Walt Disney'in Logosundaki Neuschwanstein Şatosu'nun Trajedi Dolu Tarihi

Almanya'nın Bavyera eyaletinde bulunan ve Walt Disney'in logosunu süsleyen Neuschwanstein Şatosu'nun tarihinde trajedi ve dram yatıyor.
Walt Disney'in Logosundaki Neuschwanstein Şatosu'nun Trajedi Dolu Tarihi

günümüzün en büyük eğlence şirketi olan walt disney pictures’in logosunu süsleyen neuschwanstein şatosu’nun kısacık tarihi aslında tamamen trajedi ve dramdan ibarettir. disney ile tek uyumlu olduğu şey masalsılık olabilir.

disneyland'i inşa etmeden önce, walt disney ve karısı lillian, almanya'nın bavyera alpleri'ndeki neuschwanstein şatosu da dahil olmak üzere avrupa’yı gezmekteydi. walt disney, sahte romanesk kalenin gökdelenli kulelerinden çok etkilenmişti; onu gördükten sonra kararını verdi. kaleyi, sleeping beauty's castle (uyuyan güzelin kalesi), disneyland'ın merkezi ve  walt disney pictures'ın logosu olarak kullandı. walt disney’in kalenin tarihinden haberi var mıydı bilinmez ama haberi olsaydı belki disneyland ve wdp logosu için başka bir kale seçerdi.


neuschwanstein şatosu, avrupa'nın en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden biri ve yaz aylarında günde 6.000'den fazla ziyaretçiyi ağırlıyor. fakat fantastik kaleyi hayal eden adam asla halka açık olmasını amaçlamamıştı. aksine sadece kendisi ve ünlü mektup arkadaşı için düşündüğü, hayallerindeki peri masalıydı bu kale. bu tutku ve bu kale onun için alman besteci richard wagner'e mimari bir aşk mektubu olarak başladı ve yavaş yavaş gerçeklikten uzaklaşıp kendi hayal dünyasında yaşamaya başladığında sığınağı olmuştu. neuschwanstein şatosu, genç kral 2. ludwig’in fantezi krallığının merkeziydi.

2. Ludwig

2. ludwig, asla stoik bir monarkın kalıbına uymuyordu. 1845 yılında babası 2. maximillian’ın hohenschwangau şatosu’nda doğmuştu. şık giyinmeyi ve oyunculuğu çok seviyordu. annesinin tanımıyla ludwig'in canlı bir hayal gücü ve tiyatroya yeteneği vardı. babası 2. maximillian 1864'te aniden öldüğünde, ludwig sadece 18 yaşındayken bavyera krallığı’nın başına geçmişti. herhangi bir ciddi siyasi liderlikten çok uzaktı. ludwig'in kral olarak yaptığı ilk şeylerden biri, müzikal idolü richard wagner'i bir opera festivali için münih'e gelmeye davet etmekti. wagner, alman ortaçağ efsanelerine de takıntılıydı ve 1850'de lohengrin hikayesinin opera versiyonunu bile yazmış olan birisiydi.

maddi sıkıntı içerisinde olan wagner, ludwig'in davetini hevesle kabul etti ve genç kral, günümüzde bile büyük bir isim olan richard wagner’ın baş patronlarından biri oldu. bir araya geldiklerinde, wagner hayal dünyasında yaşadığını sezinlediği ludwig karşısında nasıl davranacağını bile kestiremiyordu. hakkında şöyle bir şey yazdı: “bugün ona getirildim. maalesef o kadar güzel ve akıllı, duygusal ve kibar ki, hayatının bu fani dünyada ilahi bir rüya gibi solup gitmesi gerektiğinden korkuyorum. onun saygısının büyüsünü hayal bile edemezsiniz: hayatta kalırsa büyük bir mucize olur!”


wagner bunu tahmin edemezdi, ancak iki yıl sonra 1866'da bavyera ve avusturya, yedi hafta savaşı'nda prusya'ya karşı küçük düşürücü bir yenilgiye uğradılar ve ludwig gücünün çoğunu kaybetti. bu olduğunda genç ludwig krallığını, hristiyan şövalyeler ve büyülü kuğularla dolu olarak hayal edebildiği, richard wagner’e adanmış alternatif bir gerçeklik olan, alpler'in üzerine kurulmuş bir fantezi krallığına çevirmeye karar verdi.

ludwig bu fantezi krallığını kurmak için bozulmamış alp gölleri, yemyeşil vadiler ve yükselen tepelerle çevrili 360 derece manzaraya sahip, çocukluk kalesinin yakınında kayalık bir burnu olan mükemmel bir yeri seçmişti. o an ludwig, wagner’a, babasının hohenschwangau şatosu’nun çok daha iddialı bir versiyonunu kurmak için planlarını açıklayan bir mektup yazdı: "bulunacak en güzel yerlerden biri, kutsal ve ulaşılmaz, dünyaya kurtuluş ve gerçek bir nimet getirmiş olan ilahi arkadaş için değerli bir tapınak."

ludwig, vizyonunu hayata geçirmek ve "yeni hohenschwangau" nun uygun şekilde dramatik çizimlerini yaptırmak için münih'ten christian jank adlı bir tiyatro seti tasarımcısı ve sahne ressamı tuttu. ludwig’in yeni hohenschwangau’su, 11. yüzyıldan kalma  wartburg palas'ın, 19. yüzyıla idealize edilmiş bir versiyonu olacaktı.

ludwig yeni kalesinde özellikle lüks döşenmiş 200 oda, opera gösterileri için mağara "singers 'hall", süslü duvarlı bahçeler ve hatta holy grail (kutsal kase) şövalyeleri tarafından kullanılan ritüel banyolara benzer bir "şövalye banyosu" istiyordu. ancak bu ortaçağ kalesi fikrine zıt bir şekilde aynı zamanda elektrikli aydınlatma, gömme tuvaletler, merkezi ısıtma ve hizmetçileri çağırmak için elektrikli bir zil sistemi de dahil olmak üzere en son teknolojik konforları da içerecekti.


ludwig'in hayalindeki kalenin ilk taşı 1869'da yerine konuldu. wagner'e üç yıl içinde taşınmayı umduğunu yazmıştı, ancak ludwig nihayet 15 yıl sonra ilk tamamlanan bölüme taşındığında inşaat halen devam ediyordu. bu noktada kalenin büyüklüğü önemli ölçüde düşürülmüştü ve proje bavyera halkı tarafından belirgin bir şekilde hayalperest bir girişim olarak görülüyordu.

çok dindar bir hristiyan olan ludwig, kendisini, ortaçağ mitolojisinde (bkz: holy grail) (kutsal kase) arayışındaki bir şövalye olan “parzival” ile yakınlaştırmaya, tanımlamaya başlamıştı. iyice hayalperest olmuştu. kalede, konukları kabul etmek için izleyici odası olarak planlanan bir alanı tahtsız, yüksek kubbeli bir taht odasına dönüştürttü. yaldızlı duvarları ve duvar resimlerini “kutsal kase salonu” görüntüsü verecek şekilde yeniden dizayn ettirdi.

ludwig gittikçe münzevi hale geldi. gündüzleri uyuyor, geceleri kaleyi dolaşıyordu. özel konserler ve operalar için bir sürü müzisyen ve tiyatro oyuncusunu işe almıştı. bavyera'nın karlı kışlarında sık sık, giydiği orta çağ kostümü ile özenle hazırlanmış bir kızakta kızak yolculuğuna çıkıyordu.


1885 yılına gelindiğinde hala bitmemiş olan kale, hali hazırda çılgın olan bütçenin daha da üstüne çıkmıştı. ludwig’in yabancı alacaklılarının sabrı taşıyordu. borçlarını geri ödeyemediğinde, yabancı bankalar ludwig’in fantezi kalesini ele geçirdi ve bavyera eyaletini iflas ettirmekle tehdit etti. ludwig'in bakanları, krallığın bekası için ludwig’i delilikle itham edip onu tahttan indirdiler. ludwig, sınırları oldukça zorlamıştı. new hohenschwangau’nun inşası sürerken dört tane daha kişisel saray inşa ettiriyordu. gerçekten deli olup olmadığı ciddi anlamda tartışılır hale gelmişti.

ludwig'in nihai sonu da kendisi gibi gizemli oldu. ludwig'e, devlet tarafından atanan psikiyatr tarafından delilik teşhisi konmuştu ve bir kaleye kilitlenmişti. bir süre sonra ludwig, bel hizasını geçmeyen suda ölü olarak bulundu. ludwig'in sadece 40 yaşında bu şekilde ölmesi bir intihar gibi görünse de günümüzde halen aydınlanmamış bir gizem vardı. kendisine bakan psikiyatrda yanında ölü olarak yüzüyordu.

kalenin adı, ludwig'in "masal kralı" olarak bilinen trajik ve eksantrik hayatına bir saygı göstergesi olarak ölümünden sonra “neuschwanstein” (almanca "yeni kuğu taşı") olarak değiştirildi. ironik olarak, ludwig'in 1886'daki ölümünden sadece yedi hafta sonra halka açılan borçlu kale, her yıl ziyaret eden 1.4 milyon turist sayesinde, defalarca masrafını çıkardı. oysa ki ludwig bu kaleyi sadece kendisi ve wagner için düşünmüştü.

İskoçya'nın Sizi Orta Çağ'a Alıp Götüren Masalsı Kaleleri