Yaratıcılığın Sınırlarını Zorlamanın En İyi Örneklerinden: 9 Aylık Regl Kanı İle Çizilmiş Resim
genç bir müzisyen ve resim sanatçısı. daha çok karikatür ve hipergerçeklik çizimleri olsa da çağdaş sanat içinde çok tartışmalı olan, sanatçı ve eseri arasındaki organik bağ konusunda feminist perspektiften bir eser ortaya çıkarmış.
9 adet tuvali puzzle gibi kullanarak bir tablo haline getirmiş. her bir parçanın üzerinde kendi başına anlamsız görünen formlar sanatçının regl kanını, parmaklarını ve tamponlarını kullanarak yüzeye aktarmasıyla oluşturulmuş. puzzle tamamlandığında anne rahmindeki bir bebek görüntüsü ortaya çıkıyor.
eserine periyod bebeği adını vermiş.
"tek bir damlayla acının güzelliğini, vücuduma bereketi getiren adet döngüsünün kıymetini anladım. yumurtalıklarımın işlevini kaybetmiş dokuyu her ay adet kanamasıyla atması, biyolojik bir son ve sonun başlangıcını yaratmamda bana ilham verdi."
gerçekten bakınız
kişisel fikrime gelecek olursak ilk etapta rahatsız edici gibi görünse de sanatta bedeni kullanma aşina olunan bir kavram. performans sanatları da sanatçının organik bütünlüğü ile eser ortaya koyduğu bir alan. bu açıdan çok farklı noktalarda olduğunu düşünmüyorum. "yalnızca beden" ya da "beden sıvısını" kullanmak arasında rahatsız edici bir ayrım yok bana kalırsa. benzer birkaç çalışmayı daha görmüştüm ama diğerleri başlangıç/son ekseninin ifadesi açısından bu kadar açık değildi. hunharca eleştiri alacağı kesin, bu yönde daha yaratıcı işler çıkacağı da.
bedri baykam'ın peçetesi geldi aklıma ister istemez*