198 Bin Liranın Faiziyle Çalışmadan 25 Yıl Yaşama Hayali Kuran Ekşi Sözlük Yazarı
pek muhterem saygıdeğer yazar kardeşlerim, ağabeylerim ve ablalarım, ben, sivas'ın doğanşar ilçesine bağlı sarısuvat köyünden godak halil ibrahim'in torunu, ekşi sözlük'teki mahlasıyla jamesharden, gerçek sıfatıyla ferdi kardeşinizin bankadaki 198 bin lirasıyla, 25 yıl çalışmadan yaşama planı.
bu başlığı daha dolu görünmesi için kafamdan olmayan 2 bin lirayı ekleyerek 200 bin lira ile çalışmadan yaşamak şeklinde de açabilirdim ama ben bu yaşıma kadar yalan söylemedim, haram yemedim, başkasının malını, hakkını gasp etmedim. o yüzden cebimdeki parayı objektif şekilde olduğu şekliyle yazdım. bundan tam 3.5 hafta önce 34 yıllık tarih öğretmeni olan annem, emeklilik yaşını doldurduğu için emekli oldu. ve emekli ikramiyesi primlerle ve son maaşının toplamıyla birlikte 198 bin 233 lira 45 kuruş yapmakta. bu paranın tek kuruşuna dokunmadan bankaya yatırdık.
benim 4 tane kardeşim var. benim dışımdakilerin hepsi diplomalarını almış, meslek edinmiş ve kariyer yapmış kişiler. o yüzden hiçbiri paranın ne yapılması konusunda fikir beyan etmedikleri gibi, bu paranın olduğu gibi annemde kalması yönünde hislerini paylaştılar. ancak, ben ticaret meslek lisesi terkim ve yaşım 37. bu yaşıma kadar bir işe girmedim ve çalışmadım. annemler bu parayla bana iş kurmak istediklerini söylediler. ilk önce, o kadar yılın emeği var, o parayı sen harcamalısın anne desem de, hayır oğluşum o parayla geleceğini kurtarmanı istiyorum deyince ben de kabul ettim parayı almayı. ancak, iş kurmam, o parayı bankaya yatırıp faiziyle geçinmek istediğimi söyleyince, peki evladım en iyisini sen bilirsin diyerek gönülsüz de olsalar bu kararıma karşı çıkmadılar.
198 bin liramı yıllık faize yatırdım ve yıllık faiz oranı % 17,05
diğer bankalardaki ek kesintiler burada yok. yıllık toplam cebime giren para: 35.607,92. 25 yıl boyunca aynı faiz oranından işlemeyeceğini biliyorum, o yüzden ilk 10 yıl başına kafadan %5'lik, diğer 10 yıl için %10, son 5 yıl içinde %15'lik faiz artışı koydum.
ve 10 yıl içerisinde her yıl ana para üzerinden cebime: 65 bin
diğer 10 yıl içerisinde her yıl ana para üzerinden cebime: 85 bin
kalan son 5 yıl içinde de her yıl ana para üzerinden cebime: 105 bin lira para girecek cebime.
yani, ilk 10 yıl içerisinde her yıl 65 bin, diğer 10 yıl için her yıl 85 bin, son 5 yıl içinde her sene 105 bin lira para girecek cebime.
faiz ve kesintileri hesapladıktan sonra bir de kendime gerçekçi olması açısından gider ve harcama listesi yaptım ve 25 yıl galiba ana parayı eritmeden, hatta ana para üzerine faizlerden de para koyarak, çalışmadan yaşamanın yolunu buldum galiba.
ilk 10 yıl için yıl başına 65 bin liram var: aylık 5.416 bin lira yapıyor.
diğer 10 yıl için yıl başına 85 bin liram var: aylık 7.083 bin lira yapıyor.
son 5 yıl için yıl başına 105 bin liram var: aylık 8.750 bin lira yapıyor.
gider kalemleri
yani elimi bile şıklatmadan, terk akıtmadan cebime tıkır tıkır nakit para giriyor. gider kalemleri üzerinden hepsinin toplam şemasını ise şu şekilde hazırladım: o da şöyle ki:
kira masrafı
dedemin 79 yazında subayevleri'nin girişinde aldığı dairede ikamet ediyorum. her ay ödemem gereken bir kira giderim olmadığı gibi, ev üzerinde hak iddia edecek herhangi bir mirasçı da bulunmuyor. dolayısıyla her ay cebime girecek paraya dokunmamı gerektirecek bir durum söz konusu değil.
elektrik su doğalgaz masrafı
evde bulunan elektrik, su, doğalgaz hatları babaannemin üzerine bağlı. babaannem, 87 yaşında. kendisine daha ne kadar yaşayacaksın kızzz diye şakalaştığımda bastonuyla taşaklarıma vurmuşluğu var. yani çetin cevizdir, uzun yaşayacağından şüphem yok. 5-10 sene daha ölmezse, elektrik, su ve doğalgaz masraflarını oradan kompanse etmeyi planlıyorum. bu da bana ilk 10 yıl içerisindeki faizin üzerinde esneklik ve özgürlük tanıyor. ancak, bunları ödeyecek olsam bile elektriği gündüz kullanmam, suyu sadece içmek için ve duş için kullanır ve doğalgazı da kapattırırdım.
mutfak harcamaları
her ay 25 paket makarna, 25 paket mantı alacağım. tek kişi yaşadığım için. tek paket makarna bana üç öğün yeter. sürekli aynı şeyi yememiş olmak için, sıradanlığı da yıkmak adına her hafta farklı besini tüketeceğim. mesela, makarnadan sıkıldım mı? haftaya mantıya geçeceğim. bu hem metabolizmama iyi geleceği gibi hem de zihnime iyi gelecektir. et, süt, kaşar peyniri, sucuk, salam, pastırma gibi saçma sapan yiyeceklere para harcamayacağım. evimde buzdolabı olmayacak. sadece temel besin gıdalarını satın alacağım. böylelikle aylık faiz parasının dışına çıkmam söz konusu olmayacak. ayrıca, sığır gibi gidip sürekli çubuk makarna almayacağım. fiyonk makarna alırım, renkli makarna alırım, soya soslu mantı falan alırım. cimri değilim.
ev harcamaları
eve pek bir şey almayacağım ve eşya fazla bulundurmayacağım. özellikle, tamir gerektirecek ve belli bir süre zarfında değiştirilmesi elzem olan herhangi bir teknolojik alet, cihaz olmayacak. bir tane çekyat, bir tane kanepe ve üç tane halı olacak. onun dışında yemek masası, tabak çanak, çatal falan olacak. onun dışında evimde herhangi bir şey bulundurmayacağım. çarşaf, nevresim falan da kullanmayacağım. bir tane pike kullanacağım o da 15 sene yeter bana. ev, öyle yıkık dökük bir ev değil. 25 sene badana olmadan da gider. sadece bana aidatı ödemek kalıyor. onun dışında eve cebimden tek kuruş çıkmaz.
kişisel harcamalar
hobim, ilgi alanım falan yoktur. hiçbir şeye ilgi duymuyorum. evin içinde saatlerce bir şey yapmadan durabilir ve 18-19 saat uyuyabilirim. dolayısıyla hobilerime, ilgi alanlarıma ekstra para harcamak zorunda değilim. sigara içmem, alkol tüketmem, kumar oynamam, dışarı çıkmam, tatili sevmem, kalabalıktan hoşlanmam. o yüzden param da tahmin edileceği üzere cebimde kalacak.
özel harcamalar
eşim, dostum, arkadaşım, sevgilim olmadığı için onlara doğum günlerinde hediye almak zorunda değilim. yine, özel günlerde onları dışarı davet edip, kol gibi hesap ödeme gibi bir zorunluluğum da yok. hayatımda hiç konsere gidip bir şarkıcının sözlerine eşlik etmedim, tiyatroya gidip oyunu sergileyenleri sahne sonunda ayakta alkışlamadım, sinemada kız arkadaşımı yanağından öpmeye kalkışmadım. sosyal biri değilim. evden çıkmadan hayatımı idame ettirebilecek bir bünyeye sahibim. yani, modern tüketim araçları üzerinden palazlanan tüketim çılgınlığına cebimden zırnık işlemez.
temizlik masrafları
temizlik benim için vazgeçilmez ve gerekirse aylık harcama skalamda müsriflik yaptırabilecek kadar önemlidir. yazları iki haftada 2 defa, kışları ise haftada 1 defa duş alacağım. böylelikle su parasından tasarruf edeceğim. yerleri su ile temizleyeceğim. herhangi ek bir temizlik ürününe para vermeyeceğim. onlar hem sağlığa zararlı oluyormuş. yine, temizlik masrafım sadece su bazlı olacak gibi görünüyor.
kişisel bakım harcamaları
kelim, yani berbere para vermeme gerek yok. yine, şampuan, saç kremi falan almama gerek yok. yine ne şanslıyım ki, köseyim ve tıraş köpüğü, tıraş bıçağı gibi saçmalıklara tonlarca para harcamama gerek yok. duş alırken de duş jeli gibi zararlı şeyler yerine her ay 6'lı satılan kalıp sabunlardan alıp onları kullanmayı düşünüyorum. hem elimi yıkarım onunla hem duşumu alırken vücudumu temizlerim. yani, ekstra bir şekilde sıvı sabuna da para harcamamış olurum. yine, parfüm falan sevmiyorum. kendi kokumu seviyorum. temiz bir adam olduğum için ter kokmuyorum zaten.
kıyafet masrafları
12 tane kot pantolon, 4 tane kadife pantolon, 1 tane petrol mavisi takım elbise, 19 tane desensiz tişört, 7 tane kargo şort, 5 tane uzun kollu kapüşon, 3 tane pijama takımı, 2 tane kaban,12 tane boxer, 15 tane soket çorabım var. evden fazla dışarı çıkmadığım gibi, fazla da hareket etmediğim için kıyafetlerin eskimesi gibi bir söz konusu değil. olur da eskir veya bir yerleri yırtılırsa gider babaanneme veya anneme diktirir o şekilde kullanırım. yamalı falan diye gocunmam giyerim valla. yine, hesaplamalarıma göre kıyafetlerimi birbirleriyle değişik şekilde kombinlersem, tam tamına 879 gün boyunca değişik şeyleri aynı anda giyebiliyorum. modayı takip etmem, yeni sezon saçmalığı beni alakadar etmez. önemli olan götüm, taşağım görünmesin yeter. yine, kıyafetler eskimesin diye elimde yıkayacağım yavaşça.
sağlık masrafları
açık ve net yazacağım. kol gibi gss prim borcum var, yani hastalansam bile hastaneye gidemem. o parayı da ödemeyi düşünmüyorum. ancak, şöyle bir avantajım var: baba tarafında ne kolesterol, ne yüksek tansiyon, ne diyabet, ne kanser, ne kalp rahatsızlığı falan yok. affedersiniz domuz gibi bir gene sahibim ve dedem 93 yaşında. beni bırakın, 100 sene daha yaşarım diyor ya. en son hastalanıp doktora gittiğimde, sincan'da tanklar yürüyordu. hastalanmam öyle kolay bir şey değil. zaten az hareket etmem, günde 19 saat uyumam bana bu konuda avantaj sağlayacaktır. çünkü organlarım eskimeyecek, rölantide çalışacağı için vücudum, daha da uzun yaşayacağım.
olağandışı harcamalar
belki 5 senede bir canım muzlu rulo pasta çeker, belki şımarıklık yapıp kendimi tatmin eder ve duşta biraz daha fazla zaman geçiririm ve su parası fazla gelebilir. her şeyi öngöremeyebilirim. o yüzden olağandışı harcamalar altında her ay 100-150 lira bir yere para atacağım. zaten bu şımarıklıkları 5 senede bir yapabilme lüksüm olacağı için, takvimde işaretlerim. sıkıntı olacağını zannetmiyorum.
ısınma giderleri
yazın zaten ısınmaya ihtiyacım yok. balkona çıkarım ve mis gibi güneşin altında ısınırım. kışında zaten ısınmaya ihtiyacım olmayacak. çünkü camlara mukavva kaplayıp, kendimce soğuğu izole edecek bir yöntem geliştirdim. o yüzden doğalgazı kapattıracağım. ve yemekleri pişirmek için piknik tüpü kullanacağım. onun dışında sıcak su falan gereksiz şımarıklık.
zaruri harcamalar
böcek fobim var. ufak bir meyve sineği bile olsun, ay yazarken bile içim kamaştı ya. işte neyse, o lanet şeylerden korkuyorum ve tiksiniyorum. onlar için mecburen böcek ilacı alacağım. internetten nasıl yapılabileceğine dair videolar izledim ama neredeyse zehirleniyordum ve götüme ekstra hastane masrafı girecekti. böylesi daha ucuz olacağı için bunu alacağım bir de orman meyveli meyve yoğurdu seviyorum. her 6 ayda bir 3'lü paketlerinden alacağım galiba. her ne kadar saçma sapan mutfak harcaması yok desem de yazınca bu bağlılığım aklıma geldi. bundan ödün verebileceğimi hiç ama hiç zannetmiyorum.
bu durumda ilk 10 yıl içerisinde cebime giren aylık 5.146 liradan sadece ama sadece 400 lirasını harcayabiliyorum
diğer 10 yıl içerisinde de kafaca %25'lik enflasyon zammı uygularsak bu da diğer 10 yıl içerisinde her ay cebime giren 7.083 liradan 700 lira, diğer kalan 5 yıl içerisinde cebime giren aylık 8.750 liradan 1.200 lira gibi bir meblağ ediyor.
bırakın paranın yıllık faizini harcamayı, aylık faiz getirisinin %80'ini bile harcayamıyorum. hani yaşanamazdı, hani bu kadar para para mıydı, hani it oğlu itti? sizler, yok ibiza'ya gideyim, yok pizza kulesi'nde pizza yiyeyim derseniz yetmez tabii. ben, günde 19 saat uyuyarak, yılda sadece 29 defa dışarı çıkarak bu paranın faizini ana paranın üzerine koyduğum gibi 25 yıl çalışmadan yaşayacağım, 25 sene sonunda da ana para 2.458.988 türk lirası edecek. ahahahahah. işte o zaman bu parayı çatır çatır yerim. giderim, akçay'a oh paşalar gibi tatilimi yaparım. vay salatalıklar vay.