SGK Olarak Bildiğimiz Sosyal Güvenlik Sisteminin Çıkış Noktası: Bismarck Modeli

Modern sosyal güvenlik sisteminin temelleri, 19. yüzyılda Prusya Şansölyesi Otto von Bismarck'ın liderliğinde atıldı.
SGK Olarak Bildiğimiz Sosyal Güvenlik Sisteminin Çıkış Noktası: Bismarck Modeli

bugün ülkemizde sgk olarak bildiğimiz, prim esasına dayalı, çalışanlar için zorunlu, devlet garantili ilk sosyal güvenlik sistemidir bismarck modeli.

prusya şansölyesi otto von bismarck, 1883'ten itibaren yasalaşmaya başlayan uygulamalar yani hastalık, iş kazası (1884), malullük (1889), yaşlılık, emeklilik (1891) sigortaları ile ismiyle anılacak modeli yaratır.

böylelikle tarihte ilk defa tüm vatandaşların bütün sağlık hizmetlerine erişiminin sağlanması bir devletin ( ve dolayısıyla hükümetlerinin ) sorumluluğu ve yükümlülüğü altına girmiş olur.

çağdaşları tarafından diktatör olarak görülen bu despot devlet adamı sayesinde günümüzdeki sosyal güvenlik hakkı kavramı doğmuş, fransa, almanya, türkiye gibi ülkelerce de kullanılan sistem ortaya çıkmıştır.

bismarck modelinde, sigorta sistemi işverenler ve çalışanlar tarafından "hastalık fonları" adı verilen bordro vergileri aracılığıyla ortaklaşa finanse edilir ve bu vergiler doğrudan işçilerin maaşından kesilir (bkz: ssk primi).

amerika birleşik devletleri dahi bismarck sağlık hizmeti modelinin -arada çokça farklar da olsa- bir benzerini benimsemiştir.

bismarck modeli hastalık, iş kazası, sakatlık hallerinde her vatandaşı kapsayacak şekilde tasarlanmış olup, aynı ülkemizdeki gibi, özel sağlık sigortalarının aksine kâr amacı taşımamaktaydı.

zamanla çıkarılan yasalarla bugün yaşlılık sigortası denilen, çalışma hayatı sonrası kişilere emeklilik maaşı ödenen, bir uygulama da sisteme entegre edilerek model son halini almıştır.

lakin bismarck’ın sosyal güvenlik sistemi kurmasındaki amacı sırf yurttaşlarının kara kaşını kara gözünü sevmesi değildir.

bismarck birleşik almanya için sosyal refaha ulaşmanın öncelikli hedef olduğuna inanıyordu. böylece gelişmekte olan sosyalist akımlara karşı mücadele de kararlılıkla yürütülebilecekti.

tabi bismarck'ın sosyal refah anlayışı da bir değişikti. ülkesini kan ve demir mottosu ile yöneten bu zalım adam için "prusya'nın almanya içindeki durumu, prusya'nın liberal olup olmamasıyla değil, askeri gücüyle belirlenecektir... prusya askeri açıdan güçlenmeye çalışmalı ve uygun fırsatları kollamalıdır" (bkz: blut und eisen).

söylevlerindeki askeri güce erişilmesi içinse ağır sanayi hamlesi gerekecektir.

işçilerin ise sanayide önemli bir rol üstlendiğini, karl marx ile hemen hemen aynı tarihlerde fark eden bismarck, onların gönlünü hoş tutmak, kaygısız ve verimli çalışmalarını sağlamak amacıyla işbu bahsettiğimiz sosyal sağlık sigortası modelini kuracaktır.

ortaya çıkış sebebi ne olursa olsun bismarck modeli sayesinde sosyal güvenlik çağımızda uluslararası toplum tarafından bir hak olarak tanınmış ve insan hakları evrensel beyannamesi ile de bir insan hakkı olarak kabul edilmiştir. (bkz: beyanname madde 25)