Son Aztek Prensesi Isabel Moctezuma'nın Çilelerle Dolu Hayat Hikayesi
isabel moctezuma, 1510'da dünyaya gelip 1550'de 40 yaşındayken ölmüştür. oldukça çetrefilli bir hayatı olmuştur. daha 10 yaşına gelmeden evlendirilir ama kocası kısa süre sonra vefat eder. bu sefer amcası olan ve babasının ölümü ile kral olacak olan cuitlahuac ile evlendirilir. bu sefer de yeni kral su çiçeğinden ölür (sadece iki ay yönetebilmiş). cuitlahuac'ın ölümünden sonra son aztek kralı olan cuauhtemoc iktidara geçer ve isabel moctezuma ile evlenir (tabii o sırada adı isabel değil, tecuichpotzin. nahuatl/aztek dilinde 'kralın kızı' demek).
o sırada ispanyollar, meksika'ya çoktan ayak basmışlar ve ortalığı karıştırmışlar. milletin yarısı su çiçeğinden ve diğer hastalıklardan telef olmuş zaten. hernan cortes önderliğindeki ispanyollar, kimi yerleri ele geçirmişler ve bölgeye hakim olmaya başlamışlar. aztekler karşı koymaya çalışsalar da ateşli silahlar ve atlar avrupalılara büyük avantaj sağlıyordu. bütün bu olaylar sırasında bir de yeni gelenler bölge halkının arasına nifak sokunca, bir çeşit iç savaş da yaşanmış ve aztek iktidarı 1520'lere gelindiğinde fiilen bitmişti.
son aztek kralı'nın da ölümüyle birlikte isabel moctezuma henüz 12 yaşındayken üç defa dul kalmış oldu. ilk üç evliliğinden çocuğu olmamış. hernan cortes, bölgedeki hakimiyetini artırmak için kendisinin yerli halkın gözündeki prestijli yerini kullanmak istemiş ve önce bir ispanyolla evlendirmiş. ancak bu kocası da beş yıl içerisinde ölünce yine çocuksuz bir dul olarak kalmış. henüz 17 yaşında bu arada. cortez bu defa kendi yatağına almış ve kısa sürede hamile kalınca yanındaki adamlardan birine itelemiş. ancak çocuk doğunca isabel çocuğu reddetmiş ama cortez kendisi kabullenmiş ve kendi elleri ile büyütmüş.
beşinci kocası (altıncı birlikteliği) ile bir çocuk daha yapmış (bu sefer meşru tabii). yalnız çocuğun doğumundan sonra kocası ölmüş ve isabel altıncı defa evlenmiş (ya da evlendirilmiş). nihayet uzun ömürlü ve bereketli bir evliliği olmuş bu sefer. son kocası diğerlerinin aksine kendisinden uzun yaşamıştır. bu son evlilikten 3 erkek, 2 kız çocuğu daha olmuş ve ispanya krallığı babasından kalan mülkleri kendisinin olarak tanımış (tabii ispanya adına, artık ortada bir bağımsız aztek varlığı yok).
yalnız burada ilginç bir durum var: bu malvarlığını tanımak için isabel'den (tabii o sırada hala aztek ismini kullanıyor) hristiyan olmasını istiyorlar. bunu yaparsa kocası ile kendisine koca bir arazi vaat ediyorlar. ispanyolcada sömürgelerdeki bu kral tarafından iyi işler yapanlara verilen topraklara encomienda deniliyor. tam türkçe karşılığı yok ama osmanlı dönemindeki dirlik yahut tımar ile karşılaştırılabilir. aradaki fark, ispanya kralının verdiği bu toprak, krala ait kalmakla birlikte miras olarak devredilebiliyor. ufak tefek bir araziden bahsetmiyoruz bu arada. latifundiyalar bunların yanında bahçeli müstakil ev gibi kalıyor.
neyse, hristiyanlığı kabul ediyor ve adını isabel olarak kutsuyorlar. meksika'nın hristiyanlaştırılmasında önemli bir etkisi olmuştur. bugün ülkedeki melezliğin (mestizo) sembollerinden birisidir. iki ırkın kaynaşmasına yardımcı olup modern meksika'nın temellerini atmıştır. bu arada aztekler'de kölelik olmasına rağmen kendisi ispanyollar yönetimi ele geçirince köleliğe karşı çıkıyor. ölümüne yakın bütün köleleri serbest bırakmış, hatta serbest kalınca geçimlerini sağlayabilsinler diye bir miktar mal mülk de vermiş. ama ispanyol köleciliğini durduramıyor tabii.