1989'da Alaska'da Bir Çevre Felaketine Neden Olan Gemi: Exxon Valdez

24 Mart 1989 tarihinde Alaska yakınlarında kıyıya vuran Exxon Valdez gemisi, dünya tarihinin en büyük çevre felaketlerinden birine neden oldu.
1989'da Alaska'da Bir Çevre Felaketine Neden Olan Gemi: Exxon Valdez

exxon valdez, 24 mart 1989'da alaska yakınlarında sahile oturan petrol yüklü tankerin adı. bu kazada exxon valdez'in taşıdığı 36.000 ton ham petrol 1.700 km boyunca sahile yayılmış, yaklaşık 400.000 kuşun ölümüne, büyük bir çevre felaketine yol açmıştır. 

olayın amerika sahillerinde olması medyanın büyük ilgisine yol açmıştır. yüzlerce çevre gönüllüsü, üzerine petrol bulaşmış kuşları sıcak sularla yıkayarak onları ölümden kurtarmaya çalıştılar ama çabaları büyük oranda sonuçsuz kaldı.

exxon valdez kazası, büyük bir doğa katliamının sebebi oldu. bahsi geçen sahil kıyısında bugün bile bir ekosistem oluşamamıştır. anlatılana göre, kaza sırasında görevlilerden biri osas hastasıydı ve görev başında uyuklaması kazanın boyutunu arttıran en büyük etmendi.

(bkz: osas) (bkz: obstrüktif uyku apne sendromu)

1989 yılında alaska'da meydana gelen çevre felaketiyle ilgili, dünyanın en büyük petrol şirketi exxon mobil, 1994 yılında 5 milyar dolar tazminat ödemeye mahkum edilmiş, ancak bu ceza 1996 yılında federal temyiz mahkemesi tarafından yarıya indirilmişti. daha sonra haziran 2008'de yüksek mahkeme tazminatı azaltarak nihai ceza tutarını 507,5 milyon dolar olarak belirlemişti.


san franscisco kentindeki 9. temyiz mahkemesi, bu kararı onaylamakla kalmamış, 1996 yılından itibaren firmanın ceza nedeniyle ödemesi gereken faiz miktarını da 500 milyon dolar olarak belirlemiştir.

bu durumda exxon şirketi bu çevre felaketi ile ilgili olarak toplam 1 milyar doların üzerinde bir ceza ödeyecektir.

kaynak: cnnturk

exxon valdez kazası dünya tarihinin 28. büyük kazası olmasının yanı sıra yönetimsel açıdan da oldukça dikkat çekicidir. şirket yönetimi, operasyon ve iletişim arasındaki koordinasyonsuzluk yüzünden şirket imajı oldukça büyük yarlar almış, kurumun itibarı ise tabana çakılmıştır. iletişim ve kriz yönetimi açısından irdelendiğinde gelmiş geçmiş en kötü yönetim davranışlarından biri olarak addedilir. 


krize karşı oluşturulan teknik ekibin üstün mücadeleleri şirketin iletişimcileri tarafından basına yeterince yansıtılamamış; yerel toplum, hükümetler, ilgili çevrele ve sivil toplum kuruluşları yeterince bilgilendirilmemiştir. tüm dünyanın olay sonrası gözlerini diktiği şirketin ceo'su lawrence rawl yetersizliklerinin üzerine tuz biber ekercesine olay yerine hadisenin patlak vermesinden ancak iki hafta sonra gitmiştir. tüm bunlar ve ziyadesi tutumlar nedeniyle olay halen yönetim (özellikle de kriz yönetimi) konusunda okutulan derslerde ısrarla incelenen örneklerden olmaya devam etmektedir.