4 Mayıs 1959 Günü CHP Lideri İsmet İnönü'ye Yapılan Linç Girişimi: Topkapı Olayları

Cumhuriyet Halk Partisi lideri İsmet İnönü, 4 Mayıs 1959 tarihinde İstanbul, Topkapı'da bir linç girişimine maruz kaldı. Tarihe Topkapı Olayları olarak geçen bu olayı hatırlıyoruz.
4 Mayıs 1959 Günü CHP Lideri İsmet İnönü'ye Yapılan Linç Girişimi: Topkapı Olayları

4 mayıs 1959 tarihinde topkapı'da ismet inönü'ye karşı düzenlenen linç-suikast girişimi olayı topkapı olayları olarak anılır.

uşak’ta taşlı  saldırıya uğradıktan sonra manisa'ya geçen ismet inönü, 1 mayıs 1959’da şöyle konuşmuştu:

“uşak’ta himaye altında istasyonda toplanan mütecavizler benim hayatıma kastetmek için harekete geçmişlerdir. muhalefet aleyhine ‘ehli salip’ isnadı ve ‘muhalefeti karınca gibi ezmek’ tavsiyesi gece sabaha kadar ankara’da tertiplenerek tatbikata konmuştur. azınlıkta olan iktidar, nihayet kaba kuvvetle bir dehşet idaresi kurarak vatandaşları insan haklarından mahrum yaşatmaya karar vermiş görünüyor.” .... “kanun yolundan çıkmış olanlar, hakları korumak kararında olan hür vatandaşlar karşısında mutlaka mağlup olacaklardır. vatandaşlarımıza hizmet uğrunda seve seve can vermeyi hayatımızın yüksek, şerefli son mükafatı saymaktayız.”

inönü'nün bu konuşması gazetelerde sansürlenmiş (boşluklar) hâlde yer buldu. inönü, manisa’dan izmir’e geçti. içişleri bakanı izmir'deki kongreleri iptal etti. 2 mayıs 1959’da izmir’de bazı dp’liler, chp yanlısı demokrat izmir gazetesi’ne saldırarak gazete binasını yaktılar. inönü, 4 mayıs 1959’da izmir’den uçakla istanbul’a geçti. inönü'yü karşılamak isteyen chp’liler hava alanı çevresine sokulmadılar..

uçaktan inen inönü otomobille istanbul'a doğru hareket eder. topkapı’ya geldikleri sırada yolu bir trafik müdürü tarafından kesilir. o anda inönü'nün otomobiline eli sopalı bir gurup hakaretlerle, küfürlerle saldırıya geçer. kapıları açmaya çalışırlar. camları kırarlar, otomobilin üstüne tırmanırlar. saldırganlar, “paşa öleceksin!.. tekbir getir!..” diye bağırırlarken orada bulunan polisler herhangi bir müdahalede bulunmazlar. tesadüfen oradan ekibiyle geçmekte olan binbaşı kenan bayraktar insiyatif alır ve az sayıda askeriyle olaya müdahale ederek inönü’nün yola devam etmesini sağlar. 

linç girişiminin fotoğrafları 54 yıl sonra tahkikat raporu'yla birlikte tbmm darbeleri araştırma komisyonu’na gönderilmişti. tahkikat raporu’nda olaylar şöyle anlatılmış:

3 mayıs 1959 günü istanbul belediye reisi ve dp başkanı kemal aygün, beykoz ilçe başkanı mehmet kaptan’ı telefonla arayarak, beykoz’daki resmi ve hususi fabrikaların işçilerinden ertesi gün topkapı’da inönü’yü hırpalamak için hazır bulundurulmalarını emir etmesi üzerine, aynı gece kaplan ve sebahattin genç fabrikaya gelerek müdürle temas etmiştir…. 300-400 kadar işçiyi saat 09.30-12.00 arasında topkapı’ya sevk ettikleri, personel şefliğinden mevcut işçi giriş ve çıkış kartları ile o güne ait izin tezkerelerinin tetkininden anlaşılmıştır.
topkapı’ya giden bu işçiler, taş ve sopalarla techiz edilerek lazım gelen tertibatı almışlar ve inönü surlardan girince mehmet kaptan’ın işareti üzerine arabaya hücum ederek taşlamaya başlamışlardır.

çok sayıda tanığın ifadesinin yer aldığı belgeler arasında. şişe cam fabrikası’nda dokumacı olarak çalışan ismail kayar’ın olaylarla ilgili şu ifadeleri dikkat çekiyor: “halk partisi teşkilatlarında çalışırdım. bu hadiseden bir gün önce inönü’ye suikast yapılacağını muhtelif yerlerden öğrendik. kontrol işlerine bizim fabrikadan başladım. necip oymaz’ın elinde bir listeyle fabrika içinde adam arıyordu. bu adamların topkapı’ya gittiğini zannediyorum… daha sonra topkapı’ya gittim. fatih ilçe başkanı (demokrat parti) topkapı surlarında taş toplatmaya başladı. ayrıca bu şahıs toplu bulunan bazı kimselere de şarap şişeleri (dolu) dağıtıyordu… halkın elinde çok sayıda döviz vardı. en galiz dövizler ise şişe cam fabrikası’ndan gelen işçilerin ellerindeydi…. bu ortamda inönü’nün arabası kalabalığın içine daldı. işçiler, ‘vurun makarios’a’ diye bağırıyordu. inönü’nün arabasına taş yağmuru başladı… bazı halk ise, ‘bizi buraya bunun için mi getirdiler, bu ne rezalet’ diyerek oradan ayrılmaya başladı.”

ismet inönü daha sonra taksim'de halka hitap etmek ister; ama, o bölgenin elektriğini keserler; ses sistemi çalışmadığı için konuşma gerçekleşemez. inönü'nün de belirttiği gibi saldırıların başbakan menderes'in "muhalefet ehli salip (haçlılar) gibi" ve cumhurbaşkanı bayar'ın "muhalefeti karınca gibi ezin" söylemlerinin etkisiyle yapıldığı bir gerçek. 

menderes'in örtülü ödeneğinden beslenen necip fazıl kısa kürek 8 mayıs 1959 tarihli “büyük doğu”da, “haksız bir taşın açtığı bere üstündeki minicik plaster ne demek? haklı bir güllenin yere sereceği leşi örtecek kocaman kefenden ne haber” diye yazacaktı.