The Office'i Türdeşlerinden Daha Komik Bir Dizi Yapan Şeyler Nedir?
the office, izlediğim yabancı komedi dizileri arasında (how i met your mother, the big bang theory, seinfeld, friends, community, blue mountain state, fleabag, derek, arrested development, two and a half men, fuller house) en komik dizi. benim açımdan the office seviyesine yaklaşabilen sadece bir dizi var, o da blue mountain state. en son geçen yaz diziyi baştan sona tamamen ikinci kez izledim, şu an tekrar başlasam hala ilk izlediğim zamanki tadı alacağıma eminim.
peki the office'yi en komik dizi yapan, diğer dizilerden ayıran özellikleri neler? bunları madde madde açıklamaya çalışacağım. dikkat, yazının bundan sonraki kısmı spoiler içerir.
1. kahkaha efekti olmaması
yukarda saydığım birçok dizinin aksine the office dizisinde duyabileceğiniz yegane sesler telefon ve bilgisayar sesleridir. sitcom kahkahası bulunmaz, izleyiciye ne zaman gülmesi gerektiğini söylemezler. komik durumu veya espriyi izleyici olarak siz belirlersiniz.
2. karakterlerin kameraya kaçamak bakış atmaları
bu durum benim diziyi ilk izlemeye başladığımda çok hoşuma gitmişti. malum, ofis belgeseli çektikleri için kameralar daima kayıt halindedir ve karakterler de bu durumun farkındadır. arada kameraya kaçamak bakış atarlar veya kameranın kendilerini çektiğini fark edince kendilerini öne çıkarmaya çalışırlar. bu kameraya bakış atma olayının üstadı jim'dir, özellikle michael absürt bir şey yapınca kameraya çok komik bakışlar atar.
3. dizinin olayları çok cömertçe harcaması ve uzatmaması
dizide materyal o kadar fazla ki bir olayı veya durumu bir bölümde, biraz uzunsa 2-3 bölümde, yeri geliyor dizinin başında jenerikten önceki 2-3 dakikada koca bir bölümlük malzemeyi harcayıveriyorlar. bu gerçekten inanılmaz bir komedi gücü. himym'deki marshall-lily bebeğine ayrılan bölüm ne kadar, the office'de jim-pam bebeğine ayrılan bölüm ne kadar. veya beşinci sezondaki "michael scott paper company" bölümlerini hatırlarsınız. normal bir dizide bir sezonun tamamını kaplayacak malzemeyi adamlar 5-6 bölümde kullanıp bitirmişti. daha da ileri giderek, michael'in ispanyolca konuşmaya çalıştığı şu açılış sahnesinin, the big bang theory dizisinin 4.sezondan sonraki herhangi bir sezonunun tamamından daha komik olduğunu iddia ediyorum. ilgili sahne:
4. steve carell ve canlandırdığı michael scott karakteri
kim ne derse desin, bu dizinin yıldızı michael scott'tur. yaptığı gaflar, yerli yersiz açıklamaları, içi boş özgüveni, çoğu konuda cahil olmasına rağmen kendini bilge sanması, sonu gelmez toby nefreti, berbat bir yönetici olmasına rağmen ofisi kimsenin ondan iyi idare edememesi, sıradışı ve saçma yönetim taktikleri, ekran başında izlerken sizi utandıracak hareketleri ve daha birçok özelliğiyle bu karakter diziyi tek başına domine ediyor. abarttığımı düşünmüyorum, çünkü michael çıktıktan sonra dizinin yaşadığı düşüş ortada. michael'in olmadığı son iki sezonun dizinin genel kalitesi ve komedisine yaklaşamadığı çok bariz. tabii ki steve carell'in muhteşem oyunculuğunu da es geçmeyelim.
5. geniş oyuncu kadrosu
bir dizi için geniş kadro her zaman avantajdır. çok oyunculu diziler genelde daha iyi olur. the walking dead (ilk 5 sezon), lost, the sopranos, game of thrones (ilk 5 sezon), spartacus, boardwalk empire bir çırpıda aklıma gelenler. çok karakter olduğu için anlatacak hikaye daha çok olur, dizi genişlik kazanır ve seyirci illa ki kendisine yakın bir karakter bulur. the office'de de ana karakter diyebileceğimiz michael, dwight, jim ve pam dışında bir sürü ofis çalışanı var. mesela creed karakteri. bu karakter belki 2-3 bölümde bir sahnede görünür ama gözüktüğü sahnede kırar geçirir. kevin, oscar, stanley, erin vs. bütün karakterler diziye ekstra komedi katar. özellikle kevin ve creed karakterleri tam bir hazinedir.
6. ana esprinin yanındaki ayrıntılar
sitcomlarda yapılacak espri önceden hazırlanır, karakterimiz espriyi yapar ve arkadan kahkaha efekti basılır. biraz da izleyiciyi salak yerine koyarlar aslında, "burada güleceksin" diyerek. espri dışındaki ayrıntılara da gülebilirsiniz ama sitcomda hazırlanan espriye gülünür. mesela tbbt'nin neredeyse bütün esprileri böyledir. kör göze parmak şeklinde espriyi hazırlayıp size satarlar. himym'nin çoğu bu şekildedir. ama the office'de sitcom kahkahası olmadığı için nerede güleceğiniz size kalmıştır. elbette ana espri bulunabilir bir sahnede ama bence ana espriden öte, yakalayacağınız ufak ayrıntılar veya tanıdığınız karakterlerin replikleri daha değerli. bu söylediklerimi bir örnek sahneyle ayrıntılı bir şekilde açıklamak istiyorum, benim kişisel favorilerimden olan, toplantı odasında ilk yardım eğitim verilen sahne:
sahnedeki ayrıntıları ve ana espriyi tek tek açıklamaya çalışacağım
şimdi madde madde gidelim.
a) michael'in ciddi bir şekilde eğitim mankeninde kolların ve bacakların olmadığını sorgulaması, kevin'in "bacağım olmadan yaşarım" demesi ve michael'in kevin'e "şuan zaten kolun ve bacağın olmadan yaşıyor gibisin, bir şey yaptığın yok" (no arms or legs is basically how you exist) demesi, bu sırada pam'ın dehşete düşmüş şekilde bakışı.
b) eğitmenin michael'e dakikada 100 pump yapman gerekir demesi, michael'in "saatte kaç oluyor" demesi, jim'in niye diye sorması ve michael'in "bölüp öyle sayacağım" demesi. bütün bunları hala ciddiyetle söylemesi ve jim'in kameraya attığı bakış.
c) asıl bomba geliyor. eğitmenin "stayin alive" şarkısıyla yapmanın daha kolay olduğunu söylemesi ve michael'e şarkıyı bilip bilmediğini sorması. michael'in, buraya dikkat, şarkıyı bildiğini ve şarkıya bayıldığını söyleyip "i will survive" şarkısına başlaması. sahnenin zirve noktası kesinlikle burası. işin güzel tarafı, henüz asıl espriye gelmedik bile. arkada kahkaha efekti de olmadığı için, normal bir sitcom izleyicisinin bu ayrıntıyı fark etmesi, fark etse bile gülmesi imkansız. bu dizinin esas güzelliğinin ayrıntılar olduğunu söylerken tam olarak bunu kastediyordum.
d) araya bir adet özenle serpiştirilmiş creed repliği. "you were in the parking lot earlier, that's how i know you!" o kadar alakasız ve o kadar creedvari. creed'e birazdan tekrar döneceğiz.
e) andy'nin dayanamayıp o müthiş sesiyle şarkıyı söylemeye başlaması (hehe) ve kelly'nin fırsatı kaçırmayıp dansa kalkması. yerde yatan bir adet kolsuz bacaksız manken, ilk yardım eğitmeni, ilk yardım öğrenmek için toplanmış ofis çalışanları ve ortamın dans pistine dönmesi. bir bomba daha var burada: michael'in bu şarkıyı cidden bilmemesi, sadece "stayin alive" kısmına eşlik edebilmesi.
f) eğitmenin "hastayı kaybettik" demesi ve michael'in kameraya attığı wtf bakışı. burdan sonra dwight'ın olayın kontrolünü ele alması ve her zaman yaptığı eksantrik hareketler. "organ donörü olup olmadığına bakmamız gerekir" demesi ve muhteşem bir creed repliği daha: "he has no wallet, i checked."
g) dwight'ın müthiş bir ciddiyetle mankeni kesip organlarını çıkarmaya çalışması. ayağından çıkardığı bıçağı saymıyorum bile. milletin tepki göstermesi, stanley'in fenalaşması. bu sırada michael'in kameraya attığı bir bakış var. "stanley are you okay" dedikten hemen sonra. o bakış ne zaman aklıma gelse gülerim. şimdi sahnenin ana esprisi geliyor. dwight'ın mankenin suratını çıkarıp kendi suratına takması, açık bir şekilde kuzuların sessizliği göndermesi. sahnenin ana esprisi olmasının yanında gayet komik fakat sahnede o kadar fazla ayrıntı ve absürt durum var ki bu espri neredeyse sönük kalıyor.
h) muhteşem bir sahne kapanışı. david'in dwight'a mankenin yüzünü niye kestiğini sorması, dwight'ın "filmde o kadar gerçekçi durmuyor ama bayağı gerçekçiymiş" demesi. david'in "o manken bize 3.500 dolara maloldu" demesi. michael'in verdiği bomba cevap: "5.300 dollars for a dummy? wow.." yine müthiş bir ayrıntı, yine michael scott'tan beklenecek bir cevap. en sonda da "hatalarımızdan ders aldık, dwight artık gerçek bir insanın yüzünün kesmemesi gerektiğini biliyor." demesi. ve sahnenin sonu. ayrıntılı yazmama rağmen belki benim de atladığım ayrıntıların olması ve her ayrıntının ayrı komik olması. kesinlikle dizinin en iyi sahnelerinden.
buraya kadar elimden geldiğince neden bu dizinin izlediğim en iyi komedi dizisi (muhtemelen gelmiş geçmiş en iyilerden) olduğunu açıklamaya çalıştım...