Türkçe ve İsveççenin Birbirileriyle Olan Şaşırtıcı Benzerlikleri

Sözlük yazarları, Türkçe ve İsveççenin benzerlikleri konusunda sizi şaşırtacak bazı bilgiler paylaşmışlar.
Türkçe ve İsveççenin Birbirileriyle Olan Şaşırtıcı Benzerlikleri


konu sadece dil bağlamında olmayıp, isveçlilerin atalarının türkler olduğunu prof. sven lagerbring, yaptığı araştırmalar neticesinde ortaya koymuştur.

isveççenin viking tanrısı oden tarafından getirildiğini ve oden'in tirkiar ( türkler ) denilen bir kabilenin lideri olduğunu da lagerbring tarafından tespit edilmiştir.

özcümle de, türk ve iskandinav halklarının yakınlığı yerliler olan laponlardır. üstelik laponlar şamandırlar. laponların şarkıları, ninni ve ağıtları çok benzer olup, fiziksel görünümleri de çok benzerdir.

laponlar; iskandinavya yarımadasının kuzey bölgelerinde yaşamaktadırlar.

sessizlerde d - t, k - g, b - p, f - v, f - b, kelimelerin anlamları değişmeden birbirine dönüşebilirler. kısaca istendiği gibi kullanılabilir. bu durum türkçe için de geçerlidir.

bu yazılanları gördükten sonra ilk işim islamiyet etkisinde olsa da ilk türk sözlüklerinden biri olan divan-ı lügati’t – türk’e bakmak oldu. yazılanları bir de bu yönden değerlendireyim istedim. zira bir bağ kurulmak isteniyorsa ki ben tüm kalbimle bir bağ olduğunu düşünüyorum; elbette bugünün türkçesiyle bunları anlamlandırmak güç olurdu.

öyleyse eski türk sözlüklerine bir göz atalım;

merhaba = hallå: merhaba türkçe bir sözcük değil. bu bizim ayıbımız. ancak al, allamak sözcüğü öz türkçe. anlamı, at sancaklarını selamlamak. dolayısıyla “ sen şu gelenleri alla!” dediğimiz zaman onları selamla, onlara merhaba de anlamı çıkıyor öz türkçe (kaşgarlı, mahmut, 1074: sf 137) ingilizce, germence, isveççe hello ya da halla kelimesinin kökeni bir nebze aydınlanıyor. türklerde “al” kavramına ilişkin yığınla literatür var. arzu eden araştırıp bulabilir. al kavramının dinsel temeline girmiyorum ki bu konu şu an itibariyle hepimizi aşar!

nasılsın = hur mår du = turgardu (kaşgarlı, mahmut 1074: sf 592) turgarmak, bir adamı yerinden kaldırıp hal hatır sormak. e ben daha ne diyeyim? adam 1000 yıl önceki sözlüğünde yazmış!

iyiyim = jag mår bra = yaq mar mak – yaq ur mak (kaşgarlı, mahmut 1074: sf 664) soluk alıp vermek, yaşamak, iyi olmak!

teşekkür ederim = tack. teşekkür arapça bir kelimedir. şükran köküyle ilintilidir. tack ile teşk arasındaki benzerlik ilgi çekicidir. burada bir kelime daha ilgi çekicidir. taşak! öztürkçesi teşük (kaşgarlı, mahmut 1074: sf. 557) ilgili sayfa “teşüklemek” kelimesinin: “o onun erkek gibi davranmasından dolayı memnun oldu” anlamını vermektedir. yukarıdakiler kadar kesin olmasa da örneği sunmaya değer buldum. kelimenin batı dillerine ve arapçaya geçişindeki temelin kuvvetle muhtemel erkeklik ile ilgili bir çıkış kaynaklı olduğunu düşünüyorum.

barış = fred = bered, bred (kaşgarlı, mahmud, 1074: 183) beredmek, bredilmek: para yoluyla anlaşma sağlanması. berdel kelimesinin buradan geliyor olması olasıdır.

aşk = älskar = alsqımak = yağma etmek, kurtarmak, sevmek; sahiplenmek… başka benzeyen bir sözcüğümüz daha var. halaskar= seven, kurtaran, kurtarıcı!

korku = rädsla = röd, öd, ödü kopmak….

nefret = hat =hate= eyt, eytmen = nefret eden (kaşgarlı, mahmut. 1074: sf:274) utanmak, cesaret edememek, kin gütmek, karşısına çıkamamak.

tanrı = gudom = eski türklerde baş tanrı kutay, kuday… batı bilimcilerinin çok sevdiği indo aryan, hint avrupa dillerine "kuday" isimli tanrının “hüda” olarak geçmesi ve batı dillerinin “god” kelimesini buradan alması… ilk entry sahibi arkadaşın odin tespiti de bu noktada haklı çıkıyor. odin, wodin, wodanaz, od ana… ya da od iyesi…od= ateş...yani ateşin tanrısı veya perisi gibi. bu örnekler yel ana yani rüzgar tanrıçası örneği ile çoğaltılabilir ki hala slav ve helen coğrafyasında jelena, yelana, selena, helena gibi isimlere sıklıkla rastlanmaktadır. bu noktada tanrı kavramı ve eski türklerin inanışları ile dudak uçuklatan tespitler de yapılabilir lakin o da bu yazının konusu değil. daha ayrıntılı bilgi için (bkz: #48527108)

(aryan kelimesi de ne garip ki öz türkçedir. germen ya da batı dillerine ait aryan kelimesini içeren kelimenin kendisi dışında tek bir sözcük yokken (ingilizce "air" hariç ki onun da doğrudan bir anlam bağlantısı yoktur.), türkçede aryan kelimesi ile ilgili onlarca sözcük vardır. arık kendi başına türkçede ırmak, nehir, su yolu demektir. arınmak, arıtmak:ayıklamak, arı, ari, ark, araklamak: en iyisini kendine almak gibi)