Tarihin Gelmiş Geçmiş En Büyük Komutanlarından Biri: Hannibal Barca

Antik Çağ'ın, Büyük İskender ve Julius Caesar ile birlikte en yüce şahsiyetlerinden biri. Hannibal Barca. Roma'nın gelişiminde ve imparatorluğa giden sürecinde muazzam katkıları olmuştur. İşte, 100 maddede Hannibal Barca.
Tarihin Gelmiş Geçmiş En Büyük Komutanlarından Biri: Hannibal Barca

1. romalı tarihçi valerius maximus'a göre babası hamilcar barca huzuruna gelenlere "evlatlarım, roma'nın sonunu getirmek için yetişen aslan yavrularıdır." dermiş. baba barca'daki roma nefretini hissedebiliriz.

2. hannibal, birinci pön savaşı'nın devam ettiği sıralarda yani mö 247 doğar. isminin bereket tanrısı baal'dan geldiği söylenir. isminin dini bir misyonu olduğu söylenebilir.

3. barcalar'ın özellikle kadınlarına dair bilgilere ulaşmak zor. hannibal'ın annesine dair bir bilgi yok hatta ismi bile kayıtlarda geçmiyor. bilinmesi gereken ise hannibal'ın en büyük kardeş olduğu ve hasdrubal ile mago adında iki kardeşi daha olduğudur. kardeşleri de ikinci pön savaşı'nda önemli görevler üstlenecekler hatta hasdrubal barca'nın hataları, hannibal barca'yı zor durumlara sokacaktır.

4. kartacalılar'ın konuştuğu fenike lehçesine pönce denir. fenike dili ile birlikte pönce de bugün artık ölü dil olarak kabul ediliyor.

5. mö 241'de, hannibal 6 yaşındayken birinci pön savaşı'nın yıkıcı sonuçları ailede görülür. baba hamilcar barca'nın delege olarak katılmayı reddettiği -mö 241'de imzalanan- lutatius antlaşması ile roma, kartaca'yı resmen sindirmiş olur. bu da yetmezmiş gibi savaş yanlısı olan baba hamilcar barca, yaşlılar meclisi olan gerousia tarafından görevinden alınır.

6. intikam ateşiyle yanıp tutuşan baba hamilcar barca'yı, -barcalar'ın yaşlılar meclisi'nden sevildiğini söylemek zor- gümüşleriyle meşhur ispanya'ya gönderirler. romalı tarihçilere göre baba barca, mö 237'de henüz 9 ya da 10 yaşlarında olan hannibal barca'yı da yanında götürecektir.

7. baba ve oğul, orduyla ispanya'ya gitmeden önce kutsal baal tapınağında kurban adarlar. (bazı tarihçiler, kurban olarak insan adadığını söylerler ki net bir şey söylemek zor.) tapınakta hannibal barca, tanrı huzurunda ve de babasının eşliğinde roma'dan intikam alacağına dair ant içer. yaş henüz 9 ya da 10. yani babasının, roma'ya ana avrat sövmelerini her gün duyduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. (bkz: eğitimde ailenin önemi

8. babası ile birlikte ispanya'ya vardığında sierra modena yakınlarındaki gümüş madenlerini ziyaret ettiği düşünülüyor. bu madenlerin her tarafa doğru kilometrelerce uzandığını görünce roma'yı mahvetmek için bunların yeterli olup olmayacağını düşünmüş olsa gerek.

9. mö 235'te, her soylu ailede görüldüğü gibi baba barca, hannibal'a yunan kökenli bir öğretmen tutar: sosylos.

10. yukarıda dediğimiz gibi barcalar'ın hayatlarındaki eşler ve metreslere dair çok az bilgi bulunur. gelgelelim, hannibal barca'nın imilce isimli bir ispanyol karısının ismi geçmektedir. imilce'den herhangi bir çocuğu olup olmadığı da bilinmemektedir.

11. mö 228'de çok sevdiği ve yiğitliğine hayran kaldığı babası hamilcar barca, keltiberler tarafından tuzağa düşürülür ve öldürülür. kimi tarihçi bu konuda anlaşamaz. kimisi tuzaktan kurtulduğunu fakat sudan geçmeye çalışırken boğulduğunu söyler. sonuç olarak babası artık yoktur ve hannibal 19 yaşındadır.

12. mö 226 yılından itibaren roma da artık ispanya'daki madenlere konmak ister. paranın kokusu onlara kadar gelmektedir. iki devlet arasında kabul edilen sınır, ebro nehri'dir ve roma bu nehrin ötesine geçip madenleri avuçlamak istemektedir.

13. hannibal barca, mö 221'de -26 yaşındayken- ispanya'daki kartaca askeriyesinin başına geçer. hannibal'ın babasına olan aşırı benzerliği, askerlerin kendisini başkomutan olarak seçmesinde önemli bir etken olduğu söylenir.

14. çatışmalara ilk giren ve son çıkan kişi olarak sivrilmeye başladığı andan itibaren hannibal barca, ordusundan ve müttefiklerinden tek bir şey ister: sadakat. antik çağ'da askerler üzerinde tam anlamıyla hakim olabilen komutan sayısı oldukça azdır. hannibal bu gururu yaşayan ilk komutanlardandır.

15. şunu da unutmamak gerekir ki, kartaca'daki yaşlılar meclisi'nde bulunan pek çok orospu çocuğu (bunlar maalesef hannibal'a destekten çok köstek olacaklardır) gibi hannibal barca isteseydi ispanyol gümüşlerine el koyar ve bir ömür boyunca dünyanın en zengin kişilerinden biri olarak hayatını sürdürebilirdi. kendisi baal'a adadığı kurbanı ve de babasına verdiği yemini hiçbir zaman unutmamıştır.

16. hannibal barca, avrupa'ya (en azından ispanya, galya için) filleri getiren ve tanıtan kişi olarak bilinir. barca ailesi, bu filleri bugünkü suriye'de özel olarak eğitmekteydiler. ispanya'da da bu fillerden yararlandığı bilinir. ispanya'dan çıkarken yani roma'nın üzerine giderken yanında 37 adet fil olduğu düşünülüyor.

17. mö 219'daki saguntum kuşatması, ikinci pön savaşı'nın başlangıcı olarak kabul edilir. hannibal için roma'ya meydan okumaydı. yaklaşık iki yıldır orduları eğitmekle meşgul olan hannibal için aynı zamanda bir sınavdı. saguntum ancak 8 ayda düştü. saguntum'da, hannibal'ın kalçasına gelen bir mızrak ile yaralandığı söylenir.

18. saguntum düşerken roma konsülleri publios cornelius scipio ve tiberius sempronios longus idi. "ne oluyor?" diye yoklamaya gelen roma'nın elçileri hem hannibal barca hem de -hannibal korkusundan olsa gerek- kartaca meclisi tarafından geri yollanır.

güzergahı kafamızda canlandırabilmek için şuna ihtiyacımız olacak: görsel

19. hannibal'ın ordusu oldukça heterojen bir yapıdaydı. ordusunda beş farklı dilin konuşulduğu söylenir ki ordusunun büyük çoğunluğu paralı askerlerden oluşmaktaydı. evet, hannibal ispanya'dan akan gümüşler sayesinde bunları besleyebilmiştir. daha da önemlisi bu heterojen orduya söz geçirebiliyor olmasıdır. bu konuda büyük iskender'i derinlemesine incelediği söylenir.

20. hannibal barca'nın, mö 218'de ispanya'dan çıkıp italya'ya kadar kullandığı güzergah: ebro nehri, pirene dağları, galya, rhone nehri ve alpler. korkutucu gerçekten.

21. yeni bir coğrafya ile karşılaştığında yerli kabileleri mutlaka yanına çeker, onları rehber edinerek arazinin ve coğrafyanın avantajlarını/dezavantajlarını çok iyi saptar. zaferlerinde bunların büyük önemi vardır. yine de galya'ya geldiğinde ordusunun yarısını pusudan, hava şartlarından kaybetmiştir.

22. hannibal barca'nın ordusunda keltler özellikle istihbarat, kılavuz ve casusluk alanında muazzam kolaylıklar sağlamıştır. savaşlarda zaten maharetli olan keltler zaferlerin baş aktörlerindendir. aynı zamanda numidyalı süvariler, romalı süvarisine çok üstün olduğu kadar sayıca da fazlaydılar. son olarak ispanyollar. kartaca çökmeye başladığında görülecek ki özellikle numidya süvarileri roma ordusu içinde önemli bir yer edinecekler.

23. hannibal barca'nın stratejilerinde gecenin önemli bir yeri vardır. geceyi bu kadar aktif bir şekilde kullanan lider çok azdır. çünkü gece, her ne kadar pusu imkanı veriyorsa aynısının sizin başınıza gelmeyeceğinin garantisi yoktur. barca'da bu korku yoktur, kusursuz işler planları: rhone nehri'ni geçerken zorluk çıkaran kabilelere karşı geceyi seçer. geceleyin gizlenmeleri için gönderdiği süvarileri bir anda ortaya çıkınca neredeyse kayıpsız geçecektir nehri. nehir geçilirken elindeki 37 filden birini bile kaybetmediği söyleniyor. 2023'te şimdi bile muazzam bir başarı olarak kabul edilir.

24. hannibal barca'nın mö 218-202 arasında karşılaştığı kişiler cornelius scipio ve kardeşi gnaeus scipio, tiberius sempronios longus, gnaeus servilius geminus, gaius flaminius nepos, quintus fabius maximus, lucius aemilius paulus, gaius terentius varro, marcus claudius marcellus, tiberius gracchus, quintus fulvius flaccus ve de scipio africanus gibi meşhur komutanlardır.

25. pek çok defa büyük iskender'i taklit ettiği görülür. askerleri gibi birkaç battaniyeye sarılıp onlarla birlikte uyumak... bir ordu için onur olduğu kadar sadakatin gelişmesi açısından da muazzamdır.

26. alpler'de açlık sorunu belirince hannibal barca'nın ölmek üzere olan askerlerini yemek * olarak gördüğü söylenir ki ordusuna ve de ordusunun liderine bu kadar bağlı olduğu bir yerde bu pek mümkün gözükmektedir. fakat görülüyor ki özellikle romalı tarihçiler hannibal'ı karalamak için bu yalanı iyi kullanmışlar ve yedirmişlerdir de.

27. alpler'e çıkışta hannibal'ın elinde 38 bin piyade ve 8 bin süvari/at olduğu söylenir. alpler'den inişte neredeyse bu ordunun %50'si yok olmuştu (yaklaşık iki haftada). bu yüzden inişte, özellikle azılı roma düşmanı olarak bilinen boii keltlerinin, ordusunu desteklemesine bel bağlar. gerçekten de şayet boii keltleri, kendisinden yana olmasaydı seferi bu kadar uzun süreli olamazdı.

28. hannibal'ın alp güzergahında tam olarak nereden geçtiği bilinmemektedir çünkü arkeolojik kazılarda pek bir şey çıkmamıştır. yani hangi geçitleri veya nereleri kullandığı henüz net değil.

29. tarihçi polybios, hannibal barca'nın gerektiği zaman endişe duyan birisi olduğunu söyler. yani onun kusursuz olduğunu vurgulama iddiası yoktur. ayrıca hannibal barca ve seferlerine bakılırken polybios tercih edilir.

30. sonuçta alpler'de ordusunun yarısını kaybeden hannibal barca, ordusuna güç ve güven vermek amacıyla italya'yı istila ettirmeye başlar.

31. romalılar yenilgilerden sonra arkasını dönüp memleketlerine kaçabilirken artık hannibal barca ve ordusu için böyle bir şey mümkün değildir. kazanmaktan başka şansları yoktur artık.

32. ticinus muharebesi, publius scipio'nın yaralandığı ve hannibal barca'nın en az 6 bin romalı'yı esir almasıyla sonuçlanır. bu başarı, kafası karışık olan öteki kelt kabilelerini de hannibal'ın yanına geçirir. bunlar gelirken de 2 bin adet romalı kellesi getirirler. gerçekten de kelt töresinde cesurluk getirilen kellelerle ölçülürdü.

33. kartaca ana karasından uzakta olduğu için lojistik sorunu hannibal barca'nın en önemli sorunlarından biri olacaktır. mevsime göre saldırmayı, yeri geldiğinde çekilmeyi bilir. özellikle roma erzaklarına yani stoklanmış roma tahılları daima önceliği olmuştur. ayrıca çaldığı her stok ile roma'yı küçük düşürüyordu.

34. trebia muharebesi, hannibal barca ve roma orduları arasındaki ilk ciddi çatışma olarak kabul edilir. pek çok tarihçi hannibal isminin, bu muharebeden sonra roma için korku yaratmaya başladığını söyler. hannibal burada, roma piyadesini köşeye sıkıştıran ve de süvarileriyle ezip geçen çifte kuşatmasını uygular.

35. hannibal barca'yı büyük yapan etmenlerden bir tanesi yukarıda bahsettiğimiz gibi casusluk çabalarıdır. trebia muharebesi öncesinde rakiplerinin yani scipio ve sempronius'un arasındaki anlaşmazlığı, roma ordugahlarındaki ajanları vasıtasıyla öğrenir. büyük ihtimal bu ajanlar kelt idi.

36. hannibal strateji/taktik/lojistik konusunda gerçek bir dahidir. düşman topraklarında bulunan her komutan gibi kendi belirlediği yerlerde ve koşullarda savaşa girer ya da girmek ister. romalılar'ın tokatlana tokatlana anladığı ve de en sonunda hannibal barca'nın da bir bakıma sahneden inmesine sebep olacak strateji buydu.

37. hannibal'ın pusularında en önemli şey zamanlamadır. ayrıca soğuk havalarda pusu yapacak askerlerin üşümemesi için vücutlarını katı/sıva yağlarla kaplatılması talimatını verir.

38. hannibal'ın, mevcut roma konsüllerinin ve generallerinin geleneksel olarak zafer alayı ya da şöhret peşinde olduğunu bildiği kabul edilir. dolayısıyla roma askeriyesinde komutanlıkların gün gün değiştiğini biliyordu. mesela trebia muharebesi'nde dengeli scipio'nun komutan olduğu günü değil kendisini küçümseyen konsül sempronius'un komuta edeceğini günü seçmiş olması rastlantı değildir. hannibal'ın meşhur pusularından biri, sempronius yiyecektir. üstelik scipio'nun defalarca uyarılarına rağmen...

39. yukarıda belirttiğimiz gibi numidyalı süvariler *, ağır teçhizatlı roma süvarileri karşısında çok esnektir ve romalı süvariler onlara yetişemediği gibi pek çok kez numidyalılar için alay konusu olmuşlardır. roma piyadesini, numidyalılar karşısında siz düşünebilirsiniz.

40. hannibal'ın ordusundaki önemli birliklerden bir başkası, balear sapancılarıdır. cannae muharebesi'nde attıkları taş romalı general aemilius paullus'u saf dışı etmiştir. siz hayal edin.

41. hannibal barca'nın aldığı zaferlere bakılırsa roma ordusunun ya yorgun ya da aç veya ya donmuş ya da hepsini aynı anda yaşadığı görülür. halbuki barca'nın ordusu her zaman dinamiktir ve de karnı toktur.

42. hannibal barca müthiş bir propanganda uzmanıdır. zaten neredeyse 20 boyunca italya'da sıkışıp kalmasına rağmen ele geçirilememesi bunun en önemli örneğidir. yine de bir örnek verelim: ele geçirilen romalı esirler pek çok kez öldürülürken roma için savaşmış keltler'e özgürlük verilmiştir. bu anında sağa sola yayılmış, barca'nın davasına pek çok kelt kabilesi daha katılmıştır.

43. pek çok tarihçi, dönekliğiyle bilinen bu keltler'e yine de hannibal barca'nın çok güvenemediğini bu yüzden suikasta uğramamak için peruk taktığını söyler. doğruluğu tartışmalı olsa da barca'nın yapmayacağı şey değildir. 

44. trebia muharebesi'nin acı haberinden sonra roma senatosu 100 bin askerden oluşan 11 yeni lejyon kurar. (işte biz burada, romalılar'ın gücüne tanıklık ediyoruz. yeniliyorlar ama pes etmiyorlar. scipio africanus gibi yetenekli komutanların elinde bu cevher zaten hannibal barca'nın sonunu getirecektir.)

45. tarihçiler hannibal barca'nın son savaşı olan zama muharebesi'ne kadar hiçbir muharebede sayısal olarak romalılar'dan üstün olmadığı söyler ki barca'nın yaptığı işlerin büyüklüğünü göstermesi açısından önemli bir detaydır.

46. trebia yenilgisinden sonra roma'yı ve halkını korku sarmaya başlar. roma'da kehanetlere önem verildiği için bu kehanetlerin baş aktörü de malum hannibal barca idi.

47. romalılar'ı şaşırtmayı ve de beklenilmeyen yerlerden çıkmayı çok seven hannibal barca, romalılar için geçilmez olarak bilinen arno bataklıklarına dalar. bataklıklardaki durum, en az alpler geçişindeki kadar kötüdür. hannibal'ın nasıl gözü kara komutan olduğunu tekrar görüyoruz.

48. hannibal barca, arno bataklıklarında oftalmiye yakalanır. göz ya da göz kapağının iltihaplanması ile oluşan bu rahatsızlık bataklıktaki pis durumla daha da azar. tarihçiler yaklaşık dört günde hannibal'ın bir gözünü kaybettiğini söyler. daha da ilginci, romalılar tek gözlü liderlerden korkmaktadırlar. mutlaka bunu da propaganda olarak kullanmıştır.

49. hannibal ayrıca roma'ya tam ısınamamış yerel liderlerle de temas halindedir. roma'ya karşı etrüsk hıncını harekete geçirmek ister. neticede pek çoğu etrüskler'in torunları sayılır.

50. tarihçiler, en azından belli bir döneme kadar, hannibal barca'nın çoğu roma konsülünden italya'da olanlar hakkında daha fazla şey bildiğini söyler. yani istihbaratı sayesinde gelişen olayları anında duyuyor. roma'ya homurdananları da anında öğreniyor.

51. arno bataklıklarından yaklaşık olarak floransa'nın doğusundan çıkan hannibal barca ve ordusu oldukça yorgundur. şayet kendisini arayan flaminius'un istihbaratı iyi olsaydı bataklık çıkışında bu yorgun orduyu yok edebilirdi.

52. hannibal barca'nın "yanmış dünya politikasını" uygulayan ilk komutanlardan biri olduğu söylenir. kendisini takip eden flaminius'un ordusundaki çiftçi askerler, yaşadıkları yerlerin yandığını görünce/duyunca hissedebileceklerini sizlere bırakıyorum.

53. trasimene muharebesi, sisin  ve de antik çağ'daki en büyük pusulardan birinin da iş birliğiyle hannibal barca'nın zaferiyle üç saatte sonuçlanır. flaminius savaşta kıstırılır ve konsül giysisi ile kendini belli eder. bir kelt'in mızrak ile flaminius'u öldürdüğü kabul edilir. hannibal barca ve ordusu, bu muharebede, 15 bin romalı'yı öldürür ve bir o kadarını da esir alır.

54. hayatın en büyük şakacı olduğuna dair bir anekdot verelim: trasimene muharebesi'ne romalı komutan flaminius bolca zincir getirir, hannibal barca ve ordusu için. yukarıda da bahsettiğimiz gibi hem kendisi ölecek hem de ordusu bu zincirlerle tutsak edilecektir.

55. hannibal barca'nın ölen romalı komutan flaminius'u gömdürmek için cesedini arattırdığı fakat flaminius'a dair hiçbir şeyin bulunamadığı söylenir.

56. roma senatosu ordudaki çift başlılığı bir nebze olsun azaltmak için quintus fabius maximus'u diktatör (bugünkü anlamıyla alakası yok) olarak atar. belirtelim ki, atanan son diktatör yine birinci pön savaşı'nda mö 249 yılında atanmıştı.

57. diktatör quintus fabius maximus, hannibal barca'yı dumura uğratan ilk romalı olarak kabul edilir. diğer konsüller ve generaller gibi acemi olmadığı gibi şöhret peşinde de değildi. bu yüzden, hannibal'ı ezecek gücü toplayıncaya kadar o'nu italya'da oyalamak ister. buna fabius stratejisi denilecektir. gerçekten de, tüm tahriklere ve propagandalara rağmen diktatör bu stratejiden ödün vermeyecektir. barca da karşısında artık normal bir romalı olmadığını anlar.

58. hannibal barca bu oyalamalar sürerken roma'nın en verimli alanları olan ager falernus'u yani campania bölgesini yağmalar. buna mecburdu. kartaca'dan her anlamda hiçbir destek gelmiyordu.

59. volturnus vadisi'nde bir ara zor durumda kalan hannibal barca, 2 bin sığırın boynuzuna bağladığı dal demetlerini tutuşturarak romalılar'ı oyalar ve gece vakti sıvışır.

60. hannibal barca'nın ustalık eserine geliyoruz: mö 2 ağustos 216 cannae muharebesi. bu muharebede barca, romalılar'ın görüşünü kısıtlamak için kum dolu rüzgarları * dahi hesaplamıştır. romalılar'ın piyade olarak 2 kat daha fazla olduğunu unutmayalım. barca sadece süvaride daha fazladır. meşhur numidyalı süvariler yine gerekeni yapacaktır. dört aşamada cannae muharebesi'ni kafamızda canlandırmak için: görsel

61. cannea muharebesi'nde, romalılar tam anlamıyla doğranır. 86500 olarak bilinen roma gücünde (10 bin adeti ordugahta kaldığı için savaşta yer almadılar.) 50 bin piyadenin yanı sıra 2700 süvarinin öldürüldüğü söylenir. bu ölüler içinde 80 senatör, 2 quaestor, 29 askeri tribunus da vardır. esir alınan, romalılar'ın sayısının en az 8 bin olduğu belirtiliyor. sıkı durun, hannibal barca'nın ordusunda ise total kayıp 6 bin kadardır. bu muharebenin sadece 6 saat kadar sürdüğü düşünülüyor.

62. hannibal barca'nın kurmaylarından maharbal, cannae muharebesi'nden sonra liderine 400 km uzaklıktaki roma'ya gidilmesi gerektiğini söyler. liderinde tutukluk görünce de "nasıl kazanılacağını biliyorsun ama zaferden nasıl avantaj elde edeceğini bilmiyorsun." der. bu söz söylenmiş olsun ya da olmasın hannibal'ı en iyi özetleyen cümlelerden biridir. gerçekten de roma yolu açık olsa da, barca'nın roma'nın düşebileceğine olan inancı yok gibidir. (şahsen ben öyle yorumluyorum.) çünkü saguntum gibi bir şehrin bile yarım yılda düşmediği aklından çıkmamıştır. peki diplomasi? büyük ihtimal hannibal, romalılar'dan bir barış antlaşması beklemektedir halbuki roma, bu kıyımı unutmadığı gibi kendisine daha da bilenecek, 16-17 yaşındaki erkekleri bile orduya almaya başlayacaktır. ömrünün sonuna kadar "acaba roma'ya yürüsem neler değişirdi?" diye düşünmüştür.

63. cannae'den sonra roma'da ünlü bir deyim çıkar: hannibal ad portas - hannibal, şehir kapılarında. roma'daki korkuyu anlayabiliriz.

64. daha da ilginci cannae muharebesi'nin sonucu kartaca'ya ulaştığında hannibal barca'nın güçlenmesini istemeyen hanno, devam edecek savaşların kartaca'ya büyük külfet olduğunu söyler. italya'da neredeyse 15 yıl kadar kalacak olan hannibal barca'ya sadece 40 fil ve 4 bin numidyalı gönderilir. bir bakıma kendi vatanı bile hannibal barca'nın daha fazla güçlenmesini istemiyor. bence hannibal'ı büyük yapan etmenlerden biri de budur: rakibi sadece roma değil.

65. hannibal barca, cannae'den sonra yani 216-206 arasında adeta güney italya'da sıkışıp kalmıştır. adeta kısır döngü. bir bakıma hayatta kalmaya çalışır, ordusu ile birlikte. romalılar güçlenene kadar fabius stratejisini sürdürür. artık romalı generaller de akıllanmışlardır.

66. yine de cannae muharebesi'nden sonra yunanistan'daki makedon kral beşinci philippos ile anlaşmış gibidir. sonuç olarak bu dostundan yeteri kadar destek veya asker almadığı gibi romalılar daha da sertleşecektir.

67. yukarıda da söylediğimiz gibi diplomasiyi silah olarak kullanamaması en büyük başarısızlığıdır. zaten bu, kendi sonunu getirecektir.

68. roma'nın en önemli şehirlerinden napoli'yi üç kez kuşatır fakat üçünde de başarısız olacaktır.

69. cannae'ye yakın bir yer olan salapia'da bir fahişe ile birlikte olduğu söylenir. kimisi aşık olduğunu da belirtir. büyük ihtimal bedensel ihtiyaçlarını gidermek için birlikte olmuşlardır. birlikte olmasında ayıp bir şey yok sadece bir böyle bir liderin hayatında az kadın olduğu için dikkat çekici. *

70. tarentum'u kuşatma ile değil içerideki hainlerin vasıtasıyla ele geçirir. en iyi olduğu alanlardan biridir. tarentum'un önemli bir limanı vardır. büyük ihtimal buradan olası bir geri dönüşü ya da sefer devam edecekse destek almayı düşünür. gelmeyecektir bu destek.

71. mö 214'te, roma senatosu hannibal barca'nın takviye umutlarını yok etmek için sicilya'yı ele geçirmeye karar verir. bu yüzden siracusae kuşatılır. burada meşhur matematikçi ve mühendis archimedes * yaşamaktadır. kuşatmayı sürdüren marcellus'un, askerlerine archimedes'i sağ yakalamalarını emrettiği söylenir. büyük ihtimal bu dahi adamı, hannibal barca'ya karşı kullanacaktı. efsaneye göre, şehir düşmekteyken hala kağıtlarına gömülü olan archimedes'in odasına bir roma askeri dalar ve onu öldürür. son sözlerinin sinirli bir şekilde "halkalarımı bozma." olduğu söylenir. ver taşağını öpelim bilge adam.

72. napoli'yi alamayan hannibal bir başka büyük şehir capua'nın kapısını zorlar. karakter olarak tam olarak ne oldukları bilinmeyen capualılar kapılarını barca'ya açacaktır. dediğimiz gibi bunların hiçbiri roma'yı korkutmuyor.

73. roma bilenmesine örnek verelim: mö 212'de -yani cannae'den 4 yıl sonra- roma sahaya en az 200 bin asker sürebiliyorken gemilerine de 70 bin denizci koyabiliyordu. tarihçiler bunun mevcut nüfusun %10'u olduğunu söyler. kartaca hiçbir zaman bu seferberliği yapamazdı, yapsa da yukarıda söylediğimiz gibi bunu hannibal barca'ya vermezlerdi. son yaklaşıyor.

74. her geçen yıl, hannibal barca italya'da güç kaybederken bilakis roma ordusu eğitimini tamamlıyordu. netice olarak mö 218'de ispanya'dan yola çıkan kemik kadro haricinde elinde sağlam bir ordu yoktur denilebilir. çünkü barca artık kuzey'in vahşi kabilelerinden de uzakta kaldığı gibi güney italya'daki yanar döner kabilelerin ya da yerlilerin askerlerini kullanmak zorundadır.

75. romalılar, capua'yı kuşatırken bir anlık gazla olsa gerek roma'ya yürür. evet, en güçlü döneminde yapmadığı şeyi zayıf olduğu anların birinde yapar. roma'ya varır, surları şöyle bir yoklar ama surlar geçit vermeyecektir. eminim ki, kendisi bile roma'yı alamayacağını biliyordu. sonuç olarak romalılar, capua'dan kuşatmayı kaldırmış barca az da olsa soluklanma şansı bulmuştur.

76. roma bu sıralarda sicilya'nın yanı sıra ispanya'da da harekete geçer. ispanya'dan gelecek yardımları tamamen kapatmak isteyen -zaten gelmiyordu- roma buraya scipio kardeşleri yollar. scipio kardeşlerin karşısında ise hannibal barca'nın kardeşi hasdrubal barca vardır. ispanya önemlidir çünkü eğer kartaca kaybederse hannibal'a destek verilmesi bir yana kartaca toprakları bile tehlike altında olacaktır. roma için scipiolar'ın başlattığı yukarı baetis muharebesi beklenildiği gibi gitmez. scipiolar'dan biri ve romalılar'ın birçoğu burada adeta katledilir. kısa süre sonra ilorca muharebesi'nde ise gnaeus scipio yani son kardeş de öldürülür. bu yenilgiler roma'da felaket olarak kabul edilir çünkü hannibal artık ispanya'dan kardeşini çağırabilirdi.

77. ve sahneye yeni bir scipio çıkar: scipio africanus (africanus unvanını mö 201'de yani zama muharebesi'nden sonra alacaktır.) scipio africanus'u şöyle özetlemek mümkün: hannibal barca'nın romalı versiyonu. bir de hannibal barca'da olmayan müthiş diplomasi yeteneği. hannibal'a söylediğimiz her şeyi kendisi için birebir söyleyebiliriz: detay uzmanı, istihbarat, lojistik, ikmal ustası ve de dini/inancı kendi çıkarına kullanabilen müthiş bir zeka. *

78. scipio'lar karışmasın diye scipio africanus olarak bahsetmek daha faydalı olacaktır. mö 210'da -yani 26 yaşında- babasını ve amcasını kaybettiği ispanya'ya çıkar. 209'da ispanya'daki en önemli kartaca şehri olan qart hadasht'ı, kendisini bekleyen üç orduya rağmen sadece 1 günde alır. daha da ilginci kartacalılar buranın düşmeyeceğine inanmaktaydılar. barca ailesinin buradaki hazinesi de el koyar. ayrıca hasdrubal barca'nın bir nevi kartaca ile bağlantısını koparır. kartaca senatosu, geç olsa da emir verir hasdrubal barca'ya: "elindekilerle buraya gelme. italya'ya git, hannibal barca'ya yardım et!" senato farkındadır, bu güç durumdan yine hannibal barca kendilerini kurtarabilir. fakat?

79. ispanya'nın kaybedilmesiyle hannibal barca farkındadır artık: takviye alacağı limanı olmadığı gibi artık paralı askerlerini besleyecek bir ispanyası da yoktur. yine de kardeşinin kendisine katılacağı düşüncesi bir umut vermiş olsa gerek.

80. hasdrubal barca, mö 207'de alpler'i geçer, tarihçiler bunun ağabeyinin geçişinden daha hızlı olduğunu söyler. po nehri vadisi'ne iner. hasdrubal barca'nın getirdiği birliklerin total sayısı olarak 15 bin + 15 fil olarak gösterilir. ayrıca fark yaratan numidyalı süvari yoktur varsa da çok az. roma askeri yapılanması karşısında bu sayıların bir etkisi olmayacağı açık gibidir.

81. hasdrubal barca, italya'nın tam ortasında yaklaşık olarak umbria'da buluşmak için hannibal barca'ya mektup yollar. tarihçiler, bu mektubun romalılar'ın eline geçtiğini, mektupta her türlü askeri bilginin mevcut olduğunu hatta buluşulacak yere kadar yazdığını belirtir. daha da kötüsü hasdrubal bu mektubu gizli bir şifre ile yazmamıştır herhalde mektubun romalılar'ın eline geçeceğini düşünmemiştir.

82. romalılar, buluşma yerine kadar hasdrubal barca'ya dokunmaz. kardeşinin gelmediğini gören hasdrubal barca büyük ihtimalle o'na bir şeyler olduğunu düşünür. halbuki adım adım roma tuzağının (bir bakıma hannibal'ın onlara öğrettiği taktikler) içine düşer. buluşma yerine daha önce gelen romalılar, hasdrubal barca'nın ordusunu yenerler. kaçma fırsatı varken hasdrubal barca bunu kullanmaz ve muharebede öldürülür. böylece romalılar gerçek anlamda barcalar'a karşı ilk galibiyetlerini aldılar. roma, tarihe metaurus muharebesi olarak geçen bu zaferi çılgınlar gibi kutladı.

83. hannibal barca kardeşinden haber alamazken kısa süre sonra romalı atlılar tarafından ordugahına bir torba atılır: evet, bu torbada kardeşi hasdrubal barca'nın kellesi vardır. hannibal barca da artık sonun başladığını anlamış olsa gerek.

84. hannibal barca, mö 206-205 yılları arasında cape lacinium'daki juno tapınağına bronz levha diktirir. kimisi burada olduğu romalılar'a hatırlatmak için olduğunu söyler kimisi de baal'e yakınlık için yaptığını belirtir.

85. bu arada scipio africanus, sicilya'dan atlayarak unvanını da kazanacağı afrika'ya ayak basar. kısa sürede hannibal barca'nın fark yaratan süvarileri olan numidyalılar'ın kralını zorla ya da birtakım dalaverelerle yanına çeker. hannibal barca için ne büyük kayıp!

86. kartaca senatosu, afrika'daki birliklerini mahveden scipio africanus ile mücadele etmesi için hannibal barca'yı, kartaca'ya çağırır. bu sırada hannibal çok sevdiği ve de güvendiği en küçük kardeşi mago barca'nın kendisine yardım etmeye çalışırken öldüğü (mö 203) haberini alır.

87. hannibal barca, italya'yı terk ederken sırf romalılar, elindeki atları kullanamasın diye (büyük ihtimal gemilerde de yer yok) hepsini öldürtür. acaba bu yolculuğu sırasında neler düşündü? kartaca için kurtarıcı mıydı yoksa kaybederse bir suçlu mu olacaktı? mö 203'te tunus'taki bugünkü lemta'ya ayak bastı.

88. hannibal barca asker toplamaya başlar. zama muharebesi öncesi total mevcudunun 40 bin olduğu kabul eden bir ordu toplar. bunların ancak 1/3'i deneyimli askerdi, üstelik numidyalı süvarilerini, scipio africanus'a kaptırmıştır. scipio'nun deneyimli en az 28 bin askeri vardır. bunların içinde kendisi gibi cannae muharebesi'nden kaçmayı başaran emektar askerler de vardı.

89. hannibal barca, scipio africanus'un ordusu hakkında bilgi almak için gözcülerini yollar. romalılar, komutanlarının emirleriyle bunları tutar. adeta roma ordusu içinde bir gezintiye çıkarır. hani "işte sizi mahvedecek ordu!" der gibi. yapılan manipülasyona bakar mısınız? üstelik bu işin ustası hannibal barca'ya karşı.

90. hannibal barca, zama'da karşılaşacağı romalılar'a karşı pek bir şey yapamayacağının farkında olsa gerek. çünkü net bir komutandır. kartaca senatosu, onun ölümünü ister gibi o'na doğru düzgün bir asker vermemiştir. halbuki hannibal barca'nın yenilgisi, kartaca'nın da sonu olacaktı, büyük ihtimal bunun bile farkında değillerdi. belki de barca'dansa roma'yı tercih etmişlerdir.

91. tarihçiler zama muharebesi'nden önce iki liderin yani hannibal barca'nın ve scipio africanus'un bir araya gelip görüştüklerini söyler. hannibal barca'nın, bu görüşmede, romalılar'ın kartaca'ya daha önce sundukları barış antlaşmasını onaylayacağını söylediğini söyler. scipio africanus ise her şeyi savaşa bırakmıştır. hannibal'ın çaresiz değil ama çok da umutlu olmadığını söylemek mümkün gibidir. africanus ise kendinden ve sonuçtan emin.

92. ikinci pön savaşı'na son veren zama muharebesi'dir. cannae muharebesi'nde roma'nın başına gelenler, hemen hemen aynı şekilde bu sefer hannibal barca'nın başına gelmiştir. ordusu resmen kıyma makinesinden geçirilmiştir. ve evet, hannibal barca canını kurtarmak için savaşın sonunun yenilgi olduğunu görünce savaş alanından kaçmıştır.

93. zama muharebesi'nden sonra scipio africanus önderliğinde roma senatosu ağır bir savaş tazminatı ister. bugünkü modern savaş tazminatlarının ilki kartaca'dan alınmıştır.

94. ordusuz kalan hannibal barca'ya, scipio africanus adeta yaşaması için izin verir. roma senatosu bunu onaylamasa da bu gurur kırıcı durumun hannibal barca'yı içten içe bitireceğini düşünür. aynısını malazgirt savaşı'ndan sonra alparslan, romen diyojen'e yapmıştır.

95. zama muharebesi'nden sonra hannibal barca'nın hayatı, takdir edersiniz ki huzurlu geçmemiştir. kartaca ya da romalılar tarafından suikasta uğrayacağını düşündüğüne dair kanıtlar bulunca mö 195'te kartaca'yı sonsuza dek terk eder.

96. kartaca'yı terk ettikten sonra sırasıyla cercina adası ve tyros'a gelir. tyros'tayken kartaca senatosu kendisini kanun kaçağı ilan eder.

97. tyros'tan ephesos yani efes'e geçer. burada roma'nın düşmanı olan seleukos lideri antiokhos ile buluşur. bir nevi onun askeri danışmanı olur fakat bu güvenmediği için uzun sürmez. bir süre girit'te ismini gizleyerek kalır. girit o sıralar deyim yerindeyse it uğursuzun cirit attığı kimin ne bok yediği belli olmayan bir yerdir. mö 189'da kendisini arayan bir roma filosu girit'e geldiğinde hannibal barca gözden kaybolur. kısa bire süre sonra armenia'da ortaya çıkar. armenia kralı artaxias'ın askeri danışmanı olur. burada surların yapımını yönettiği söyleniyor.

98. kısa bir süre sonra kendisinden bithynia kralı prusias'a askeri danışmanlık yaptığını biliyoruz. bithynia kralı, roma yanlısı pergamon'a karşı savaş halindedir. tarihçiler hannibal barca'nın, bu iki devlet arasında marmara denizi'nde gerçekleşen bir muharebede, pergamon filosuna sepetler içinde zehirli yılanlar bıraktırdığını söyler. biyolojik savaş'ın ilk örneklerinde yine kendisini görmekteyiz.

99. bithynia kralı'nın, roma'nın müttefikiyle mücadele edemeyeceğini anlayan hannibal barca, kralda birtakım değişiklikler sezer. roma'nın gözüne girmek isteyen kral, hannibal barca'yı roma'ya teslim etme planları yapar. diri şekilde ele geçirilmeyi ve de roma'ya esir olarak sunulmayı reddederek her zamanın yanında taşıdığı zehri içer. tarih mö 183. hannibal barca hayata veda ederken 64 yaşındaydı.

100. mö 183 aynı zamanda hannibal barca'nın en centilmen düşmanının da ölüm yılıdır. scipio africanus, roma senatosu tarafından gözden düşürülür ve bir nevi sürgüne gönderilir. napoli yakınlarındaki malikanesinde ölür. öldüğünde mezar yazıtından şu cümlenin yazdığı söylenir: "nankör memleketim, sen, kemiklerime bile sahip olmayacaksın!" scipio africanus, hannibal barca adına da konuşmuş gibidir.

kaynak olarak patrick hunt ve dexter hoyos'tan yararlandım.