2000'lerde Tozu Dumana Katan Şarkıcı Avril Lavigne'e Ne Oldu?

Converse, kravat, eyeliner... Avril Lavigne bir dönemin gençlerinin ikonuydu ancak kariyeri fazla hızlı düşüşe geçti ve kayboldu gitti sanki... İşte kendisine ne olduğunu bu kariyer özetiyle anlayabilirsiniz. Buyrun.
2000'lerde Tozu Dumana Katan Şarkıcı Avril Lavigne'e Ne Oldu?

avril, kariyerinin en zayıf albüm dönemini geçiriyor

bunun nedeni aslında çok belli. avril ilk piyasaya girdiğinde oldukça ilgi gören birisiydi. kendi şahsına münhasır bir müziği vardı. o dönem kendisi dışında punk rock yapan yoktu. kaldı ki 2002 yılında bir röportajında "ben yeni zamanın sid vicious'u gibiyim. bu dönemde punk rock müzik yapan yok." demişti. complicated sk8er boi gibi hitleri oldu bu albümle. complicated haftalarca listelerde birinciliğini korudu. aykırı kişiliği o dönemin gençlerini kendine çekti.

diğer 2. albümü ise daha çok kendi dinleyenleri için yapılan bir albümdü ve çok fazla parlayan bir albüm olmadı. ama aynı kimliğini bu albümde de korudu (benim en sevdiğim albümlerdendir o ayrı). my happy ending, nobodys home mükemmel şarkılardır.

Avril Lavigne - Nobody's Home


şöyle bir gerçek var ki rock müzik kitlelere hitap eden bir müzik türüdür. pop müzik gibi her kesimin dinleyeceği bir tür değildir ve bir rockçı ile popçunun gördüğü ilgi aynı değildir. dünyaca ünlü rockçıların/ grupların 1 mr'a ulaşan nadir şarkıları vardır. yani demem o ki çok büyük kitleleri yoktur.

avril bundan sebeple olsa gerek 2002 yılında yaptığı punk rock müzik, 2007'de the best damn thingile biraz daha popa kaydı. ve takdir edersiniz ki avril o yıl en çok satan albümlerden birine imza attı. kaldı ki albümün çıkış single'ı girlfriend youtube'da ilk 100 milyon izlenmeye ulaşan şarkıdır. yani bu albüm onun en çok sevilen, satılan ve dinlenen albümü oldu.

her ne kadar punk rock müzikten çok kopmasa da bu albümle diğer ilk iki albümlerinin (let go, under my skin) dinleyici kitlesiyle üçüncü stüdyo albümünün dinleyici kitlesi çok farklıydı. avril müzik kariyerini baştan yarattı resmen. daha doğrusu hedef kitlesini değiştirdi.

bu albümdeki when youre gone (albümün en sağlam şarkısı) hot şarkıları da çokça beğenildi. çok bilinmeyen innocence benim en sevdiğim şarkılarından birisi.

Avril Lavigne - Innocence


bu albümden sonra evlendi-boşandı, bilmem ne oldu derken 2011 yılında goodbye lullaby adlı, rock müzikten iyice soyutlandığı bir albüm çıkardı.

Avril'ın ilk evliliği: Rockçı Deryck Whibley (2006-2010)

under my skin ve the best damn thing arasında olan bu albüm, öyle fazlaca ses getirmese de yine de wish you we here what the hell (smile) gibi oldukça dinlenebilir şarkılar yaptı. bu albümün diğerlerinden farkı biraz daha duygusal olması. letgo&ums ile aykırı, tbdt ile çılgın iken bu albümde duygusaldı.

daha sonra nickelback grubunun vokali ile evlendi (en iyi eş seçimi buydu). bu adamla olan birlikteliği müziğini etkiledi. kocasıyla yaptığı let me go şarkısı beşinci stüdyo albümü avril lavigne'nin tracklerinden biri.

bu beşinci albümde avril'ın tuhaf bir şekilde japonlara sempati beslemeye başladığını fark ediyoruz. mangalardan fırlamış bir klibe sahip rock n roll mu dersiniz, tuhaf japon dansçılarını oynattığı hello kitty mi dersiniz; eşeğin gözüne sabun kaçıran tracklerle doluydu.

ne eski, ne sonraki dinleyici kitlesinin dinleyeceği bir türde albümdü. hello kitty gibi rezalet bir şarkı o kadından nasıl çıktı, hala anlamış değilim. japon sevgisini göstermek için bu tarz bir saçmalığa gerek yoktu. catchy bir şarkı olduğu için 100m üzeri tıklanma aldı diye tahmin ediyorum. bir de ondan umut besleyen fanlardan. ama şunu biliyorum ki avril, artık eski avril değildi. belki özel, belki sudan sebeplerle müziğinin yönünü değiştirmişti.

bu albümde yayınladığı here's to never growing up pek de avril için gerçeği söylemiyor.

bu albümden sonra avril için çok zorlu dönem başladı

zira ölümcül bir mikrop olan lyme vücudunu sarmıştı. bu hastalık yüzünden müzik işlerini askıya almak zorunda kaldı ve hastalığıyla mücadeleye başladı. 2015 yılları gibi de hastalıkla mücadele ederken kocasından ayrılması işin tuzu biberi oldu. oradaki mevzuyu hala anlamış değilim... daha sonra kazasız belasız hastalığı atlattı ve albüm için kolları sıvadı. 2016 şubat ayında albüm gelecek dendi ama avril'ın albümü o yıl gelmedi. fanların hayal kırıklığı paha biçilemezdi çünkü verilen söz yerine getirilmedi. 3 yıldır gelmeyen albüm 2017'de gelmedi. 2018'de de gelmedi. geleceği söylendi ama gelmedi.

bu aralarda yeni bir teori ortaya atıldı: gerçek avril'ın öldüğü ve yerine başkasının geçip onun müziğini taklit ettiği yönünde...

bu iddiayı avril'ın pr ekibi mi çıkardı, başka insanlar tarafından çıkarıldı mı bilinmez ama ilk türlü olsaydı albüm erkenden çıkarıldı. zira avril'in ve menajerinin pek promo işlerinden anladığını zannetmiyorum. anlayan biri olsaydı o iddiaların ortasına albümü patlatır ve gerçeği ortaya çıkarırdı.

bir türlü gelmeyen albümün çıkış teklisinin 2018 sonlarında geleceği duyuruldu ve bu sayede herkes derin bir nefes aldı. yeni şarkıcıların, yeni müziklerin ortaya çıkmasıyla avril'ın popülerliği azalsa da kemik kitlesi hala onun altıncı stüdyo albümünü bekliyordu.

head above water teklisi çıktığı gibi gayet ilgi gördü. avril'ın ölüm ve hastalık ile mücadelesini spiritüel bir şekilde ele alan bu şarkı ve klip albüm hakkında küçük ipuçları verse de kendi halinde dinlenebilir ve güzel bir şarkıydı. ele aldığı konu itibarıyla avril'ın bir duasıydı bu şarkı.

ben şahsi görüşüme göre gayet güzel bir şarkı. zaten dediğim gibi, bu bir dua ve ele aldığı konu bambaşka. asıl eleştireceğim yer albümdeki diğer parçalar.

ikinci tekli olan tell me it's over rocktan uzaktan yakından alakası olmayan, avril gibi bir sanatçının üstünde eğrelti duran bir şarkı. kötü değil ama kalitelidir de diyemem. klip çok eski kafalı ve flash tvden çıkma gibi. biraz catchy bir şarkı olmasından mütevellit kendini dinletiyor.

dumb blonde şarkısı ise rapçi nicki minaj ile feat olan bir şarkı. tbdt dönemini en çok hatırlatan şarkı bu. gerçi avril'ın her albümünde bu tarz şarkılar oluyor genelde. girlfriend, what the hell, hello kitty vszamanında klibi çekilseydi 100m görürdü diye tahmin ediyorum.

üçüncü tekli olan ı fell in love with the devil ise haw ile beraber en iddialı şarkı. promosunun çok iyi yapılamamasından mütevellit, 10 milyon tıklanmada kaldı.

bir yerde okuduğuma göre avril'ın plak şirketi ona promo için pek olanak sağlamıyormuş

doğru mu bilemem ama öyle olmasa bile haw çok iddialı bir albüm değil. milyonların açıp dinlediği listelerin üst sıralarında gezecek türden bir albüm değil. avril'ın bir günlüğe duygularını anlatır gibi hayatını yaptığı müziğe yansıtmasının bir parçası. liste şarkıları yer almıyor içinde.

diğer şarkılar da alttan üstten bu şekilde zaten.

fanlar için en büyük hayal kırıklığı, 6 yıl bekletilen bir albümün bu kadar zayıf olması. daha ayakları yere basan bir avril görseydik bu albüm daha çok ses getirebilirdi. ben haw ve ifilwtd dışında bir şarkıyı playlist ime eklemedim.

avril bir daha albüm çıkarır mı bilinmez ama artık yaptığı yeniliklerin bir işe yaramasını bekliyorum

yeniliklerin bir neticesi olmalı. çok havada kalıyor yaptığı şeyler. her sanatçının ilk yaptığı işle son yaptığı iş aynı değildir lakin bir anda olduğu yerden kilometrelerce uzaklaşması insana "neden" diye sordurtuyor.

Avril, 2022'de yeni albümü Love Sux'ı yayınladı

love sux çok, çok güzel olmuş. tanıdığımız, bildiğimiz, çocukluğumuz avril'ı geri getiren albümdür bu.

love sux adlı 2022 çıkışlı albümünden özellikle bois lie, bite me ve love it when you hate me parçalarını beğendiğim ilk aşkım. bu albümdeki çoğu şarkıda sanki her an why’d you have to go and make things so complicated diycek gibi hissettiriyo.