Sinead O'Connor Neden Hep Saçlarını Kazıtıyordu?
sinead o'connor'ın, saçlarını traş etmesinin hikayesini daha farklı biliyordum. benzer ama detayları farklı. işin aslı şu şekilde kaleme alınmış...
pek çok ünlü saçlarını kazıtarak manşetlerde yer aldı. ancak sinéad o'connor'ın sembolik tıraşı içlerinde en ünlüsüydü.
o'connor "saçlarımı kazıtmadığım sürece kendimi ben gibi hissetmiyorum" demiş ve eklemiş. "bu yüzden yaşlı bir kadın olduğumda bile saçlarımı kazıtacağım."
yaptığı bir röportajda, dublin'de büyürken kısa kesimi tercih etmesinin yürek parçalayıcı nedenini şöyle açıklamış: "biz çocukken kız kardeşimin çok güzel kızıl saçları vardı, muhteşemdi. bu yüzden onu kıskanırdım. ama annem kız kardeşimin saçlarının çirkin, korkunç ve iğrenç olduğunu düşünüyordu. ve - ben uzun saçlıyken - bizi güzel kızı ve çirkin kızı olarak tanıtıyordu. işte bu yüzden saçlarımı kestirdim."
dahası, saçlarını daha uzun ve kadınsı bir tarzda yapmanın "tehlikeli" olacağını düşünüyordu:
"tecavüze uğramak istemedim. tacize uğramak istemedim. bir kız gibi giyinmek istemedim. güzel olmak istemedim."
o'connor'ın daha androjen tarzı, 1987 tarihli ilk albümü "the lion and the cobra"nın piyasaya sürülmesinden önce plak yöneticileri tarafından pek benimsenmedi.
2022'de the sun'a verdiği demeçte şöyle demiş: "saçlarımı uzatmamı, kısa etekler, yüksek topuklu ayakkabılar giymemi, makyaj yapmamı ve hiçbir şeye meydan okumayan şarkılar yazmamı istediler. hiçbir erkeğin bana ne yapacağımı ya da kim olacağımı söylemesine izin vermeyecektim."
o'connor, kendisini "jenerik bir kadın" olarak pazarlamak isteyen şirkete uymak yerine doğruca bir berbere gitti ve saçlarından geriye kalanları da tıraş ettirdi.
john reynolds (ilk eşi) o'connor'ın bu hareketi karşısında şirketin verdiği tepkiyi şöyle açıklamış;
"sinead'ın tıraşlı kafasına baktılar ve şimdi neyle karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz dediler. bu, "bir kadın için çok güçlü bir ifadeydi, çünkü 'benimle dalga geçme' diyordu!"
o'connor'ı toplumun güzellik standartlarına uymakla hiç ilgilenmeyen bir sanatçı haline getirmenin yanı sıra, tıraşlı kafası albüm kapaklarını, müzik videolarını ve tartışmalı sahne performanslarını (1992'de "saturday night live"da ıı.papa john paul'un bir fotoğrafını yırtması gibi) görsel olarak daha da çarpıcı hale getirdi.
ve kariyerinin geri kalanında da bu tarzını sürdürdü. o'connor, 2021 yılında islam'ı seçmesinin ardından sık sık başörtüsü takmasına rağmen, yaklaşık her 10 günde bir kendi başını tıraş etmeye devam etti."
Sinéad O'Connor'ın Vakitsiz Ölümünün Ardından Akla Gelen İstemsiz Düşünceler
