Sinema Ödüllerinde Kadın-Erkek Oyuncu Ayrımının Kaldırılması İyi mi, Kötü mü?

Berlin Film Festivali, gelecek yıldan itibaren en iyi oyuncu ödülleri kategorilerinde kadın ve erkek ayrımını sonlandıracağını açıkladı. Kararın gerekçelerini ve buna dair yorumları derledik.
Sinema Ödüllerinde Kadın-Erkek Oyuncu Ayrımının Kaldırılması İyi mi, Kötü mü?

Olay nedir?

film ödüllendirmelerinde en iyi erkek oyuncu, en iyi kadın oyuncu, en iyi yardımcı erkek oyuncu, en iyi yardımcı kadın oyuncu gibi ayrımların kaldırılarak en iyi oyuncu, en iyi yardımcı oyuncu ödülüne dönüştürülmesi olayı... ilki gelecek yıl berlin film festivali‘nde gerçekleşecektir. oscar ödülleri‘ne de sirayet eder mi bilemiyorum.

gerekçe: en iyi yönetmen, en iyi kurgu gibi ödüllerde cinsiyet ayrımı yokken oyuncularda neden cinsiyet ayrımı var?

bu kararı destekleyen kadınlar da var, karşı çıkan da:

bence, bu tekleştirmenin organizatörlerden başka kimseye faydası yok. kasadan 2 ödül parası çıkacakken tek ödül parası çıkacak.

ayrıca, erkek ve kadın adaylar arasından ödüle erkek oyuncu layık görülürse, jüriler kadın düşmanı diye yaftalanacak. bunlar yaşanmamış şeyler değil.

eğer kadınlar yararına bir değişiklik yapılacaksa tam tersi yapılmalıydı. en iyi erkek yönetmen, en iyi kadın yönetmen diye ayrılabilirdi. mesela oscar ödülü alan en iyi yönetmen kaç tane kadın var aklınıza gelen? ya da en iyi kurgu? benim aklıma gelen matrix‘in yaratıcıları wachowski kardeşler var, onlar da sonradan ameliyatla kadın olanlar.

olimpiyatlarda neden erkek/kadın ayırırsınız? çünkü erkek ve kadını birlikte yarıştırırsan kadın dezavantajlı olur. yıllardan beri sinema sektöründe erkek hegemonyası vardır. en iyi makyaj ve en iyi kostüm dışındaki diğer kategorilerde ödül alanlar zaten neredeyse hep erkek. burada ödül verirken erkek/kadın diye bir ayrım yap ki başarılı kadın yönetmenleri, kurgucuları, bestecileri de görebilelim.

Olaya dair detaylı bir yorum

oyuncu ödüllerinde cinsiyet ayrımını kaldırmaları çok tebrik toplayacak, en başta çok güzel bir iş yaptıkları için bol bol alkışlanacak, fakat zaman geçtikçe pek de iyi bir karar olmadığı ortaya çıkacaktır. ödülü iki sene üst üste erkek oyuncular -hak ettikleri şekilde- alınca, üçüncü sene hak etmese bile kadın oyuncuya verecekler ödülü. bunu tahmin etmek için sinemadan anlamaya ve festivalleri takip etmeye gerek yok. sosyal medyada kırk beş saniye geçirmek yeterli. çünkü ödülleri erkek oyuncular topladıkça, oyuncular gerçekten ödülü hak etmiş mi etmemiş mi buna bile bakılmaksızın, festivalin ayrımcılık ve kadın düşmanlığı yaptığına dair yazılar yazılacak, podcast'ler doldurulacak, tweet'ler atılacak, yazılar yazılacak. "ödülü hak ettiği şekilde erkek oyuncuya vermek sureti ile kadın düşmanlığı yapmak" gibi ilginç argümanlar türeyecek. eşitlik sağlayalım derken, erkekleri de kadınları da eşitsizliğe ve adaletsizliğe maruz bırakacaklar ama kolay kolay geri dönülecek bir karar olmadığı için geri adım da atamayacak ve zaman içinde "en iyi oyuncu ödülünün" itibarsızlaşmasını izleyecekler.


kategorilerin cinsiyete göre ayrılması kadınları mağdur etmediği gibi eşitsizliğe de neden olmuyor. bilakis, bence, bu hâliyle daha eşit şekilde yarışmalarını sağlıyor. aynı tartışma akademi ödülleri için de yapılıyordu. sektör hâlâ erkek ağırlıklı, büyük bütçelerin büyük kısmı erkekler tarafından yönetiliyor, başrolleri erkek olacak senaryolar yazılıyor ve tartışılan şey "oyuncu ödülünde cinsiyetsizlik". eğer berlin'de ödül hakkaniyetli şekilde dağıtılırsa her on ödülden dokuzunu erkekler alacaktır. sebeplerini de az evvel yukarıda saydım zaten. tartışılması gereken başka konular varken bütün bunları es geçip vitrindeki bir ödülü kimin, ne şekilde alacağına kafa yormak, popülizmden başka bir şey değil. hiçbir sorunu çözmediği gibi, yeni sorunlar yaratmaktan başka bir işe de yaramayacak.

bir ara da "bond kadın olmalı" tartışmaları vardı. böyle tartışmaları açanların kadın düşmanı olduğunu düşünüyorum ben zaten. kadınlara eşit haklar vermenin yolu "erkek bir karakteri" kadın yapmaktan mı geçiyor? beş yüz yıllık kült bir karakteri bir anda kadın yapınca bütün sorunlar bitiyor ve kadınlar eşitliğe mi kavuşuyor? mesela bond tarzı bir kadın karakter yaratıp, yıllar yılı ona yapılan yatırımlarla kült bir kadın karakter oluşturmak daha iyi olmaz mı? hazıra konmak mı yoksa böyle bir süreç mi daha çok saygı uyandırır ve kabul görür? bunu kadınlara sorsak ikincisini tercih ederler ama sosyal adalet savaşçıları birincisinde ısrarlı. çünkü popülizm böyle gerektiriyor.

geçen yıl "bu sene de en iyi yönetmen oscar adayları arasında kadın yönetmen yok" tartışmaları da buna bir örnek olabilir. bunun sebebi, o sene kadın yönetmenlerin adaylık kazanacak bir film çekmemiş olmaları olabilir mi, sadece soruyorum. sesli düşünüyorum. bir ihtimal olarak kadın yönetmenlerden adaylık hak edecek bir performans çıkmamıştır belki de? hiç düşündünüz mü bunu? sanmıyorum. işin kötü kısmı ise ben bunları söyleyince kadın düşmanı oluyorum. halbuki alakası yok.

kadınların eşit haklara sahip olmaları, hak etmedikleri adaylıklar ve ödüller almalarıyla sağlanmayacak. bu adaylığı/ödülü kadına verelim de sesleri kesilsin anlayışı devam ettiği müddetçe de hiçbir sorun çözülmeyecek zaten. kadınların ihtiyacı olan boş adaylıklar veya cinsiyetsiz kategorilerde yarışmak değil: eşit şekilde yarışacakları alanlar sağlamak. çekilen yüz filmden doksanı erkekler tarafından yönetilirken "neden kadın aday yok" sorusu mânâsız. berlin'de de birkaç seneye "neden ödülleri erkekler alıyor" tartışmaları yükselecek. zannedecekler ki ödülü kadına verince sorun da çözülecek. bir diğer sorun ise balrog gibi yer altında bekliyor: ödülü -hak ettikleri şekilde- kadınlar alınca da "pozitif ayrım yapıp ödülleri kadına verüyüüürler." diyecekler.

son sözüm şu olabilir: yine de yenilikler ve kabuk kırmak iyidir. kötü sonuçlansa da yol gösterici olabilir. bazı değişimler gerçekleştikten sonra ona ihtiyaç duyulduğu anlaşılır. çünkü çehre değişir, bakış açısı değişir. şahsen bu fikri anlamsız buluyor, sorun çözeceğine inanmıyor, yeni sorunlar yaratacağını ve sürekli etrafında dönüp duracak olan tartışmalardan ötürü de ödülün, zaman içinde itibarsızlaştıracağını düşünüyorum. ancak belki de burada açılan yol başka yollar açılmasına ve şu an benim ya da bu kararı alanların dahi göremediği, kestiremediği daha da farklı yollar açılmasını sağlayabilir. böyle ihtimaller her zaman vardır. genelde gerçekleşmese de.