Ukrayna Savaşındaki Rus Güçlerinin Askeri Açıdan Güncel Durumunun Özeti

Rusya-Ukrayna savaşı askeri anlamda nasıl seyrediyor? Hangi taraf askeri açıdan daha avantajlı bir şekilde seyrediyor? İnceliyoruz.
Ukrayna Savaşındaki Rus Güçlerinin Askeri Açıdan Güncel Durumunun Özeti
iStock

kesin olan şu ki, rusya hala ukrayna üzerinde kesin hava hakimiyetini sağlayamadı

modern savaşlarda hava hakimiyetini sağlayamazsanız yerde ilerleyen birlikleriniz mutlaka vurulur. az vurulurlar çok vurulurlar ama nihayetinde vurulursunuz. bir önceki yazımda rus hava kuvvetleri ortada yok demiştim ve neden geride olduklarını tartışmıştım. geçen hafta sonunda az biraz uçak/helikopter çıkardılar ve neler olacağını gördük. sanırım bir günde 9 tane uçak/helikopter kaybettiler ki küresel güç/dünyada kutup olma heveslisi bir ülkenin tek günde neredeyse 10 gündür bombaladığı bir ülke karşısında bu kadar fazla hava aracı kaybetmesi korkunç bir taktik zaafiyete işaret ediyor. bunun nedenleri şu anda sadece tahmin ediliyor.

olası sebepler şöyle

yetersiz hassas güdümlü mühimmat olmadığı için uçakların eski adetlere göre serbest düşüşlü bomba kullanmak zorunda kalmaları, pilotların yeterli eğitim seviyesinde olmaması, acele karar verildiğinden rus hava kurmaylarının harekatı planlamak için yetersiz sürelerinin olması (en zayıf ihtimal bu) ve hepsinden önemlisi rus kara-hava güçlerinin koordinasyonlarının ve bu amaçla yapılan eğitimlerinin zayıf olması (en güçlü ihtimallerden biri bu) şu anda en fazla öne çıkan hususlar. bir de rusların hep ikili kol eğitimi (yani sadece 2 uçaktan oluşan bir grup) yaptıkları, asla daha fazla sayıda uçakla yer hedeflerine taarruz eğitimleri yapmadıklarından falan bahsediliyor ki bu da rus hava hakimiyetinde zorlanmalarının diğer bir nedeni olabilir.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ve TC Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan.

normal şartlarda nato ülkeleri hava güçlerinde belli bir seviyede savaş standartlarını yakalamak zorundalar. yani hem filolar kendi içlerinde belli bir savaş eğitimi ve uçuş saati yakalamalı hem de kara güçleri ile koordineli harekatlarda belli bir standardı yakalamalı. bunun için nato ülkelerinin pilotları mümkün olduğunca uçurulur. ülke içinde yapılan eğitimler yetmez bir de nato üyesi ülkeler "red flag" gibi organizasyonlar sayesinde birbirleri ile ortaklaşa eğitim yaparlar ve bu eğitimlerde hem hava-hava hem de hava-yer olayları simüle edilir. tüm bu eğitimler birleşince gözü kapalı yere bomba atabilen pilotlar elde edersiniz ki nato'nun nihai hedefi de budur.

rusya'nın giriştiği ukrayna savaşı çok detaylı ve zaman açısından ciddi koordinede kalınması gereken bir savaş ve hava gücü planlayıcıları için ciddi seviyede kara güçleri ile ortaklaşa çalışma gerektiyor. muhtemelen ruslar bu seviyede sıçtıklarından ellerindeki yetersiz malzeme ve eğitimsiz pilotların ceremesini çekiyorlar. şimdi suriye savaşında belli bir sayıda adam eğitmişlerdir diye tahmin ediyordum ama görünen o ki öyle olmamış. yayınlanan rus videolarına baktım adamlar su-34'ü serbest düşüşlü bombayla göreve yolluyor ki askeri havacılığı az çok bilenler anlayacaktır bu durum uçağı ve pilotları hayvan gibi riske atmak demek. neden mi? dilimin döndüğünce bilmeyenlere anlatayım serbest düşüşlü bomba hedefin üzerine gelince sadece uçağın hedefleme sistemi ve pilotun mahareti ile attığınız ve atıldıktan sonra havada manevra yapamayan, hedefi vurmasını sadece umabildiğiniz bir silah. yani temelde 1. ve 2. dünya savaşlarında da adamlar bu şekilde bomba atıyordu. bu bombayı kullanmanın en büyük dezavantajı hedefi vurmak için pilotların yere mümkün olduğunca yaklaşmasının gerekmesi. öyle (sallıyorum) 5 bin metreden bomba atıp hedefi vurmak pek mümkünde değil. ancak hassas güdüm kiti denilen kitler bu tip bombalara takılırsa o durumda bomba uçağı tehlikeye sokmadan belli bir yükseklikte atılabiliyor. ayrıca hassas güdümlü modern mühimmat kullanırsanız yer hedefleri uçağı riske sokmadan vurulur. ruslarda da bu ikisi olmayınca kolayca uçak kaybediyor ki zaten geçen hafta bu durumu gördük.

su-25 gibi hava-yer görevlerine odaklı uçaklar ise mecburen yere yaklaşmak zorunda çünkü bu uçakların ana silahları roketler. her ne kadar zırhlı olsalar da (özellikle motor ve kokpit bölgesi) yerden atılan bir füze işlerini kolayca bitirebilir.

helikopter gücü ise daha fena durumda. şimdi meşhur helikopter vurulma görüntüsünü gördük geçen hafta.

Helikopterin vurulma anı


bazı arkadaşlar "flare neden atmadılar, neden helikopter füzeyi görmedi?" diye haklı olarak sormuştu.


bunun birkaç nedeni var

a. füze fırlatıldığı andan vuruşa kadar geçen süre o kadar kısa ki pilotun reaksiyon vermeye vakti olmamış. b. atılan füze rus helikopterinde takılı olan elektronik tehdit algılayıcı ünitesinin kütüphanesinde kayıtlı değil, c şıkkı helikopterde tehdit algılayıcı yoktu veya helikopter görevden dönüyordu ve üzerinde flare kalmamıştı. a ve c şıkları mantıklı bir seçenek çünkü füze belli ki helikoptere çok yakın bir yerden atılıyor ve reaksiyon verilememiş olabilir, flare bitmiş olabilir. ancak b şıkkı da mantıklı çünkü şu anda ukrayna'ya feci bir silah yığınağı yapılıyor ve rusların elinde bilgileri olmayan bir füze helikoptere atıldıysa helikopter bunu algılamamıştır (bu tip sistemler pilotun reaksiyonuna bakmadan belli irtifalardayken tehdit algılayınca otomatik flare atabiliyor) ve bu nedenle flare atılmamıştır (gerçi atsa da pek işe yaramazdı bu mesafede). detaya takılmayalım, burada şu çok önemli: bir insanın saklanabileceği her noktanın üzerinden geçen rus helikopterleri büyük risk altında. kara hakimiyeti de net olarak kurulmadığından rus kara havacılarını zor günler bekliyor diyebiliriz.

netice itibariyle ruslar hava üstünlüğünü kuramadıklarından yoğun kayıp vermeye devam ediyorlar ve edecekler de.

rus ordusu ağır aksak ilerliyor

zaten askeri mantık gereği rusların ukrayna karşısında şansı daha fazla ve ilerlemesi de bekleniyordu çünkü geride bekleyen daha fazla malzemesi ve askeri var. ukrayna 1 tank kaybetse yerine koyacak tankı yok ama rusya 1 tank kaybettiğinde yerine 3 tane koyabilir. elbette sonsuz kaynağı yok ama istediği hedeflere varmak için şu anda yedikleri tüm ambargolara ve ekonomilerinin tamamen çökmesini göze alıp ilerlemek ve kayıplarını takviye etmek zorunda. bu da bizi rusların kısır döngüye girdiklerine ikna ediyor ve savaşın gidişatına dair yaptığımız tahminlerin tek bir noktaya çıkmasına neden oluyor; gerilla taktikleri ile sürdürülen bir yıpratma savaşı.

şimdi haritalar falan ortaya çıkıyor, ruslar şurada ilerledi burası kırmızı oldu diye. evet ilerlemiş olabilirler ancak bölgeleri tamamen kontrol altına alabiliyorlar mı? her yerde rus kayıpları görülüyor.

Görsel: BBC

ukrayna kayıplarını da inkar edemeyiz ancak rusların vurulan her tankı, zırhlı aracı, kamyonu vs. teçhizatı ukrayna direnişine moral oluyor ve sürekli aldıkları tanksavar desteği ile gösterdikleri mukavemet artıyor. zaten gerilla taktikleri düşman arazide ilerlemeye çalışan düzenli bir ordunun en büyük kabuslarından biri ve zayıf-güçlü taraflar arasında süren yıpratma savaşının kısa-orta vadede net bir kazanını olmaz ancak uzun vadede saldıran güç mutlaka yenilgiye uğrar ve geri çekilmek zorunda kalır. burada yorum yazan çoğu arkadaşın görmediğini varsayıyorum, ben rus-afgan savaşının haberlerini televizyondan izleyen nesildenim. rusların 8 sene sürdürdüğü o mücadeleyi ve sonunda nasıl götün götün geriye çekilip birkaç sene sonra da sovyetlerin bu savaşın da etkisiyle çöktüğünü bizzat izledim. o nedenle şu anda ukrayna'da savaşın eğer bu safhaya girip de aylarca, yıllarca sürecek bir çatışmaya dönmesi eninde sonunda rusya'nın geri çekilmesi ile sonuçlanacak. elbette şu anda düşe kalka da olsa ruslar ilerlemeye çalışıyorlar ve başarıyorlar da ama sözde kazandıkları bölgelerde tam olarak kontrol sağlayabiliyorlar mı? unutmayın ki savaşlar sadece askeri değil, ekonomik, siyasi ve psikolojik olarak da kazanmanız gereken olaylardır. çok uygun olmayacak ama almanlar 1. dünya savaşı'nda jutland deniz muharebesi ile ingiliz donanmasını yense de nihayetinde yenildiler çünkü hem diğer cephelerde kilidi açamadılar hem de siyasi olarak uluslararası arenada ve psikolojik olarak da kafalarında savaşı kaybetmişlerdi.

ukrayna'nın karadenizle olan bağlantısının kesilmesinin ukrayna'nın net yenilgisine yol açacağına dair bazı yazılar okudum. sevgili romalılar, siz haritaya bakıp haberleri okumuyor musunuz? şu anda ukrayna'ın karadenizle olan bağlantısının kendisine gelen askeri yardımların ulaşması anlamında zerre kadar önemi var mı? ukrayna tamamen batı sınırında yardım alıyor, donanma gücü olarak bir etkisi yok, askeri açıdan da karadeniz kıyısını ne seviyede kullanabiliyor? karadeniz kıyısını kapatsalar dahi eğer ruslar dinyeper nehri boyunca güneye ve aynı anda batıdan doğuya ilerlemeyip böyle kıçın kıçın doğudan ve nispeten güneyden gelmeyi sürdürdükçe kayıpları da giderek artacak çünkü ukraynalıların ana ikmal hattını (batı yönünü) kesemeyecekler. o nedenle kiev'in direnmesi ve düşmemesi çok önemli askeri açıdan ki şu anda kuzeyden gelen rus güçleri şu anda bir duraklama yaşıyorlar veya ilerlemekte çok zorlanıyorlar. bu da o bölgede bilmediğimiz bir durumların olduğunu gösteriyor.


şimdilik son bir ekleme yapayım

gerilla tipi yıpratma savaşı dedim. ukrayna dışarıdan lejyoner desteği almaya başladı iyiden iyiye. fransız yabancı lejyonu kendi bünyesinde olan ukrayna vatandaşlarına "teçhizatları ile" gidip savaşa katılabileceklerini söyledi. ayrıca şu ana dek gördüğüm israil, güney kore, ingiltere gibi ülkelerden profesyonel özel kuvvet askerleri ukrayna ordusuna katılmış ve katılıyor. bunun ispatları twitter'da var isteyen açar bakar. sayı azdır çoktur orasında değilim ancak bunun sonucu şu demek oluyor eğer ukrayna tarafına bu tip adamlar gelmeye devam edecekse ruslar çok fazla batı/nato savaş usüllerini bilen profesyonel adamlara çatacak ve kendilerine tamamen yabancı olan taktiklere karşı (rusların sıradan piyade ve zırhlı birliklerini nato taktiklerine karşı eğittiğini falan düşünmüyorsunuz umarım) yetersiz envanterleri ve doğru düzgün işlemeyen ikmal sistemlerine güvenmek zorunda kalarak mücadele edecek. elbette şu bir gerçek ukrayna asla rusya'ya karşı komple tank, top içeren birebir bir savaşı kazanamaz ama mümkün olduğunca düşmanı yavaşlatacak ve yıpratacak bir askeri strateji benimserse o zaman çöken rus ekonomisinin ve ayaklanan dünya kamuoyunun karşısında ruslara karşı elini oldukça güçlendirecek.

rusların planlama ve operasyonel zaafiyetleri belli bir noktaya kadar telafi edilmiş görünse de hala koca bir topçu bataryasını bırakıp gittiklerini, tor gibi bir hava savunma sistemini tek başına düşman bölgesinde gezintiye çıkardıklarını, ikmal hatlarının patır kütür vurulduğunu görüyoruz. savaşı kazanmak harita üzerinde ilerledik, şurası kırmızı burası bilmem ne oldu demek değil. şu anda ruslar ikinci afganistanlarını yaşıyorlar. 2. dünya harbinden beri değişmeyen klasik rus taktiği olarak şehirlere roketler yağdırıp neticede yıkıntıların üzerine rus bayrağı çekmek ne kadar bir zafer sayılabilir, ruslarda göreceğiz.

ne kadar daha sürer bu çılgınlık, sahadaki taktik kazanımlarını falan fıstık onları bilemem ama stratejik anlamda kaybedenin rusya olduğu o kadar da açık ki bunu fark etmemek için kulakları duymayan gözleri göremeyen birisi olmanız lazım.