Uzay Fiziğine Yabancı Olanlar İçin Giriş Tadında, Merak Uyandırıcı Bilgiler

Uzayda olup bitenlere kafa yormak isteyen ama henüz buna vakit ayıramamış okurlar için giriş mahiyetinde çok temel birkaç bilgiyi paylaşıyoruz.
Uzay Fiziğine Yabancı Olanlar İçin Giriş Tadında, Merak Uyandırıcı Bilgiler
iStock

bir varmış bir yokmuş... aslında hiç yokmuş. bundan 13.8 milyar yıl evvel evren yok idi. madde, uzay, zaman... hiçbir şey yoktu. buna singularity denir yani tekillik. diğer bir ifadeyle hiçlik.

bir insana hiçliği düşün dediğinizde, insan karanlık ve boş bir ortam düşünür. örneğin uzayı düşünmek gibi. ancak bu yanlış. bizler hiçliği düşünemeyiz. ne karanlık, ne alan ne de boşluk... bildiğiniz ve bilmediğiniz hiçbir şeyin olmadığı bir ortam! aslında ortam da yok. evren bu hiçlikten sonra oluştu. evrenin oluşumuna sebep olan olaya big bang yani büyük patlama denir.


patlama denmesinin sebebi ise müthiş derecede yoğun ve sıcak bir halden ortaya çıkmasıdır. patlama ile birlikte devasa bir enerjiyle madde salınımı olmuş ve uzay zaman oluşmuştur. bunun nasıl gerçekleştiğini bilmek ne yazık ki mümkün değil. inançlı kimseler buna tanrısal bir müdahale diyor örneğin.

ayrıca big bang terimi de ilk olarak ingiliz fizikçi fred hoyle tarafından dalga geçmek amaçlı söylenmiştir. ne yani evren big bang ile mi oluştu gibisinden. kim milyoner olmak ister yarışmasında çıkabilir bu o yüzden heybeye atalım :)

Fred Hoyle.

big bang sonrası salınım ile galaksiler oluştu. galaksiler içinde de irili ufaklı sistemler oluştu. bizler samanyolu galaksisi içinde bulunan güneş sistemi'ndeki minik bir gezegendeyiz.

evrende yaklaşık 100 milyar galaksi var ancak bu bizim galaksimiz türevinde olan galaksiler. küçük çaplı galaksiler trilyonu buluyor. gözlemlenebilir evrende de 10 sekstilyon yıldız bulunduğu düşünülüyor. anlaşılması için; 1'in yanına 22 adet 0 koyuyorsunuz. gözlemlenebilir evrendeki yaklaşık yıldız sayısı: 1.000.000.000.000.000.000.000

bizim galaksimizin adı samanyolu galaksisi, komşu galaksimiz ise andromeda galaksisi. kendisinden yaklaşık 2.2 milyon ışık yılı kadar uzaktayız.


uzayda mesafeler çok fazla olduğu için uzaklık birimi olarak km gibi tanımlamalar yapılmaz. bunun yerine ışık zamanı kullanılır. ışık, fotonlardan oluşur. kütleleri yani ağırlıkları yoktur. bir ışık fotonu, saniyede 300.000 km yol alır, 10 saniyede 3 milyon km, 60 saniyede yani 1 dakikada 18 milyon km yol alır.

anlaşılması için: ülkemizin doğu ile batı ucu arasında 1650 km vardır!

örneğin, güneş ışınları dünya'mıza yaklaşık 8 dakikada gelir. yani güneş'ten çıkan ışık, dünya'mıza gelene kadar 8 ışık dakikası yol alır. ışığın bir dakikada 18 milyon km yol aldığını az evvel okuduğumuza göre 18 milyonx8=güneş yaklaşık 144 milyon km uzaklıkta diyebiliriz. örneğin, güneş aniden yok olsa bizler 8 dakika boyunca güneşin orada olduğunu düşünmeye devam ederiz.


ışık hızında hareket eden bir canlı için zaman durur. fakat sorun şu ki fotonun kütlesi olmadığı için ve kütle sahibi hiçbir cisim bu hıza ulaşamayacağı için ışık hızına %100 olarak yaklaşılamaz. albert einstein, genel görelilik ve özel görelilik kuramlarında bunları formülleri ile açıklamıştır ancak kafa karıştırmamak adına oraya girmeyeceğim. kısaca, evrenin hız limiti denir ışık hızı için.

kafalar karışmasın diye daha da detaya girmiyorum...

evrenin nasıl sona ereceğine dair en olası 4 senaryo ise şöyle

büyük donma
büyük çöküş
büyük parçalanma
büyük değişim