Vincent van Gogh'un Aksiliklerle Dolu Aşk Hayatı

Vincent van Gogh'un sanatçı kişiliğini, eserlerini, delilikleri az çok biliyoruz; biraz da aksiliklerle dolu aşk hayatından bahsedelim.
Vincent van Gogh'un Aksiliklerle Dolu Aşk Hayatı

vincent hayatı boyunca birçok kadına derinden aşık olmuş ancak aşkta hiçbir zaman da yüzü gülmemiş. vincent'ın gözünde iki tür kadın modeli varmış. ilki kendi sosyal sınıfından olup soylular olarak tanımladığı, diğeriyse sempati duyup, sosyal statü olarak daha altta gördüğü kadınlarmış. bu iki tip kadın; vincent'ın aşk hayatında sürekli tekrarlanan bir tema olmuş. bir şeyler hissetiği kadınları ya idealize etmiş ya da onlara duyduğu hisleri acıma ve yardım etme isteğinden kaynaklanmış. vincent'ın hayatı boyunca dillere pelesek olan en önemli aşklarıysa şu kadınlarmış:

1. caroline adolphina haanebeek

caroline ve kız kardeşi annet, vincent'ın anne tarafından ikinci dereceden kuzenleriymiş. vincent henüz 19 yaşındayken bu kadına gönlünü kaptırmış ancak caroline'e olan aşkı onlarca mektuba (aşağıda ekleyeceğim 2. kaynağa tıklayarak ulaşabilirsiniz) rağmen karşılıksız kalmış. nihayetinde caroline başka bir adamla evlenmiş, ancak ilginç olan şudur ki; caroline'in kız kardeşi annet, theo'nun (vincent'ın küçük kardeşi) sevgilisi olmuş, ancak 1875 yılında hastalanıp ölmüş.

2. eugénie loyer

eugenie loyer, hem bir okul müdürünün kızı hem de vincent'ın londra'da yaşadığı dönemki ev sahibiymiş. vincent 1873 yılında goupil sanat galerisinde stajyer olarak işe başladığında, loyer'in babası kendisine bir oda kiralamış, böylece vincent ve eugenie geçinip gitmişler. sanılanın aksine bu ikisi arasında gerçekten bir şeyler olup olmadığı muallaktır fakat eugenie'in samuel plowman isimli başka bir kiracıyla ile gizlice nişanlanması üzerine vincent'ın melankolikleştiği ve garip davranmaya başladığı söylenir.

3. kee vos stricker

vincent 1881 yazında kısa bir süre önce dul kalan kuzeni kee vos-stricker'a sırılsıklam aşık olmuş. bir mektubunda kardeşi theo'ya bu durum hakkında şöyle yazmış: ‘’sana belirtmek isterim, bu yaz kee vos'u o kadar çok sevmeye başladım ki, ‘sanki kee vos bana, ben de ona en yakın kişiymişim gibi’ ona bu sözleri de söyledim'’ ancak kee kuzenini hiçbir zaman bir koca olarak görmemiş. vincent'ın ısrarlarını sürekli olarak reddetmiş. aslında aile, vincent’ın kee'ye karşı olan hislerini de uygunsuz buluyormuş, bu nedenle vincent’ın bu aşkı hep içinde bir ukde olarak kalmış, bunun üzerine yıllar sonra theo'ya kee hakkında şöyle yazmış; ‘’bu benim üzerinde yaşadığım ama derinlerimde olan ve iyileşmeyen bir yara ve öyle kalacak’’

4. sien hoornik

vincent bir yıl sonra, lahey sokaklarında sien hoornik ile tanışmış. sien, o dönem hayat kadını olarak çalışıyormuş ve hamileymiş, bir de küçük bir kızı varmış. vincent onlara bakmak istediğinden sien’i kendisiyle yaşamaya ikna etmiş ve 18 ay kadar mutlu bir şekilde yaşamışlar, ancak vincent'ın sien'e karşı duyduğu aşk kee kadar kuvvetli de değilmiş. bunu theo'ya yazdığı mektuptan bir nebze de olsa anlayabiliyoruz ki şöyle yazmış; ‘’sien’e karşı hissettiklerim geçen yıl kee vos'a karşı hissettiğim şeylerden daha az tutkulu ama sien'e duyduğum aşk benim sahip olabileceğim tek aşk. o ve ben birbirimize arkadaşlık eden ve bu yükü birlikte taşıyan iki talihsiziz ve bu şekilde mutsuzluk mutluluğa dönüşüyor ve katlanılmaz olan katlanılabilir hale geliyor.’’ tabii vincent'ın bu aşkı da çok uzun sürmemiş çünkü ailesi sien’i alt sınıftan bir kadın olarak görmüş ve bu nedenle de birlikte yaşamalarına karşı gelerek ilişkiyi bitirmesi adına tavır takınmışlar ve bir noktada da galip gelmişler…

5. margot begemann

son 2 farklı kadında da aradığını bulamayan vincent 1884 yılında, hollanda nuenen'de yaşayan ailesinin yanına dönmüş ve o dönem fazlasıyla yalnız kaldığı için olsa gerek, akli dengesi yerinde olmayan komşusu margot begemann ile ufak bir kaçamak yapmış. vincent bu durumu kardeşine şöyle anlatmış: 'theo, ben bu kadına çok acıyorum'. vincent aslında margot ile evlenmek istemiş, ancak bu sefer de margot'nun kız kardeşleri ve ailesi bu evliliğe karşı çıkmışlar çünkü bu çiftin iyi bir ikili olduğunu düşünmüyorlarmış. margot, ailesinin bu tavrını duyunca hayatına son vermeyi denemiş, ama kurtulmuş, vincent’ın ailesiyse ‘’ siz bizi istemiyorsanız, biz sizi hiç istemiyoruz’’ diyerek yangına körükle gitmişler ve bu ilişki de böyle bitmiş.

6. gordina de groot

gordina de groot, daha çok bilinen adıyla sien, nuenen'li bir çiftçinin kızıymış. ayrıca dünyaca ünlü başyapıt ''patates yiyenler'' tablosunda da masadaki beş kişiden birymiş. gordina, van gogh için sık sık modellik yapmış ve oldukça samini bir ilişkileri olmuş. evli olmayan bir kadın olarak hamile kaldığı ortaya çıktığındaysa, van gogh haksız bir şekilde kadının müstakbel kocası olarak görülmüş. ona modellik yapan onca insan arasında sadece birinin adını kesin olarak biliyoruz ki o da gordina de groot. tabii vincent bu evlilik dışı çocuğu reddetmiş ve daha sonra gerçekten de bebeğin babası olmadığı ortaya çıkmış, ancak bu dedikodular kilise papazının da hiç hoşuna gitmemiş olacak ki vincent'a poz vermeyi reddeden tüm köylülere para yardımı yapma sözü vermiş, van gogh bu kadının en az onlarca çalışmasını yapmış, fakat ilişkilerinin tam olarak hangi düzeyde olduğu bilinmeden paris'in yolunu tutmuş.

7. agostina segatori 

vincent yaklaşık 2 yıl kadar bu işlerden elini ayağını çekmiş, uzun yıllar bir eş ve aile özlemi duysa da artık yalnız öleceğinden neredeyse eminmiş ve bu durum 1886'da paris’te de devam etmiş. vincent bir restoran sahibi olan italyan agostina segatori ile tanışmış, çevresine bu kadından sadece hoşlandığını söylemiş, ancak arkadaşı paul gauguin'e göre vincent ona sırılsıklam aşık olmuş. vincent, birkaç resmini bu kadının restoranında çizmiş, ancak ikilinin arası birkaç ay sonra da bozuluvermiş. vincent bu durumu tam olarak anlatmasa da sadece şöyle açıklamış; ‘’bayan segatori söz konusu olduğunda, bu benim için başka bir mesele. ona karşı hala sevgi besliyorum ve umarım o da bana karşı bir şeyler hissediyordur. ama kendisi şu anda garip bir durumun içerisinde’’

vincent'ın yüksek ihtimalle aşkta neden bu kadar şanssız olduğunu asla bilemeyeceğiz. kendisi anlaşılması zor, çılgın bir dahi olabilir. muhtemelen kendi deyimiyle 'kurtarılmaya' ihtiyacı olan kadınlara da aşık olması pek yardımcı olmamıştır, ama bilirsiniz bazen olmaz, ne yaparsanız yapın, olmaz… yazıyı eski kız arkadaşımın cümlesiyle bitirmem de komik oldu, ha buraları okuyorsan ‘’ hate u :)’’

kaynak1, 2, 3, 4