihe gelecek olursak karel capek'in yazdığı kitabın işe yaradığını göreceğiz ve 1928 yılında ilk insansı robot olan eric birkaç el ve kol hareketiyle hayatımıza girmiş olacak.
bu akım tabii ki edebiyat kültürümüz de çok derinden etkileyerek robotlar üzerine baya bir düşünmemizi sağlayacak hatta isaac asimov gibi yazarlar 3 robot yasası diye felsefi düşünceler türeterek robotların insanlarla etkileşimini ve ahlaki sorumluluklarını ele alacak. ve edebi hayal gücümüz tripio gibi robotları tutunda robocop, terminatör ve matrix gibi evrenleri yeşertecek.
tekrardan konumuza dönecek olursak
elle tutulur ilk modern robot 1954'te george devol tarafından icat edildi ve unimate olarak adlandırıldı. tamamıyla bir fabrika işçisi olarak üretilen bu robot asıl sanayi devriminin öncüsü oldu diyebiliriz. şimdilerde ise birçok fabrikada bu arkadaşın çocukları çalışmaktadır diyebiliriz.
robotların gelişimine ve geleceğine bakacak olursak hayal gücümüzle beraber bilgisayar teknolojisinin katkısı bir birlikte günümüz robotları daha karmaşık hale geldi. daha gelişmiş kontrol sistemleri, yapay zeka algoritmaları ve sensör teknolojileri sayesinde robotlar çevrelerini algılayabilir, kararlar alabilir ve daha geniş bir işlevsellik kazanabilir hale geldi diyebiliriz.
sonuç olarak
günümüzde robotlar endüstriyel üretimden sağlık sektörüne, ev içi kullanıma kadar pek çok alanda yaygın olarak kullanılmaktadır. cerrahi robotlar, insansız hava araçları, otomasyon sistemleri, hizmet robotları, eğitim amaçlı robotlar ve araştırma amaçlı keşif robotları gibi çeşitli türlerde robotlar bulunmaktadır. bu robotlar, insan yaşamını kolaylaştırmak, tehlikeli işleri üstlenmek, verimliliği artırmak ve bilimsel keşiflere katkıda bulunmak gibi çeşitli amaçlarla kullanılmaktadır.