İkinci El Araba Satarken Alıcıyı Etkilemek İçin Kullanılan Kalıplaşmış Cümleler

İkinci el araba satın almak gerçekten aşırı stresli olaylardan biridir şu hayattaki. İyi bir araba bulabilmek, satıcıya güvenebilmek, ikna olabilmek cidden zor bir iştir. İşte tam bu noktada, biz alıcılar kendimizi rahat hissedebilelim diye satıcılar müthiş bir jargon oluşturmuşlar.
İkinci El Araba Satarken Alıcıyı Etkilemek İçin Kullanılan Kalıplaşmış Cümleler
iStock.com

- az yakar, çok kaçar!

aslında demek istenen: arabanın yakıt tasarrufu yaptığı anlatılmak istenmiş. "yakıt performansı yüksek" gibi elit bir cümle yerine, şiirsel bir anlatımla durumu özetlemiş. genelde dizel veya küçük arabalarda rastlanacak bir özelliktir. araç dizelse motor temizliği ve araç km'si önemlidir.

arabanın adı x'se:

- !!! diğer x'lerle kıyaslamayın, çok farklı bir araç !!!

aslında demek istenen: arabanın piyasaya göre, pahalı olduğunun farkındayım. bahanem yok.
gören de araba ışınlanabiliyor* sanır. hele bir soluklan yiğenim, sonra açıkla. de ki diğerleri şirket arabası, bunun tek kullanıcısı benim. arabayı daha düzgün kullandım, motoru suikaste girişmedim. bakımları falan yerli yerinde. hayır bu saydıklarımı yazan düzgün satıcılar var. ama bu adam arabaya gizemli, mistik bir hava katma, bu taktikle müşteri çekme çabasında.

- bu arabayı görmeden kararınızı vermeyin:

aslında demek istenen: bir ışınlanma vakası daha. arabanın mistik güçleri olduğuna inanan sahibi, aslında arabayı satmıyor; insanlığa armağan ediyor. bu tür satıcıların arabalarıyla bir kere de olsa sevişmeyi denediğini düşünüyorum.

- hacbek modeldir:

aslında demek istenen: araba hatchback demek istenmiş. (bu zevki yaşamak isteyenler google tr'den hacbek diye aratabilirler.)

- arabamızda pazarlık payı vardır.

aslında demek istenen: o kadar türk'üm ki araba satarken de bunu belli etme ihtiyacı duyuyorum. min 500, max 1500 tl daha düşük fiyata satarım. (bu rakamlara ulaşmak için 100 kişiyle görüştüm: yüzde 50 ilk anda kafadan 500 lira silerken, yüzde 50 250 ile başlayıp 500'e kolayca çıkıyor)

istetmesine dokunulmamıştır.

öncelikle şunu belirtmek lazım ki, kutsal bilgi kaynağım olmasaydı stepnenin bu hallere düştüğünü öğrenemezdim.
aslında demek istenen: 3'ün 5'in hesabını yapmaktayım haberiniz olsun. istetme yi bile sana satmaya çalışıyorum.

dikkatli olunmazsa satıcıların elinde oyuncak olmanız an meselesi.

(bkz: aile arabası)

station wagonu, sedanı geçtim hatchback arabalar için bu terimi kullananlar var. heralde direksiyonuna erkek eli değmemiş, satın alana straples gelinlik ve kırmızı kuşakla teslim ediliyor.

(bkz: garaj arabası)

nedense 150.000 kilometrede. heralde garajda sıkıntıdan bir ileri bir geri gittiği için kilometresi bu kadar yüksek.

(bkz: emsalsiz)

"arabayı öyle bir modifiye ettik ki üreten bile tanıyamaz. dev bir kıromobil."

kupon:

eşi benzeri olmayan, ya da az olan araba. genellikle amerikan arabaları için kullanırlar fakat mesela "hacım bu broadway'den türkiye'de sadece 3 tane mavi renkli var, bu da biri." gibi diyaloglarda da bol bol kullanılır. genel olarak palavradan ibarettir kupon araç muhabbeti.


komple boyanmış ama kazası yok:

meali, araba taklacı güvercinlere özenmiş ve iki takla atmış. biz de baştan aşağı boyattık ama kazası yoktur valla. genellikle "ben aldığımda araç pembe/eflatundu, rengini beğenmedim" gibi bahaneler üretilir.

full+full:

normalde bütün ekstra donanımları olan araçlara "full" denir, "full" donanım standarttır fakat eklenti yaptırabilirsiniz orjinal olarak. mesela ekstra hava yastığı(güvenlik paketi) sport jantlar (spor paketi) gibi. böyle durumda full+full olarak söyleniyor. genelde "abi şimdi normal full'de göstergeler fosforlu değilmiş, bir de bunların hava yastıkları en birinci kaliteymiş. benim kayınço x arabasının bursa'daki fabrikasında çalışıyor." gibi saçma sapan diyaloglarda geçer.

full+full+full:

genelde kartal gibi, şahin gibi, ya da toros gibi araçlarda denk geliyor. bu tür eski model araç kullananlar, araçlarını fabrika çıkışı full almışlarsa ve sonradan cd çalarlı teyp gibi aksesuarlar taktırmışsa full sayısı otomatikman artıyor.

örnek verecek olursak ;
standart şahin + cd çalar teyp = full+full
standart şahin + cd çalar teyp + sunny kolon seti + jant = full+full+full

kimi zaman bir yaşa daha girdiren jargondur.

"sürtünmeden tavan boyalı"

(bkz: taklacı güvercin)

bilgi : "50.000 tl hasar kaydı gözükmektedir. otoparkta başka bir aracın geri geri gelirken çarpması sonucu 2 kapısı ve çamurlukları serviste değişmiştir. servis kaskodan para almak için yüksek göstermiştir. başka bir sorunu yoktur"

meali: otobanda 200 le köklerken bariyerlere girdik. arabanın anası sikildi.

en agresif söylemi boya takıntısı olan aramasındır. arkadaş öyle bir tavır takınırlar ki bu adamlar, araba komple baştan aşağı boyanmış artık başına ne geldiyse, ama sen bunu sorarak sanki adamın anasına küfretmiş olursun.

alıcı: neden boyalı araba

satıcı: boya takıntısı olan aramasın kardeşim keyfe keder boyalı (bak lafa gel şimdi, adam diyor ki bir cumartesi günü evde otururken ne yapsam diye düşündüm gidip arabayı keyfekeder komple boyattım sanayide, sorma ama niye yaptım)

yani utanırsın o an kendinden lan ben ne kadar hayvan ne kadar pislik biriyim ki bu mükemmel adam ve araçta boyayı dert ediyorum diye. kendine gelirsin o an.

"bu arabayı bilen alır"

meali: lan biriniz alın şu arabayı, ikinci eli de yok götümde patladı aq.

ufak tefek çiziklerden dolayı tamamen boyalıdır.

meali : öyle taklalar attırdık öyle falsolar aldırdık ki anlatsam buradan aya köprü olur.
bana emlak piyasası/emlakçı jargonu ile benzerlikleri var gibi de gelmektedir bu arada.

(bkz: yeşillikler içinde)

(bkz: yakıt cimrisi)

genellikle az yakıyor diye el arabası gibi kullanıldığı için 200.000 kilometreye yaklaşan dizel arabalar için kullanılır. motor emekli olup bir sahil kasabasına taşındıktan sonra yakıta ihtiyaç duymuyor heralde.

(bkz: değişeni yoktur)

genellikle "sol ön çamurluk, kaporta, arka tampon, bagaj kapağı ve tavanda lokal boya vardır" şeklinde devam eder.

meali: araba şarampole yuvarlanıp 3 takla attı, ama sonra yeniden dört tekerlek üzerine düşünce biz ümidi kesmedik. yakıt deposu delindi, motor çatladı, sakız yapıştırdık.

(bkz: araç yürür durumdadır)

"bir kaza sonrasında arabanın sadece arkası değil önü de hatchback oldu, airbag'ler meksika dalgası yaparak açıldı sonra toplattık tabi. sizi noterden eve kadar götürür."

takas fiyatı farklıdır : takaslarsak benimki altın, sizinki çöp olur. maçanız yiyorsa takas teklif edin.

bayansanız kesinlikle ama kesinlikle üzgün bir ses tonu ile ;

- ticaretini yapmıyorum ki ben bu işin , ihtiyacım olmasa satar mıyım hiç güzelim arabamı.