1930'da Kanada'da Aniden Ortadan Kaybolan Angikuni Gölü Sakinlerine Ne Oldu?

1930 yılında Kanada'nın Manitoba kentinde bulunan Angikuni Gölü yakınlarındaki küçük bir Inuit köyü, gizemli bir şekilde ortadan kayboldu.
1930'da Kanada'da Aniden Ortadan Kaybolan Angikuni Gölü Sakinlerine Ne Oldu?

kasım 1930'da kanada'nın manitoba kentindeki pas kasabasında yaşayan bir gazeteci, angikuni gölü'nün hemen yakınındaki küçük bir inuit köyü hakkında haber yaptı. köy zaman zaman oradan geçen avcıların durak noktasıydı, ancak 1930'da joe labelle isimli bir avcı, bölgeyi tamamen terk edilmiş halde buldu. bazı yiyecekler masadaydı, bazıları pişmekteydi ve kıyafetler hala askıda duruyordu. bu da joe labelle'e sanki köylülerin aniden ortadan kaybolduğunu düşündürdü. etrafı kolaçan etmeye başladığında, köyden uzaklaşan ne bir ayak izi ne de taşıt izi bulamadı. daha da rahatsız edici olanı açlıktan ölmüş yedi kızak köpeği ve yanlarında kazılmış bir mezar bulmasıydı. labelle, mezarın etrafındaki taşlara zarar verilmediğinden, bunu bir hayvanın yapmadığını tahmin etti ve olayı, kayıp kişileri arayan kuzey batı atlı polisine bildirdi. bölgede yakın zamanda çıkan bir yangın olduğuna dair söylentiler vardı, ancak ne ölü ne de diri hiç kimse bulunamadı.

hikâye, ilk olarak emmett e. kelleher tarafından yazılan 27 kasım 1930 tarihli danville bee gazetesinde yer aldı. joe labelle'in 6 çadırlı boş bir köy bulduğu ve 25 erkek, kadın ve çocuğun ortadan kaybolduğu belirtildi. ancak olayların kanada gazetelerinde yayınlanmasının ardından, ocak 1931'de the pas'da görev yapan çavuş j. nelson, kamuoyuna bir açıklama yaptı. hikâyenin hiçbir temeli olmadığını, joe labelle'in o sezon ilk kez avlanma ruhsatı aldığını ve kelleher'ın belirttiği yazının aksine gerçekten bölgede bulunup bulunmadığının bile sorgulandığını bildirdi. nelson ayrıca hikâyede kullanılan fotoğraflardan birinin 1909 yılına ait olduğunu belirterek, kelleher'in "uydurma hikayelerle" tanındığını ekledi. burada bir dip not olarak şunu da belirtmekte fayda var: ilk olarak emmett e. kelleher’in kaleminden çıkan bu hikâye, değişikliğe uğramadan frank edwards'ın 1959 tarihli stranger than science, dean koontz'un 1983 tarihli korku romanı phantoms ve whitley strieber'in 1989 yapımı bilim kurgu romanı majestic isimli eserlerde de yer aldı. bu yazarlar, emmett e. kelleher’in yazdığı yazıdan esinlenerek mi yazdılar, bilmiyoruz, dolayısıyla kuzey batı atlı polisi, bu hikâyenin frank edwards'ın kitabından kaynaklandığını iddia ederek olayın bir şehir efsanesi olduğunu söyledi. ayrıca, bölgede çıktığı düşünülen yangın söylentilerini reddederek olağandışı herhangi bir durumun bulunmadığını ekledi.

bilime ve şüpheciliğe odaklı tarzıyla bilinen amerikalı yazar ve yapımcı brian dunning, kendi podcast'i olan skeptoid'in bir bölümünde bu iddiaların bazılarını çürüttü. kelleher'in hikayesini hala "şüpheli" olarak nitelendirirken, yayınlanan makalenin "gerçekten var olduğunu" da belirtti fakat köy sakinlerinin aniden ortadan kaybolması bugüne kadar gizemini korumayı başardı. dünya dışı varlıklar tarafından kaçırılma, kitlesel histeri ve hatta kanada hükümetinin bir çeşit deney yaptığı gibi çeşitli teoriler öne sürüldü, ama şu ana kadar herhangi bir teoriyi destekleyen, kesin bir kanıt bulunamamıştır.