Yargıçların Yemek Molasından Önce Daha Sert Kararlar Verdiğini Söyleyen Aç Yargıç Etkisi

Yargıçların yemek molasından önce açken daha sert, sonrasında ise tokken daha hoşgörülü davrandıklarını iddia ediyor aç yargıç etkisi (hungry judge effect).
Yargıçların Yemek Molasından Önce Daha Sert Kararlar Verdiğini Söyleyen Aç Yargıç Etkisi

aç yargıç etkisi (hungry judge effect), yargıçların yemek molasından önce açken daha sert, sonrasında ise tokken daha hoşgörülü davrandıkları iddiasıdır.

2011 yılında israil şartlı tahliye kurullarının kararlarına ilişkin bir çalışma yapıldı. şartlı tahliye oranının günün başında %65 olduğu, ancak yemek molasından önce ise neredeyse sıfıra düştüğü ortaya çıktı. yazarlar, açlık ve yorgunluğun bir sonucu olarak ortaya çıkan zihinsel tükenmenin, kararların giderek statükoyu tercih etmesine neden olduğunu, dinlenme ve yenilenmenin ise daha sonra cesur kararlar alma isteğini geri getirdiğini öne sürdüler. ulusal bilimler akademisi bildirileri'nde yayınlanan makaleye birçok kez atıf yapıldı.

psikolog daniël lakens, orijinal çalışmadaki etkinin boyutunun inanılmaz derecede büyük olduğunu ve gerçekçi olmadığını savundu. daha sonraki analizler ve simülasyonlar, sonucun planlama önceliklerinden kaynaklanabileceğini, yani sonuçların tartışma gerektiği durumların daha fazla zaman gerektirdiğini ve dolayısıyla yemek molasından hemen önceki süre içinde planlanamayacağını, buna karşın kararın net olduğu ve kısa süre gerektiren durumların ise bilinçli olarak yemek molası öncesine planlandığını öne sürdü. yani aslında ortaya çıkan sonuç açlıktan çok davaların türlerine göre planlandığı zaman aralıkları ile ilgiliydi. açlık ve karar yorgunluğu da etkenlerdi ama tek başlarına bu etkiyi yaratacak düzeyde değillerdi.

bu örnek aslında önyargılı, kışkırtıcı ve ilgi çekeceği bilinen bir hipotez ile araştırmaya başlayıp, diğer her şey eşit (ceteris paribus) kabulü sonucunda başka değişkenlerin ihmali ile istediğiniz sonuca varabileceğimizi göstermesi açısından önemlidir. bu durum aynı zamanda günümüzdeki araştırmaların en sıkıntılı noktası da olabilir. bunu gidermenin yolu ise, eleştirel düşünme becerisine sahip kişileri ekibe dahil edip farklı hipotezleri deneme yanında, gerektiğinde en favori hipotezimizden de vazgeçebilme esnekliğine sahip olma ve tekrarlanabilirlik ilkesi ile şeffaf araştırmalar yapmaktır.

kaynakwikipediacambridge.org