Yedi Bela Hüsnü Filminin Aslında Tokatçı'nın Devam Filmi Olması

Evet, Yedi Bela Hüsnü 1982'de ve Tokatçı da 1983'te yayınlandı ancak bu teori teknikten ziyade tema ve karakterleri açısından bunu savunan bir teori.
Yedi Bela Hüsnü Filminin Aslında Tokatçı'nın Devam Filmi Olması

yedi bela hüsnü'nün tokatçı'nın sequel'i olması... yedi bela hüsnü filmini babaannem ve annemin eltileriyle izlerken aklıma gelen ilginç bir iddia.

Sequel: Devam filmi.

şöyle ki:

yedi bela hüsnü aslında tokatçı filminin devam filmidir. her ne kadar tokatçı filmi 1983 yılında, yedi bela hüsnü ise 1982 yılında vizyona girmiş olsa da sunacağım argümanlar sayesinde bunun gerçek olduğunu göreceksiniz.

hatırlayacağınız üzere tokatçı filminde, osman gayet saf ve temiz bir karakterdi. askerlik arkadaşı şevket ile karşılaşana kadar seksenler deyimiyle ve de filmin isminden de anlaşılacağı üzere tokatlanıyordu. şevket, osman'a her ne kadar gayrimeşru kazancı öğrenmiş gibi görünse de, açıkgözlü olmayı, uyanık ve daima tetikte olmayı öğretmiştir. yetmişler sonu, seksenler başında halen böyle saf ve temiz insanlarımız vardı, şimdikilerin hepsinin şeytan olduğuna bakmayın. gerçi şimdi de enayi çok aslında, onlara haksızlık etmeyelim. her neyse, osman ile şevket dönemin türlü mafyalarına ve karanlık isimlerine ali cengiz oyunları yapıyordu ya. filmin sonunda hasan ağa'yı falan tokatlayıp, sevdiği kadına kavuşuyordu.

Tokatçı filminde Şevket (sağdaki) ve Osman.

peki dikkat etmediğiniz bir nokta var, o da ne biliyor musunuz?

şevket, filmin sonunda ben buralarda fazla dolanmayım minvalinde bir şeyler mırıldanıyor, hasan ağa hem de diğerleri bu tokatların peşini bırakmaz, biraz ortalarda görünmeyim diye helallik istiyor osman'dan. peki, bu kadar büyük tokatçı, dolandırıcı bir adamın bu kadar güvenliğini düşünüp, low profile takılayım demesi boşuna mı yoksa şevket'in bir bildiği mi var? osman, tokatçılığı öğreneli ne kadar oldu da köyde rahat rahat oturup, dolandırdığı mafyalar tarafından aranmıyor? yok öyle bir dünya. lan adam kumarbaz avni'yi, karbonat erol'u tokatladı. bu adamlar osman'ın peşini bırakır mı? osman'ın aslında köyde kalması, yaşamaya devam etmesi şevket'in işine gelirdi. çünkü şayet bu adamlar osman'ı öldürseler ve osman da şevket'in yerini bilmediği için şevket paçayı yırtacaktı. o yüzden şevket topukladı, saftirik osman'ı da son kez çaktırmadan filmin sonunda tokatladı.

iki film arasında 1 yıl olduğunu biliyoruz. osman'ın paçayı kurtarması için 1 sene var yani. benim bu yöndeki teorim şu yönde: emine ile şiddetli geçimsizlik yaşayan osman, köye ara sıra gelen karanlık adamlardan rahatsızlık duyarak, hayatından endişe etti. yine, istanbul'a döndü ve şevket ile birlikte kiraladığı evi ayarlayan elemandan şevket'ten haber var mı diye yokladı ve tesadüfen şevket'in son görüldüğü yeri öğrendi. bu 6/7 aylık süreçte şevket, tam bir tokatçı olduğu için boş durmamıştır ve iyice dibe batmıştır. o da osman gibi hayatından endişe duymaya başladığı için osman ile bir plan yapıp isim, şehir ve meslek değiştirmenin şart olduğu konusunda hemfikir olmuşlardır. ve yedi bela hüsnü filmindeki cemal aslında şevket, hüsnü ise aslında osman'dır.

Yedi Bela Hüsnü'deki Cemal (sağdaki) ve Hüsnü.

her iki karakterin keskin benzerliklerini her iki filmde de görmek mümkündür

-şevket/cemal her iki filmde de üçkağıtçı, dolandırıcıdır.
-hüsnü/osman her iki filmde de her şeye çabuk kanan saf bir tip.
-hüsnü/osman her iki filmin sonunda da kabuğunu kırıp, içerisinde bulunduğu durumdan kendisini kurtarır.
-şevket/cemal her iki filmde de topuklamaya meyillidir. pezevenk malik'in adamları hüsnü'yü köşe kıstırınca topuklamıştır, tıpkı tokatçı filminin sonunda yaptığı gibi.
-hüsnü/osman her iki filmde de sevdiği kadının peşinde koşar.
-şevket/cemal her iki filmde de manipülatif ve iletişimi kuvvetlidir.

yine her iki filmde de cemal/şevket'in bıyığı vardır. hüsnü/osman'ın çabuk öğrenir, hızlı kavrar. tıpkı tokatçı filminde tokatlamayı öğrendiği gibi burada da kadının kalbini kazanmayı öğrenmiştir.

pezevenk malik ise tokatçı filmindeki hasan ağa'nın ikiz kardeşidir. tıpkı hasan ağa gibi kalpsiz, paragöz ve hırslıdır. buradaki tek sıkıntı karamürselli deli hamdi ile karbonat erol'u ve tokatçı'daki rüstem ile kahveci musa'yı ilişkilendirmek. bu da çok kolay, deli hamdi, karbonat'ın polislerden, narkotikten saklanmak için uydurduğu alter egosu, kahveci musa ise, rüstem'in ta kendisi. köyde, adı enayi rüstem'e çıkmıştır kesin, tokatlandıktan sonra. o da dolayısıyla kendisine sağlam bir background ve hikaye oluşturup, kapağı oraya atmıştır. bu rüstem, hasan ağa'dan daha uyanık bir tipti. şevket ve osman'ın numaraya bu çakal ayıkıyordu ya filmin sonunda. kesin bu osman'ı takip etsin diye peşine adam takmıştır ve o yüzden hüsnü yani osman ile aynı mahalleye denk gelmiştir.

bayağı sağlam argümanlar sunduğumu düşünüyorum. bir başka teorim var o da, gerzek osman'daki şaban ve seyfi'nin, iyi aile çocuğu filmindeki kemal ile cemal'le dördüz olduklarını düşünüyorum. bakalım, kısmet ya...