Toplumların, Olumsuzluklara Zamanla Duyarsızlaşması Hali: Sistemik Apati

Apati nedir?
çevreye karşı anormal derecede ilgisizlik, duygusuzluk, kayıtsızlık.
bilimsel olmayan genellememe göre genelde art arda gelen üzücü veya mutluluk veren olaylardan sonra beynin bir "bi dakka bi dakka annamadım ben" durumuna geçmesi. halk dilinde "yalama olmak" da denir.
sistemik apati nedir?
toplumların zamanla yaşanan olumsuzluklara duyarsızlaşması ve bunları değiştirme gücünü kaybettiklerine inanmasıdır. bireylerin, yaşadıkları sistemin sorunlarını görmesine rağmen, “ben ne yapabilirim ki?” diyerek hareketsiz kalmasıyla beslenir. bu durum sadece belirli bir ülkeye özgü değil, tarihte ve günümüzde birçok yerde görülmüştür.
örnek vermek gerekirse, venezuela'da yaşanan ekonomik kriz iyi bir örnek olabilir. yıllarca süren kötü yönetim, enflasyonun kontrolden çıkması ve temel ihtiyaçların karşılanamaz hale gelmesi, halkın büyük bir kısmını yoksulluğa sürükledi. ancak zamanla insanlar buna alıştı. marketlerde boş raflar görmek, saatlerce kuyrukta beklemek, elektriğin sürekli kesilmesi gündelik hayatın bir parçası oldu. protestolar başladı, bazıları şiddetle bastırıldı, bazıları ise bir süre sonra kendiliğinden söndü. çünkü halkın önemli bir kısmı, değişim umudunu kaybetti ve “zaten düzelmez” düşüncesi ağır basmaya başladı. işte bu, sistemik apatiydi.
bir diğer örnek, almanya'da 1930'larda yaşanan toplumsal duyarsızlaşma. birçoğu, hitler'in yükselişini desteklemiyordu ama aynı zamanda ona karşı da çıkmadı. çünkü sistemin kendi kendine düzeleceğine inandılar ya da “ben ne yapabilirim ki?” diyerek kenara çekildiler. sonuç olarak tarihin en büyük felaketlerinden biri yaşandı.
peki neden böyle oluyor?
çünkü insanlar, küçük değişimlerin bile zor olduğunu görünce, büyük değişimlerin imkansız olduğuna inanıyor. bu da zamanla tepkisizleşmeye ve olan biteni sadece izlemeye yol açıyor. sonuç? sistem her ne kadar kötü olursa olsun, devam ediyor. çünkü ona karşı çıkacak kimse kalmıyor.