Türkçeye "Kolejli" Olarak Çevirebileceğimiz Hoş Bir Tarz: Preppy

Kimi insanın tikilikle karıştırdığı ancak tikilikle uzaktan yakından alakası olmayan bir tarz Preppy.
Türkçeye "Kolejli" Olarak Çevirebileceğimiz Hoş Bir Tarz: Preppy

preppy; genelde 15-25 yaş arasındaki gençlere hitap eden, türkiye'de sık görülmeyen, oldukça hoş bir tarz. kolejli tarzı olarak da çevirebiliriz. ancak prepliği sadece bir giyim stilinden ibaret olarak düşünmemek gerek. estetiksel bir giyim tarzının yanında bir duruşu, bir yaşam biçimini ve davranışları da içerir. bu tarza mensup olmak biraz pahalıya patlasa da tarafımdan şiddetle tavsiye edilir.

prepler saçlarını boyatmaz, sakal bırakmaz, dövme yaptırmaz, piercing takmazlar. makyajları genelde parlatıcı ve rimelden ibarettir. doğallık onlar için hayli önemlidir. bunun yanında her zaman bakımlılardır. her an polo ya da tenis oynamaya gidecek gibi görünürler. gossip girl'ün blair waldorf'u bu tarzın önde gelen temsilcilerindendir.

kısa etekler, polo yaka tişörtler, v yaka kazaklar, blazer ceketler, trençkotlar, şirin etekler bu tarzın olmazsa olmazlarındandır. ekose desenler ön plandadır. aksesuar olarak erkekler için kol saati, kadınlar içinse saç bandı, inci kolye, dize kadar çoraplar kullanılır.

bir yaşam tarzıdır preppy, bir düşünce biçimidir, amerika'nın elit üniversitelerini işgal etmiş bir tarzdır, arasına pek yabancıları almaz kolay kolay. prep school kelimesinden türemiştir preppy, prep school bizim türkiye'deki yabancı dille eğitim veren özel okullarımız gibi amerika'da cream of the crop'un çocuklarını iyi eğitim görsünler, adam olsunlar diye yolladıkları özel okullardır.

çoğunluğu boarding schooldur bunların, çocukcağızlar evlerini terk edip yatılı okula yollanırlar. orada arkadaşlığı öğrenirler, 200 yıllık (amerika için tarihi oluyor) binalarda bilimi sanatı öğrenir, boş zamanlarında lacrosse oynar, ve son sene gelince yale, georgetown, princeton, upenn gibi yerlere girmeye hazırlanırlar.

preppy'lik bir hayat boyu sürer birçoğu için, patagonia giymekten ralph lauren giymeye terfi olunur büyüyünce. preppy'ler preppy'lerle evlenir ve böylece kendilerince bir sosyal sınıf çıkarırlar ortaya ve korurlar bunu kendi aralarında evlenerek. son zamanlarda nedense diesel kotları da preppy'ler arasında bayağı tutulur hale gelmiştir.

preppy gençlerin belkemiği eski paradır. bir nevi amerikan aristokrasisine dahiliyet söz konusudur (böyle bir sınıfın varlığı tartışılabilir, ancak göreceli olarak bu sıfat bu gençlerin ailelerine fena halde yakışmaktadır). golf, lacrosse, squash oynar; lacoste değil, kendi minik toplumları içinde çok ünlü olan, ancak sosyal atmosferlerinin dışındakilerinin erişimi olmayan minik butiklerden giyinip, giysilere deliler gibi para harcarlar: giydikleri ise paster renkli pololar, diz boyu kumaş şortlar, cinsiyete opsiyonel olarak saç bantları, beyaz elbiseler vsdir.


iyi okullara giderler, ve iyi okullarda iyi eğitimler alıp,"iyi" uyuşturucular kullanırlar. mankene benzeyen fiziklerini sabah akşam kusmaya, ya da sadece salata yemeye borçludurlar, bir de gym'e giderler deli gibi. zeki olanlarının muhabbeti çok sarar, çünkü aldıkları eğitim kim ne derse desin kalitelidir. öte yandan, yaklaşılamazlıkları ve sürekli minik sosyal çemberlerinde takılmaları bu gençleri zaman zaman sana bana karşı zırhlar. kimse bilmez, ama çoğu zaman bir iki minik estetikleri olur kızlarının. öte yandan, mükemmel olmak için bütün bu uğraşı, doğallık çerçevesindedir. preppy kızların yaptığı makyaj bir rimeldir en fazla, saçlarını da kahverengiye boyarlar eğer boyarlarsa. öyle takıya makıya abanmazlar.

"effortless perfection" bu insanların sloganıdır, çabalarını saklamak ise ihtisasları.