"Teknoloji Neden Gelişiyor?" Sorusu Üzerinden İnsan Doğasını Sorgulayan Düşündürücü Bir Yazı

İnsanın evriminden bu yana teknoloji durmadan gelişiyor. Her an, her saniye farklı bir şey keşfediliyor ve keşfedilmeyen henüz tonlarca şey var. Peki ya hiç durup düşündünüz mü, bu durum neden böyle?
"Teknoloji Neden Gelişiyor?" Sorusu Üzerinden İnsan Doğasını Sorgulayan Düşündürücü Bir Yazı
iStock

telefonun 50 milyon kullanıcıya ulaşması - 75 yıl
televizyonun 50 milyon kullanıcıya ulaşması - 33 yıl
internet'in 50 milyon kullanıcıya ulaşması - 4 yıl
bir telefon uygulaması'nın 50 milyon kullanıcıya ulaşması - 35 gün

kaynak: karl penn ile büyük resim (belgesel)

teknoloji şöyle; bireysel insanların tekelinde değil yani insanlığın sorunu değil. çünkü insanlık yaratmıyor. insan yaratıyor

neden insan hep bir şeyler üretiyor? (bkz: problem solving) burada aslında hedeflenen zihnin nasıl çalıştığı.zihin bir soruna maruz kaldığında onu çözmek için çözümler arıyor yani baskıya maruz kalan zihin kurtuluş yolu arıyor.temelinde sadece merak var.insan önce merak ediyor.

atıyorum galileo'nun gezegenlere bakması, einstein'ın ışık ve zamanı düşünmesi gibi. bu arayış bir sorun olur ve çözülür.  çözülmeden önce kişiseldi.yani bireyin sorunuydu çünkü yalnızca o birey merak etmişti. ancak ispat edildiğinde yada keşfedildiğinde insanlığın ortak değeri oluyor. insanlık buna tabi kılınıyor. tabi kalmazsa yıkım yaşıyor.


faraday ilk bakır sarım motoru çalıştırdığında sadece merak ediyordu. kişisel sorunu vardı. başardıktan sonra tüm elektronik cihazlarımız hemen hemen bu sistemin gelişmişini kullanıyor.misal (bkz: steve wozniak)'ı düşünün. kendi kendisine takılan bir donanımcı. (bkz: steve jobs) bir çıkış arıyor hayat onları bir garajda ilkel klavye ile ekranı birleştirmeye itiyor. jobs'un kişisel arayışı bize (bkz: apple) olarak dönüyor. apple pazarlanıyor ve bugün 1.7 trilyon dolarlık değere ulaşıp hepimizi bu sektöre sokuyor.üstelik klasik (bkz: adam smith) kendisini gösteriyor rekabet başlıyor. yani benzer rakip ürünler üretiliyor.pazar oluşuyor sonra hepimizin teknoloji mağazalarında daha iyi telefon için bir sürü marka arasında sıkışıp kalıyoruz

halbuki birkaç genç sadece kendi sorunlarını çözmek istemişti. ama apple bugünlere gelince kişilerin değil, insanlığın sorunu oluyor. sonra şirketler, hiyerarşi, çalışanlar. insan bir noktadan sonra işe girmeyi amaç ediniyor. işsizlik ortaya çıkıyor, iş bulmak önemli oluyor.iş bulmak önem kazandıkça statü sahibi olmak daha da önem kazanıyor.gibi gibi klasik (bkz: kapitalizm)

hiç ortada yokken iki genç harddisk birleştiriyor.15 sene sonra 1.8 trilyon dolar oluyor. neredeyse toplam afrika'ya bedel. el ile tutulmayan görülmeyen bir şey tüm insanlıktan değerli oluyor.

bu ilerleyişe kızamayız. çünkü entropi. yani insana has değil. direkt evrenin doğası. evren içinde tüm detaylar bu kanuna tabi.


teknolojiye uymalı mıyız?

bu konuda bir çok filozof, yazar insanı saflaştırmaktan, monderniteyi reddetmekten yana. teknoloji ister istemez (bkz: materyalizm) yaratıyor. dünyevi zevk değil direkt dünya yaşamının kendisi. bunu dünyevi yaşamı reddeden öğretiler var.özellikle asya'da misal (bkz: zen budizmi) yani modern yaşam bir sorundur. problemdir. mutluluk ya da amaç değildir. mutluluk arayışı bizi modern yaşamdan uzaklaştırıyor. çünkü modern yaşamda mutlu değiliz. ne yapmamız gerekiyor? mutluluğu bulmak peki mutluluk nerede?

cem yılmaz'dan geliyor efendim:
"mutluluk içinde içinde"

ilkel insan bu yüzden mutludur çünkü kült modern yaşamın sorunlarına dahil değildir. kendine has bir birey olmak ister. toplumda saflaştırmak insanı ilkel formuna geri yollamak ister.

şehirler, şirketler, aile, ahlak, din bu tarz şeylerin olmadığı. doğaya ait bir yaşam sürmek.işte bu dediğim ana siyasal, kültürel, ekonomik merkezdeki zıt çatışmaların kaynağı.

her filozof ve siyasallar bazen modern yaşamı hicvetmiştir.insan huzuru ararken ideolojileri, felsefesi çatışma yaşar bu yakın insanlık tarihinin özeti niteliğinde.

(bkz: beat kuşağı) bunun bariz örneği.insanlar şehir yaşamlarından bıkıyor. belirli bir lokasyonda yaşamak huzur vermiyor. insan modern yaşamın kanunlarına tabi kılınıyor. bu insanı arayışa itiyor. zaten beat akımı yine asya felsefesine dayanır. bir kaçış. bir vazgeçiş söz konusudur.

bunun sonradan etkilediği (bkz: hippi) toplumu da aslında farksız. hala mikro komünal yaşam süren hippiler var modern yaşamdan uzak. hatta ormanlarda kıyafetsiz şekilde yaşayanlar dahi var. ve şok edici gerçek şu ki;

mutlular hacı. ormanda sadece ailesi var. gitarları var. ufak çiftlik hayvanları bir ormanları var. nehirde yıkanıyorlar. meyve topluyorlar. bence olması gereken de bu. biz biyolojik yaratıklarız. modern yaşam biyolojinin ve medeniyetin kökünü kazıyor. bir petrol kazası koca bir denizin ekosistemini yok ediyor. bir nükleer patlatma çevresinde ki sayısız canlıyı yok ediyor.

bu işin sonu kesinlikle matrix filmindeki gibi olacak. atmosferi dahi gözükmeyen, mars'a dönmüş, kurak bir dünya. her yer demir ve betonerme. insanlık yer altında yaşamak zorunda kalmış.


bu sonu görmeyi çok isterdim.çünkü bugünkü yüksek binaların hepsi neyi temsil ediyor ? ekonomiyi değil mi? yüksek plazalar.gökdelenler. 

(bkz: emile durkheim) der ki. kapitalizmi protestanlık yaratmıştır.çünkü protestanlık din'i ortadan kaldırmıştır. yani toplumsal imgelemini ortadan kaldırmıştır. bu yüzden yeni sanayi dünyası bugünkü adıyla kapitalizm aslında insanlığın yeni dini olmuştur. öncesinde insan hayatının iyi olmasını tanrı'ya bağlayıp ondan umut bekliyordu.modern dünyaya geçiş ile birlikte umut yerine çalışmak zorunda kalıyorsun. çalışmak sana hayalini gerçekleştirme fırsatı veriyor.

tamamen bir medeniyet trajedisi. neden?  bugün saf bir ekonomik dünya var. binalar bunun en net göstergesi. göğe ulaşmaya çalışan dev binalar zenginliği temsil ediyor. dinlerin insana hükmettiği dönemlerde de insan, büyük camiler ve kiliseler yapardı. (12-15.yüzyıl)

şimdi ise vahşi kapitalizm dünyayı talan ediyor. bugün, ekonomisini göstermek için gökdelenlerle göğe çıkmaya çalışan insan yarın tam tersi yer altını kazmaya çalışacak .işte bunu sigara yakıp izlemek isterdim

çünkü dünyamız talancı eşşek arıları tarafından yok ediliyor

talancı eşşek arıları = (bkz: şişman kapitalist)