Video Oyunları Sanat Eseri Sayılabilir mi?

90'ların atarileri değil ancak günümüzün yüksek teknolojili oyunları bu soruyu tartışmak için daha sağlam bir zemin oluşturuyor.
Video Oyunları Sanat Eseri Sayılabilir mi?
iStock

video oyunları günümüzde kesinlikle sanattır.

ben last of us oynarken hissettiğim dram ve duygu yoğunluğunu en son hangi filmden aldığımı hatırlamıyorum bile. daha yeni horizon zero dawn'ı bitirdim, rahatça söyleyebilirim ki bu oyun 2000'li yıllarda yazılmış en kaliteli bilim kurgu senaryoları arasındadır. yanına yaklaşabilecek film tek tük aklıma geliyor.

ben çocukken oyun bomboş kafa dağıtma aktivitesiydi. şimdi adamlar senaryo, oyunculuk, seslendirme işlerini öyle seviyeye taşımışlar ki oyunun oyun kısmı sadece hikayedeki boşlukları doldurmak için var gibi bir şey. şu horizon zero dawn'daki kurguyu, mesajları, dinler ve insanlar üzerine yapılan felsefeyi daha önce de söylediğim gibi çok nadir filmde görürsünüz. dolayısıyla video oyunu sanattır, hatta günümüzün en sağlam sanat dallarından biridir diyorum.

Horizon Zero Dawn


Neden "sanattır" fikri yakın geliyor?

oyunların içinde müzik veya grafik-çizim olduğu için onlara sanattır demek, "cep telefonumun açılış müziği beethoven, o yüzden cep telefonu sanattır" demek gibi bir şey. 

oyunu sanat yapan, insanı düşünmeye itip farklı duygular oluşturan mevzu seçim yapabilme veya bunu atmosfer ile hissettirebilme. undying oyunu ilk oynarken hatırlıyorum, o kadar tırsmıştım ki bir ayda falan bitirmiştim oyunu. sonradan bakınca adamlar ince ince her sahneyi odayı falan tasarlayıp mümkün olan etkiyi maksimum nasıl oluştururuz diye kasmışlar. sanitarium'un hikayesi inanılmaz ama bu hikayeyi bir kitaba da gömebiliriz. ancak asıl vurucu olan; bulmacaları çözdükçe hikayenin açılması ile seslendirme, müzik ve grafiklerin birleşimi ile inanılmaz bir atmosfer oluşturuyor. aynı şekilde hikaye olarak en sevdiğim oyunlardan biri olan spec ops'un en önemli özelliği sadece bir oyunda anlamlı olacak bir hikayeye sahip olması.

Spec Ops

Final yorumu

pragmatik (yararcı) kullanım, öz niteliği değiştirmez. sanatın içsel ve dışsal amaçları arasında ayrım yapılabilir fakat dışsal amacın varlığı, içsel amacı yok etmez. dışsal amaçlar, para kazanmak, şöhret elde etmek veya yalnızca eğlenmek olabilir. içsel amaçlar ise fikirleri, duyguları bir estetiksel kaygı ile ifade etmektir.

"sonunda para kazanılıyorsa o sanat değil, zanaat olur" argümanı hem sanat tarihi açısından, hem de düşünsel açıdan yanlış. en basit örnek rönesans. medici hanedanı ilerici ve entelektüel olarak rönesans hareketinde yer aldıklarını göstermek için sanat eserlerini finanse ediyorlardı diye, o sanat eserleri efsanevi figürlerle betimledikleri içsel mesajlarını yitiriyorlar mıydı? böyle bir şeyi iddia eden çarpılır, san pietro bazilikası'na, michelangelo'ya hakaret.

"sanat, asla ticaret güdüsüyle yapılmaz" demenin bu kadar prim yapmasının sebebi olsa olsa film endüstrisi gerçeğini bile düşünmemektir. her filmin sanatsal değeri olacak diye bir koşul elbette yoktur. fakat sinematografisi ile, barındırdığı düşünsel ve duygusal ögeleri ile, müziği ile sanatsal değeri yüksek olan, seyircisini adeta başka dünyalara götüren çok sayıda film varken, herhangi biri çıkıp da "filmlerden sanat olmaz" iddiasında bulunabiliyor mu? hayır. çünkü filmler artık geleneksel sanat kültürünün bir parçası oldular, video oyunlarının ise o aşamaya gelebilmeleri için biraz daha zamana ihtiyaçları var. aradaki tek fark bu. tetris üzerinden "video oyunları salt eğlence amaçlı" tespitini yapmak mânâsız, burada tartışılan şey video oyunlarının bir "form" olup olamayacağı. yoksa sanatsal değeri olmayan film de, müzik de, resim de, heykel de, mimari de var. bir sanat formunda sanatsal değeri olmayan örneklerin mevcut oluşu o sanat formunun bütünüyle var olamayacağı anlamına gelmiyor.

hele hele müzelerde sergilenen her şeye sanat deme zorunluluğu sanat camiasının kültürü kendi amaçları için tekelleştirme gayretinden başka bir şey değil. kaya parçalarının sanat eseri olarak sunulduğu bir dönemde önemli fikirleri ve duyguları görsel ve işitsel şölenler ile oyuncuya veren sayısız video oyununun sanat eseri olmadıkları iddiası nereden baksanız tutarsız, sanatın tanımı ile çelişen bir iddia.


ne rothko'nun minimal ifadeleri,
ne de kandinsky'nin aşkın derinliği,
dokunmaz bilincimin dışına;
senin dokunduğun kadar soma.

alex grey tabloları deliliktir,
layers of fear psikedeliktir,
dini ilahiler melodiktir ama,
mass effect bir ahlaki dilemma.

radyolarda ozzy osbourne,
kafamda lament of the highborne,
soundtrackleri es geçmek güç,
3 yıl evvel çıkmışken witcher 3.

Dil Okulu İçin Malta'yı Düşünenlere Altın Değerinde Tavsiyeler