The Shining Filminde Gölgede Kalan Her Detayı Anlamanızı Sağlayacak Bir Yazı

1980 yapımı Stanley Kubrick filminde anlamadığınız noktaları çözen, aydınlatan bir yazıyı paylaşıyoruz.
The Shining Filminde Gölgede Kalan Her Detayı Anlamanızı Sağlayacak Bir Yazı
Uyarı: Spoiler içerir.

filmle ilgili birçok tartışmanın olmasından kaynaklı, bazı detayları madde madde sunacağım. bu sayede, kafasında soru işareti kalan izleyicilere yardımım dokunabilir.

1. filmin neredeyse tamamının geçtiği overlook oteli, kızılderili mezarının üzerine inşa edilmiştir. hayvan mezarlığı romanını okuyan ya da filmini izleyenler bilir (bu eser de tıpkı shining gibi stephen king'e aittir) yazara göre kızılderili mezarları büyülüdür. ölmüşler dirilebilir, reenkarnasyona uğrayabilir ve hortlayabilir. dolayısı ile otelin lanetli ve tekinsiz bir yer olduğu kesindir.


2.
jack, otel öncesi hayatında alkolizm sorunu olan, ve öfkesini kontrol etmede zorlanan bir bireydir. alkol batağına saplandığında, 3. sayfa haberlerine çıkması kuvvetle muhtemel bir bireydir.

3. overlook oteli'ne sezonluk olarak işe alınan jack, aynı zamanda (kendi deyimiyle) yazardır. ancak yazarlıkta oldukça başarısızdır ve kendi yazdıklarını bırakın başkası, kendi bile beğenmemektedir. oteldeki işinden memnun değildir ve bir şeyler başaramamış olmanın sıkıntısını yaşamaktadır.

4. otel'de yaşanan bundan önceki cinnet hali, 1970 yılında olmuştur. bu olay, jack'in çalışmaya başlamasından 10 yıl önceye tekabül etmektedir. bu 10 yıllık zaman zarfında, otelde hiçbir olumsuzluk yaşanmamıştır.

5. daha önce yine jack ile aynı şekilde otelin kışlık bakımı için tutulan bakıcı charles grady, kızlarını ve karısını baltayla parçaladıktan sonra, kendi kafasını da tüfekle patlatarak intihar etmiş ve oteldeki uğursuzluğu yaşayan son kişi olmuştur. (jack'ten önce)


6.
jack ve grady'nin cinneti arasında 10 yıl olması bize şunu anlatır; otel, sadece bireysel olarak problemli ve cinayete eğilimli kişileri ele geçirmektedir. özel hayatında herhangi belirgin bir sorunu olmayan ya da agresif eğilimler göstermeyen kişiler, otel tarafından ele geçirilememekte ve görevlerini normal şekilde yapıp, kış sezonu bittiğinde evlerine dönmektedirler. yine de ara ara kabuslar görmeleri muhtemeldir. tabii filmde buna dair bir cümle yer almıyor.

7. jack, otelin ona verdiği ailesini öldürme görevinde başarısız olmuştur ve donarak ölmüştür. ancak jack'in görevi burada bitmemiştir. çünkü filmin sonunda görürüz ki, jack, otelde yer alan 1921 tarihli bir balo fotoğrafında görülmektedir. bu da şu demektir, otel jack'in ruhunu sonsuza kadar teslim almıştır. otele daha sonra gelecek olan öldürmeye meyilli bakıcılar, jack'in hortlağı tarafından rahatsız edilecekler, ve cinnet getirmeleri sağlanacaktır.

Balo fotoğrafı

bu sahne, (aynı zamanda filmin son sahnesidir) filmle ilgili en çok spekülasyonun yapıldığı sahnedir. bazı eleştirmenlere göre, jack, aslında 100 küsur yıl önce doğmuştur ve asıl kişiliği bu oteldeki bir baloya katılmıştır. daha sonra reenkarnasyona uğrayıp, otele bakıcı olarak tekrar gelmiştir. tabii bunun olması için, jack'in oteldeki o fotoğrafı görmediğini varsaymak zorundayız. dolayısı ile jack'in önceden reenkarnasyona uğramış olma ihtimali bence daha düşüktür. her ne kadar delbert grady jack'e; "siz hep burdaydınız mr. torrance" dese de, ben bu tanımın, otelin hortlakları tarafından jack'in kendini oraya ait hissettirilmeye çalışılmasının bir sonucu olarak görüyorum. kanımca otel, jack öldükten sonra onu reenkarnasyona uğratacaktır. elbette tarihin geçmiş bir yıl (1921) olarak görünmesi, yönetmen tarafından filmde "plot twist" yapılmak istenmesinin bir sonucudur. spekülasyonu seven kubrick, sadece bu sahneyle bile amacına ulaşmıştır.

8. danny'i sürekli korkutan ikiz kızlar bilindiği üzere charles grady'nin balta ile parçaladığı kendi kızlarıdır. ancak şöyle bir gariplik vardır; jack, otelin müdürü tarafından işe alınırken, müdürün jack'e eski olaydan bahsettiğinde, grady'nin kızlarının yaşlarının 8 ve 10 olduğunu söylediğini duyarız. ancak danny'e görünen kızlar ikizdir. buradaki çelişkinin de açıklaması şudur; kubrick, kızların ikiz olarak belirmesini daha ürkütücü bulmuştur. ve kitapta da filmde de yaşları farklı olarak geçmesine rağmen, bu korkunçluk dozu yüksek ikizleri oynatmıştır. yine de, kızların boyunu bir parça farklı göstermiş, yüzlerine gelen ışık açısını da farklılaştırmıştır.


9.
grady'nin ikiz kızları filmde jack'in oğlu danny'e görünüp onu korkutmaktadır. ancak karısı görünmemektedir. açıkçası karısının görünmemesi ilginçtir çünkü her halükarda karısının evin bir hortlağına dönüşmesi ve bize gösterilmesi gerekirdi. bazı teorilere göre asansörden dökülen kan sahnesi, grady'nin karısını öldürdüğü yere ait olup, cinayetin asansörde işlendiğini söyler. küvetteki kadının da grady'nin eşi olabileceğine dair teoriler olsa da, o kadının sevgilisi tarafından terk edilen ve orada intihar eden bir kadın olduğu bilinmektedir.

10. otelde bulunan hortlaklar arasında yer alacak olan jack, aynı grady gibi başka bir işle meşgulmüş gibi görünecektir. hatırlarsanız grady de jack'e, garson olarak ve değişik bir isimle (ön adla) görünmüştü. aynı şeyler jack'in başına gelecek ve jack geçmişini hatırlayamayacaktır. grady'nin gerçek hayattaki ismi "charles" dır. ancak jack ile karşılaştığında kendini, "delbert grady" olarak tanıtmaktadır. çünkü ölümünden sonra otel tarafından reenkarnasyona uğratılmış, ve yeni bedende kendi adının delbert olduğunu zanneden bir garsona dönüştürülmüştür. aslında kendisi, otelin ruhunu esir aldığı bir tür hortlaktır.


11.
otelde kalan üç gerçek kişi, jack, wendy ve danny'den hortlakları son gören wendy'dir. wendy otelin asansör kapısından kanların döküldüğünü ve diğer birkaç hortlağı filmin sonlarına doğru görmüştür. peki cinnet getirmediği halde ve oğlu gibi "shine" özelliğine sahip bir birey olmadığı halde, nasıl bu hortlakları görebilmiştir? çünkü otelin "haunted" yani perili olma özelliği, cinayet işlendiğinde veya herhangi biri cinnet getirdiğinde tamamen açığa çıkmakta ve bu özelliği daha da güçlenmektedir. wendy'nin de oğlu danny gibi geçmişte yaşadığı travmaları otel, bir bir önüne çıkarmaktadır. wendy'nin, parti kostümlü bir kadının, smokinli bir adama oral seks yapıldığını görmesi, kendisinin çocukken istismara uğradığını gösterir. bu sayede otel, birçok insan için kabuslarla dolu bir mekana dönüşebilmektedir. hatırlayın, wendy bu perileri, jack'in cinnet getirdiğine emin olup, kafasını yardıktan ve onu dolaba kapattıktan sonra görmüştür. bir de tabii siyahi aşçının jack tarafından öldürülmesinden sonra.


12.
barmen lloyd, otel tarafından jack'e zayıf karnından vurmak için türetilmiş bir hortlaktır. jack'in beynine, alkol aldığı düşüncesini yerleştirerek, onun kendini kaybetmesini ve ailesini yok etmesini sağlamaya çalışmaktadır.


13.
237 numaralı odada kalan kadını danny gibi aşçı dick de görmüştür. onun danny'i korkutma ihtimalini bildiği için, "o odaya girme!" diye danny'i uyarır. ancak tabii danny söz dinlemez ve kadın tarafından saldırıya uğrar. biz danny'nin saldırıya uğradığını görmeyiz, ancak boynundaki morluğu görürüz. annesi en başta, bu morluğun sebebinin kocası olduğunu zanneder. ancak danny daha sonra annesine gerçeği söyler, bu sefer de jack, kadını gördüğü halde eşi wendy'e "yok öyle bir şey!" diyerek yalan söyler. kubrick, kadının çocuğa saldırma sahnesini, film vizyondayken sinema seyircisini aşırı derecede rahatsız edeceğinden ve filmin gösterimini tehlikeye sokacağını düşündüğünden, çekmemiştir.


the shining, korku sinemasının bana göre "exorcist"ten sonraki en büyük klasiğidir.