The Matrix: Resurrections Filminin Ateşini Yakan İlk Teaser
Teaser'a Ekşi Sözlük'ten gelen yorumlar
ilk filmdeki sahnelerin farklı versiyonlarını görüyoruz teaser'da. herkes gibi ben de ilk filmin ve animatrix animasyonunun başyapıt olduğunu düşünüyorum. teaser'dan anlaşılacağı üzere, neo'nun farklı yaşamlarını konu alıyor sanırım film. umarım havalı sahnelerinin yanında beyin yakan hikayesi ve felsefesi de ön planda olur. merakla perşembe gününü beklemekteyim. aslında şu anki teaser'lar insanda daha merak çok uyandırıyor. perşembe gününde yayınlayacakları trailer'da, bizi hayal kırıklığına uğratmazlar umarım.
yeşilden çok, sarı tonlar kullanılmış. bu da aslında farklı bir matrix zamanında geçtiğini gösteriyor olabilir.
zannediyorum mavi hap bir "antipsikotik" işlevi görecek. the animatrix animasyonunu izleyenler ve the matrix path of neo oyununu oynayanlar şu iki şeyi bilirler; matrix'in içinden yoğunlaşarak çıkabilmek/kuralları değiştirebilmek mümkündür ve mavi hapı aldığınız vakit, gerçekliğe dair duyduğunuz tüm şüpheler bir rüyadan (ya da kabustan, hatırlarsanız neo, başlarda "çıkar beni buradan!" ve "artık geri dönemem, değil mi?" gibi gerçekliğin reddini dile getirdiği diyaloglara sahipti) uyanırcasına temizlenir. neo'nun bu yeni filmdeki psikiyatr ziyaretleri ve gerçeklik ile bağının kaybolması da zannediyorum bununla bağdaştırılabilir.
neo'nun programlaması bir anomalidir ve mimar, tekrar tekrar bu anomali ile karşılaşır. buna bir yanıt, çözüm getiremez ve zaten the matrix revolutions finaliyle de uzlaşma yoluna gider (bu uzlaşma da uzun süreli olmaktan uzaktı ama, dördüncü film ile bunun arasında bir bağlantı var mıdır, bilemem şimdilik). mavi hap programlaması ile de bu anomalinin bastırılması gündeme getirilmiş olabilir. sistem içerisinden çıkma yolları tıkanmış veya tıkanmaya çalışılan bir neo izleyebiliriz. trinity ve morpheus ile tanışmasına engel olunan, beyaz tavşanı takip etmeyen, hiçbir zaman ajanlar ile karşılaşmamış veya karşılaştığı vakit onlar ile anlaşma yoluna girmiş bir neo'dan bahsediyorum. lakin bu alternatif yollara rağmen, neo'nun programlama dili matrix'ten çıkma üzerinedir ve her ne kadar engel olmaya çalışsalar da bu simülasyondan elbet çıkacaktır.
matrix, tekrarlar üzerine kurulu bir sistemdir. görüntülerden de anlaşılacağı üzere kimi kamera açıları dahi korunmuş. neredeyse bir remake gibi bir deneyim sunabilir, tam olarak olmasa bile. daha çok "yeniden yorumlama/farklı açıdan ele alma" diyebileceğimiz reimagining konseptine yakınsayabilir ki bundan da çok emin değilim.
tahminim, izlediğimiz üçlemeden sonraki bir başka matrix versiyonuna tanıklık edeceğiz. the matrix reloaded filminde örneğin önceki matrix versiyonlarından gelen kurt adamlar vardı. bunlar da bir başka anomaliydi ve sürgün programlar olarak geçiyorlardı. görünen o ki merovingian'ın, önceki matrix versiyonlarından getirdiği sürgünler arasında tanıdık isimler yer alacak. artık bunlar kimdir, niçin sürülmüşlerdir, bir fikir belirtemeyeceğim. niobe ve agent johnson olabilir mi acaba? trinity belki de sürgündür, henüz bilemiyorum. bu üç isim, bir önceki versiyon içerisinde anomali şeklinde algılanmış karakterler olabilir mesela.
filmi merakla ve kuşkuyla bekliyorum. iki gün sonra da (ya da bu yılın aralık ayında) bahsettiğim bütün teoriler çöpe gidebilir.
şimdi ekibe bir bakalım:
- lana wachowski, yıllar sonra ilk kez kardeşi lilly wachowski olmaksızın bir the matrix projesinin başında.
- cloud atlas romanının yazarı david mitchell ile the lazarus project romanının yazarı aleksandar hemon, senaryoyu lana ile birlikte yazıyorlar. iki isim de daha önce sense8 dizisinin birkaç bölümünü yazmıştı.
- müzikler tom tykwer ve johnny klimek tarafından bestelenmiş. iki isim daha önce cloud atlas ve sense8'in müziklerini yapmış.
- john toll isimli görüntü yönetmenimiz daha önce yine sense8'te ve cloud atlas'ta ve ayrıca jupiter ascending'de, son olarak da 2019 yapımı harriet'te görüntü yönetmenliğini yapmış.
- filmin kurgucusu ise jett sally de daha önce (evet, bildiniz*) sense8'in kurgusunu yapmış. son olarak da `messiah (dizi)kurgulamış. ilginç olan ayrıntı iseninja assassinvebreaking in` filmlerini de bu arkadaş kurgulamış. bu iki filmin yönetmeni james mcteigue ise wachowski kardeşlerin kankası.
anlaşılan wachowski, çok güvende hissedeceği bir ekip toplamış. sıfır risk... halbuki ilk filmdeki risklerin haddi hesabı yok. belki de aldıkları bu riskler ve cesaretleri sebebiyle ilk film bir efsane statüsüne ulaşmıştır. ikinci ve üçüncü filmde, kazanç sonrası gelen o rahatlık gözle görülüyordu. bu yüzden bir serbestlik vardı, hem çekim açısından, hem de senaryo açısından.
bundan dolayıdır ki bu film, ilk filmden çok ikinci ve üçüncü filmi andıracaktır. daha kötü ihtimalde ise ikinci ve üçüncü filmi bile andırmayan, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışıp onu da beceremeyen bir dördüncü film [(bkz: the next karate kid), (bkz: hannibal rising), (bkz: insidious the last key), (bkz: men in black international)] olması söz konusudur.
film, 22 aralık 2021'de sinemalarda ve aynı anda hbo max'te gösterimde olacak.