Sert Eleştirileri Hak Etmeyen Doctor Strange in the Multiverse of Madness'ın İncelemesi

MCU'nun 28. bölümü olan Doctor Strange in the Multiverse of Madness (Doktor Strange Çoklu Evren Çılgınlığında) nihayet vizyona girdi. Clickbait fan teorileri yüzünden fazla şişen beklentiler bazı izleyicileri hayal kırıklığına itmiş olabilir ama film, kendisinden beklenen şeyi fazlasıyla veriyor.
Sert Eleştirileri Hak Etmeyen Doctor Strange in the Multiverse of Madness'ın İncelemesi
Uyarı: Spoiler içerir.

uzun zamandır beklenen doctor strange in the multiverse of madness filmi vizyona girdi. son zamanlarda eternals filmi ile birlikte en fazla tartışılan mcu filmi oldu. bir buçuk sene önce filmin içeriğini öğrendiğimden beri aslında seyirciyi ikiye bölmesini bekliyordum. marvel studios'un özellikle avengers'ın ilk filmi ile oluşturduğu bir hikaye anlatı biçimi var. bu anlatı biçiminden çıkıldığı zaman (ki buna güvenli alan diyebiliriz) filmlerin beğenilmeme ihtimalleri de yükseliyor. the incredible hulk ve eternals gibi. bunlar diğer mcu filmlerinden farklı yapıdalar. eleştiriler ortada.

eskiden çizgi roman kültürü daha geek bir kültürdü

çizgi roman uyarlamaları hollywood standartları ile vizyona girdiğinde bu çok büyük bir olay olurdu bizim için. blade'in vizyona girdiği dönemleri, x-men'in çıkışını hep canlı takip eden biri olarak net hatırlıyorum. zamanla bu uyarlamalar ana akımın merkezine oturdu. sinema evreni konseptinin belki de en iyi tasarlanmış halini bu filmlerle görmeye başlayınca filmler tekil film olarak seyirci gözünde anlamını kaybeder hale geldi. internetin her noktaya ulaşması ile birlikte ise teoriler ve beklentiler gerçek filmlerin önünü kesmeye başladı. ana akıma ait olduğu ve o ana tanık olmak için filmlere giden çok fazla insanla karşılaşmaya başladık.


doctor strange'e geldiğimizde en büyük sıkıntı beklentiler gibi duruyor

bu filmden çok çok büyük şeyler bekleyen insanlar vardı. bu tabii ki anlaşılabilir bir şey. ama bu beklentilerin ciddi bir kısmını fandom olarak kendi kendimize yaptığımızı da unutmayalım. neredeyse her gün internette teori videoları, fragmanda kaçırdığınız 50 şey gibi şeyler izliyoruz. kendisine insider diyen ve haber ayağına clickbait, hiçbir dayanağı olmayan şeyleri kafadan atarak sitelerine okuyucu çekmeye çalışan insanlar görüyoruz. bu film özelinde tom cruise gelecek diyen de oldu, blade gelecek diyen de, mutantlar evrene bu filmle girecek diyen de oldu, deadpool geliyor diyen de... "içeriden bilgi aldık hugh jackman filmde" diyor bir twitter kullanıcısı. insanlar inanıyor. yani bunlara inanarak beklentiye girersek sonuç hüsran olur.


bu film 28. mcu filmi. şu ana kadar çıkan filmlerden marvel studios'un hikaye anlatımı sırasında acele etmediğini öğrendik artık. multiverse konusunda da acele etmeyecekleri son derece açıktı. ilk doctor strange ile farklı boyutların varlığını öğrendik. avengers: endgame ile zamanda yolculuğu gördük. spider-man: far from home'da multiverse adını duyduk ama yalan çıktı. wandavision'da farklı evrenden ilk oyuncuyu gördük (evan peters) loki'de sacred timeline ve variant konseptini tam manasıyla tanıdık. spider-man: no way home ile farklı evrendeki kişileri mcu'ya konuk ettik. bunların hepsi adım adım giden şeyler. kimse ama kimse doctor strange in the multiverse of madness bu multiverse anlatısının finali olacak demedi. beklenti bu yönde olmamalıydı. peki anlattığı ne? bunlar tatmin edici mi? hemen ona da bakalım.

marvel'ın adım adım gittiğinden bahsetmiştim

multiverse içerisinde bu filmde biz iki farklı evrenin içerisinde bulunuyoruz. biri ılluminati grubunun olduğu evren diğeri de yıkılmakta olan sinister strange'in evreni. doctor strange ve america chavez'in yolculuk sahnesinde ise bir çok evren görüyoruz ama onları şimdilik saymayalım. mcu evreni earth - 616 adını alıyor. ılluminati evreni de earth - 838. ılluminati evreninde mcu'yu sonsuza kadar değiştirecek bir şey öğreniyoruz; ıncursion. bu kavram hayatımıza jonathan hickman dönemi avengers maceraları ile giriyor ve belki de marvel çizgi romanlarının gördüğü en büyük event'e gidiyor; secret wars. kabaca bahsedersek evrenlerin dünya üzerinden çarpışması. dünya'lar çarpıştığı zaman iki evren yok olacak ya da bir dünya yok edilecek iki evren kurtulacak. filmde aynı çizgi romanda olduğu gibi bunu reed richards'ın ağzından duyuyoruz. sırf ıncursion'ı duymak bile multiverse anlamında bu filmin fersah fersah tatmin etmesi demek zaten. bir kurtulan evren ve bir kurtulamayan evrenin içinde zaman geçirerek sebep ve sonuç ilişkisini de bu film içerisinde görmüş oluyoruz. yani film bu filmde incursion ile anlatmak istediği kısmı anlatmış oluyor.


hemen the infinity saga'ya bakalım

ilk kez tesseract'i gördüğümüz zamana gidelim: thor filmi after credits sahnesi. daha sonra captain america the first avenger ve the avengers filmlerinde ana macguffin idi. thor: the dark world filminde daha sonra aether'ı gördük. ancak o filmin after credits'inde infinity stones adını duyduk. guardians of the galaxy'de ancak esas şekillerini gördük. marvel'ın infinity gauntlet'ı böyle anlattığını düşünürsek doctor strange in the multiverse of madness'da ancak incursion'ı duymak ve ağır ağır multiverse'ün büyük hikayelerine geçmek son derece normal değil mi?

Incursion: Akın, istila.
Thor after credit sahnesi.

gelelim incursion'a neden olan olaya

filmde paralel evrene geçip oranın dengesini bozmak olarak uyarlanmış. başkasının bedenini ele geçirmek bunun en tepe noktalarından biri. bunu yapma ihtimali en yüksek olan ve birçok kez yapan kişi ise multiverse içerisinde doctor strange varyantları. earth - 838 versiyon strange bu sebep yüzünden evrene zarar vermeden ortadan kaldırılmış. incursion'a sebep olunması anlamında önümüzdeki filmlerde biraz daha incursion'ın derinleştirileceğini düşünüyorum. şu an için orta karar gibi duruyor incursion başlaması.

cameo olarak büyük bir beklentiler vardı yine. john krasinski'nin reed'i canlandırması zaten fanların en çok istediği şeylerden biriydi, o gerçekleşti. black bolt o kötü inhumans dizisinden sonra kendisini toparlama fırsatı bulmuş oldu. xavier'i tekrar görmek güzeldi. wanda'nın illuminati'yi yok etmesini beğenmeyenler olabilir. ama onların filmdeki varlık amaçları bu. paralel evrenlerde farklı varyantlar var demek için oradalar. onlar filmin tamamına etki edecek devasa şeyler yapmak için orada değiller. mcu'da gördüğümüz belki de en vahşi ölümlerin parçası olduklarını da unutmayalım. wanda vs. illuminati en etkileyici karşılaşmalardan biri oldu. daha fazla cameo olması hikaye anlamında var olan filme bir şey katmayacaksa anlam teşkil etmiyor. filmin amacı atıyorum mutantları evrene katmaksa beklersin anlarım. ama filmi amacı o değil. xavier'in mutant olduğu bile söylenmedi.


şimdi gelelim filmin ana konusuna

wandavision'ın sonunda wanda hex dünyasında yarattığı çocukları ile vedalaşmıştı. ama darkhold'un varlığıyla birlikte paralel evrenlerden çocuklarına ulaşabileceği gerçeğini öğrendi. filmde de net anlatıldığı şekilde darkhold kullanıcısını bozuyor. onu ele geçirmeye başlıyor. lanetliyor. paralel evrenlerde fiziksel olarak bulunamadığı içinde america chavez isimli paralel evrenlerde tek olan ve gücü paralel evrenlerde dolaşabilmek olan bir kızın peşine düşüyor. kahramanımız doctor strange ise o noktada devreye giriyor.

wanda'nın motivasyonu son derece yerinde

wandavision'ı komple seyreden ve after credits'ini de gören birinin pek motivasyon konusunda itiraz edeceğini düşünmüyorum. doctor strange filminde öne çıkma olayına da katılamayacağım. bu filmde wanda villain ve filmin villain karakterinin son derece etkili bir karakter olması zaten hepimizin mcu filmlerinde istediği şeylerdendi. bu konuda bir sorun görmüyorum. wanda ile alınan kararlar ilginç ama gerçekten. şu ana kadar ki fiziksel anlamda en vahşi düşmanı wanda'da gördük. scarlet witch gerçekten acımasız ve korkutucu.


sam raimi'nin filme ve mcu'ya kattığı havayı çok beğendim

onun kendi korku sinemasına ait birçok öğeyi mcu'da görmek çok keyifliydi. benim filmdeki en sevdiğim sahne doctor strange'in defender strange'in cesedini ele geçirme sahnesiydi. o sahnedeki 80'li yılların ucuz korku filmi atmosferi müthiş işledi bana. ki bu tip sahneler raimi'nin imzası olarak çokça vardı.

Sam Raimi

america chavez iyi bir karakter olmuş. kendisine ayrılan sürede olabilecek en iyi şekilde kestirme yollarda hikayesi anlatılmış. çizgi romanlarda utopian parallel isimli sadece kadınların yaşadığı zamandan ve multiverse'ten bağımsız bir boyuttan geliyor. güç kullanımı harika şekilde uyarlanmış. annelerini arama macerası chavez'in mcu yolculuğunda önemli bir parça olacak gibi.


doctor strange'i özellikle sona bıraktım

bazı eleştirilerde wanda'nın doctor strange'den daha fazla öne çıkması ile ilgili görüşler var. şimdi normal şartlar altında strange kendi filminde tabii ki ön planda. kendi karakter gelişimi ile alakalı da çok şey oluyor. bakıldığı zaman christine ile olan ilişkisi, onu kafaya takarsa olabileceği kişi (sinister strange) earth 838 versiyonda da ilişkinin yürümemesi ve defender strange variant'ında christine ile ayrılmış olması gibi bir çok şey var. ama kilit bir nokta var. doctor strange'in karakter gelişiminin duygusal bir vuruculuğu yok. tam aksine wanda'nın karakter gelişimi duygusal anlamda yıpratıcı diyebileceğimiz kadar vurucu. doctor strange'in genç kahramanı koruyup ona yol göstermesinin bir başka versiyonunu 6 ay önce izlediğimiz için america chavez ile olan ilişkisi de bir noktada tekrar hissi uyandırabiliyor. filmin özellikle sinister strange'i gördükten sonra christine ile olan defteri kapatıyor. saati tamir etmesi de bunun göstergesi zaten. tamam ortada gelişim var. ama wanda ile karşılaştırıldığında duygusal derinliği yoğun değil.


burada filmin zayıf olduğu noktaya geliyoruz aslında, yani senaryosuna

filmin çok basit bir matematiği var. zaten dört kişi arasında geçiyor. ama baş karakterin en büyük duygusal mücadelesi en son 6 sene önceki filmde gördüğümüz karaktere duyduğu aşkı atlatmak olduğu zaman biraz sorun başlıyor. film ilk filmden iki sene sonra çıksa anlarım. strange'in christine'e duyduğu hisler strange için elbette önemli ama seyirci için altı senenin sonunda ne kadar önemli o soru işareti.

filmin temposu aşırı yüksek

saniye durmayan bir film var karşımızda. filmin temposu ve raimi'nin müthiş enerjik yönetmenliği senaryo sorunlarını da görece gölgelemeyi başarıyor. aslında filmin süresi bu senaryoyu en fazla kurtaracak şekilde kurgulanmış. daha uzun olması için hikaye aynı olsa bile daha güçlü bir senaryoya ihtiyaç vardı.


after credits sahnesinde de bahsedelim

gelen karakter clea. çizgi romanlarda bir dönem doctor strange ile evlenmiş olan, onun hayatındaki en önemli kadın karakter. dormammu'nun kız kardeşi olan umar'ın kızı. dark dimension'ın önemli bir parçası. christine ile olan ilişkisi noktalanmışken onun doctor strange'in hayatına girmesi son derece yerinde. strange'in de darkhold tarafından zehirlendiğini üçüncü gözü açması ile görüyoruz sahnede. birlikte incursion mevzularını araştırmaya başlayacaklar. karakteri charlize theron canlandırıyor. clea benim çizgi romanlarda sevdiğim bir karakter. theron suretinde izlemek çok keyifli olacak. benedict cumberbatch ile olan kimyalarını izlemek için sabırsızlanıyorum.


sonuç olarak

beklentilerden bağımsız olarak bakıldığında izlemesi çok keyifli olduğunu düşündüğüm bir film doctor strange in the multiverse of madness. daha iyi bir senaryo ile çok çok daha iyi bir film olabilirmiş. şu anki haliyle de bence yine güzel bir film.