Temsilcisiz Yurt Dışı Alışverişlerin Ülkemizce Yasaklanması Ne Anlama Geliyor?

temsilcisiz yurt dışı alışverişinin yasaklanması... 1 nisan 2025 itibarıyla gerçekleşen durum. ticaret bakanlığının "güçlü ürün güvenliği" adıyla müjdelediği yeni e-ticaret kanununa göre türkiye'de yerleşik temsilcisi bulunmayan yabancı sitelerden online yurt dışı alışverişi yasaklandı. kanuna göre türkiye'ye ürün göndermek isteyen tüm firmaların türkiye'de en az bir temsilcisinin bulunması gerekecek. temsilcisi olmayan firmalardan alışveriş yapılamayacak. bu kapsamda dünyanın herhangi bir noktasındaki işlem hacmi düşük butik bir dükkanın türkiye'ye ürün satabilmesi için öncelikle türkiye'de yerli bir temsilcisinin bulunması mecbur kılınacak. böylelikle en son kargo bedeli dahil 30 euro üst limiti getirilen online yurt dışı alışverişi de yasaklanmış oldu. karar resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe sokuldu. https://x.com/ticaret/status/1906587313766855135
yazılana göre tüketiciyi koruyan, denetimi sıkılaştıran bir karar gibi duruyor
altında başka bir mesnet varsa bilemiyorum ama şu haliyle konunun uber veya booking'in yasaklanmasıyla, daha doğrusu kendi tekelini yaratan yasakçı zihniyetle uzaktan yakından alakası yok.
en azından görünürde böyle. benzerini kore ve ingiltere, özellikle temu ve aliexpress gibi şirketler için birkaç yıldır uyguluyor. burada sorun şu, temu gibi şirketlerden aldığınız ürünler çin'de hiçbir denetimden geçmiyor. siteye kayıt olmaları ve ürün koymaları yeterli. bu firmalar önce satışı yapar, şikayetler artarsa en fazla üreticiyi/satıcıyı sistemden dışarı atarlar. başka bir şirket açıp tekrar dahil olmaları ise on dakika kadar sürdüğü için onun da pek işe yaramadığını biliyoruz.
mesela hiçbir standarta uygun olmayan, denetimden geçmemiş, sertifikasız, merdiven altı kozmetik ürünler satılıyor temu'da. buna keza kanserojen maddeler içeren plastik oyuncaklar konusu da çok mühim. bu ürünler uzun yıllardır gümrükten sorunsuzca geçiyor. sadece bizde değil, gelişmiş bir çok ülkede böyle. en azından böyleydi. abd ve japonya başta olmak üzere bir çok ülke bu denetimleri artırdı.
muhtemelen bizimkiler de bu örneklerden esinlendiler. yani satın aldığınız ürünle ilgili başınıza bir iş geldiğinde karşınızda shenzhen'de var olup olmadığı belli olmayan bir şirket yerine türkiye'de yeri yurdu belli, hesap sorabileceğiniz bir temsilci tayin etmeleri şart koşuluyor.
sıkıntılı bir ürün varsa, şirket kara listeye giriyor ve başka bir ürün gelirse geçmesi imkasızlaşıyor. tabi bunların hepsi görece kısıtlayıcı engeller. çünkü çin'de online şirket açmak on dakika sürmüyor. haliyle hiç erinmeden yeni şirketler açarak sonsuza kadar devam edebilirler bu oyuna. mesela "servis ağı" şartı konulan elektronik ürünler için üç kuruş vererek evrağını sağlıyorlar senelerdir. burada da bir kaç at hırsızı bulup temsilci olarak göstererek işin içinden kolayca sıyırabilirler.
eğer örnek alacaklarsa güney kore'yi alsınlar. ürünler için çin'den alınan standart sertifikalarını kabul etmiyorlar. gel kore'ye temsilcini yerleştir, o da ürünler için gerekli sertifikaları buradan alsın. rastgele denetimlerden de geçerse buyur sat diyorlar. özellikle çocuk ürünleri konusunda çok hassaslar. çünkü her iki oyuncaktan birisinde limitlerin çok üzerinde kansorejen malzeme çıkıyor.
bizimkiler de bu maksatla yapıyorlarsa doğru bir adım...