Romalı Düşünür Seneca'nın, Seks Esnasında Kadının Üstte Olmasını Yadırgaması

Romalı düşünür, devlet adamı ve oyun yazarı Seneca'nın (MÖ 4-MS 65) düşünceleri, seksin tarih boyunca nasıl farklı algılandığına da mükemmel bir örnek teşkil ediyor.
Romalı Düşünür Seneca'nın, Seks Esnasında Kadının Üstte Olmasını Yadırgaması

Seneca ne demişti?

seneca'nın, arkadaşı lucilius'a yazdığı ahlak mektuplarında bahsettiği, kadının cinsel aktivitede sergilediği baskınlığı yanlış bulması olayını şuradan anlayabiliriz:

"sekste de kocalarından geri kalmazlar: pasif rol için doğmuş olmalarına rağmen açıkça sapkın bir müstehcenlik icra ederler (tanrılar, tanrıçalar helak etsin onları!)

erkek altta onlar üsttedir artık. bugün birçok kadın guta yakalanmış ve kel olduğuna göre hekimlerin en büyüğünün (hippocrates), doğayı çok iyi bilen o insanın böylesine bir yanılgıya düşmesinde şaşılacak ne var?

kadınlar kendi cinslerinin ayrıcalığını hata üstüne hata ederek yitirdiler, kadınlıktan çıktıkları için erkek hastalıklarına uğrama cezasına çarptırıldılar."

epistulae morales ad lucilium - lucius annaeus seneca

Neden böyle düşünüyor olabilir?

seneca'nın kadınların seks esnasında üstte olmasını yadırgaması... kendi zihninde tam bir mükemmeliyetçi olan ve saturnalia'da bile köleleriyle sohbet etmeyi ve onlarla aynı sofraya oturmayı doğru bulmayan kuralcı ve rijit bir ruh sahibi olduğu aşikâr olan seneca'nın, roma cumhuriyeti ve erken imparatorluk dönemlerinde cinselliğin bilhassa erkekler arasında bir statü ve güç aygıtı olarak görülüyor olması ve bu aygıtın merkezine de sosyal bir norm olarak erkek baskınlığının ve penetrasyonun konulmuş olması gibi dönemin soylu patrisyen ve üst düzey equites sınıfları arasında yazılı olmayan kaideler hâline gelmiş hususlarından hareketle varmış olduğunu anladığımız saptama.

erkek erkeğe cinsel münasebetin sadece bir soylu ile köle ya da özgürleştirilmiş köle arasında ve ancak soylu olan erkek aktif konumdaysa kabul görmekte olduğu bir sekso-kültürel yapı içerisinde bir kadınla bir erkeğin seksüel münasebetinde de gayet tabii bir kadının fiziksel olarak üstte olmasının son derece muhafazakâr ve stoik bir karakter olan seneca tarafından kabul görmesini beklemek de dönemin ruhu gereği zaten son derece yanlış bir beklenti olacaktır. zirâ, kuvvetle muhtemeldir ki roma'nın sekse atfettiği anlam mertebesinde, cinsel münasebet esnasında fiziksel olarak üstte konumlanmış olmak bir arzu tezahürü olmaktan çok daha ziyâde bir statü göstergesidir.


bu arada seneca'dan bir kuşak sonra gelecek olan iuvenalis de roma medeniyetinin ahlakî ve kültürel olarak çöküşte olduğunu ve bunun ana gerekçelerinden birisinin kadınların erdemsiz eylemlerde bulunması olduğunu ifade etmiştir. iuvenalis'in pax romana'nın en civcivli zamanlarında yaşamış olduğunu hasseten belirtmek gerekiyor.

peki, bir kesimin merak ettiği suali de yöneltip bu bahse bir son verelim. roma'dan bize iki milenyum sonra dahi kalabilmiş olan bu meşhur düşünürler, onulmaz birer mizojinist midir? günümüzün cinsellik algısı, kadın-erkek ilişkileri ve sosyokültürel mekaniğine uygun bir prizmadan bakacaksak şüphesiz ki öyledirler. işin doğrusu ise, ne tarih böyle okunur ne de günün ruhuyla asırlar evvelinin dokusu sağlıklı bir biçimde incelenebilir.