Tarihimizin İlginç Olaylarından Biri: Osmanlı Dönemindeki Patlıcan Yangınları
patlıcan yangınları, osmanlı döneminde istanbul'un en büyük dertlerinden biri olan trajikomik bir olay.
halkın çok sevdiği ve bolca tükettiği patlıcanın közlenmesi ve kızartılmasi sırasında sıçrayan közlerden alev alan evlerin hızla önce mahalle, sonra semt, sonra da istanbul'un yarısını yakacak yangınlara dönüşmesi sonucu bir dönem patlıcanın yasaklanması hadisesi bile yaşanmıştır. yaz aylarının en kritik dönemlerinde patlıcan közlemekten geri duramayan istanbul ahalisinin yana yakıla patlıcan yemeye devam etmek eylemini gerçekleştirmesi çok komik bir durumdur.
istanbul'un bir büyük diğer belası olan depremin taş evlerde ağır yıkımlara sebebiyet vermesi, yeniden yapılan taş evlerin yine depremlerde yıkılıp çok can alması, bunu engellemek için ahşap ev yapımına dönülmesi, bu sefer de patlıcan yangınları ve soba yangınları başta olmak üzere bitmek bilmeyen yangınlar sebebiyle evden eve sıçrayarak devasa boyutlara erişen yangınların ağır can ve mal kaybına neden olması, yeniden yapılan ahşap evlerin yine sıra sıra yanarak bütün semtleri yakması, bunu engellemek için tekrar taş ev yapımına dönülmesi, bu sefer de deprem yüzünden yine evlerin yıkılması gibi aşırı trajikomik bir döngü yaşanmış.
hayır bir allah'ın kulunun da "evleri bu kadar dip dibe yapmazsak yangın böyle kolay yayılamaz" dememesi, yine evleri dip dibe, balık istifi şeklinde tekrar tekrar yapmaya devam etmeleri konusundaki azim ve dirayetlerinin yansıttığı zeka seviyelerinin ve şehir planlamacılığının zerre değişim göstermeden çağımıza kadar gelmesi de ansiklopedilere girecek bir konu bence. hayır, evleri ahşap yapmaya devam edip biraz aralıklarla yapsalar olay çözülecek ama işte arazi kıymetliymiş o zaman bile.
şu olay oldum olası bana aşırı komik geliyor lan. inanılmaz eğlenceli bir hikaye, müthiş bir dizi, harika bir film çıkar bundan. bildiğin lucasarts adventure'si kıvamında hem aşırı eğlenceli hem aşırı saçma hem aşırı fantastik olay örgüleri var.