4500 Yıllık Mısır Piramitlerinin İçine Liseli Gibi Adını Kazıyan Arkeolog: Giovanni Belzoni

1778-1823 arası yaşayan ünlü İtalyan Mısır bilimcisi Belzoni bir hırsız mı yoksa tutkulu bir kaşif mi? Adını sıraya kazıyan liseli gibi piramitlere adını kazıması ise başka bir konu... İnceliyoruz.
4500 Yıllık Mısır Piramitlerinin İçine Liseli Gibi Adını Kazıyan Arkeolog: Giovanni Belzoni

giovanni belzoni, gelmiş geçmiş en büyük mısır kâşifi

16 ekim 1817’de krallar vadisindeki en olağanüstü mezarlardan biri olan seti'nin mezarını keşfetmişti. bu en büyük firavun mezarı da onun inanılmaz keşiflerinden sadece biriydi. gize'de, kefren piramidinin gizli girişini keşfetti. güney'in ücra köşelerinde bir yamaca yontulmuş ve yüzlerce yıl boyunca kumlar altında gömülü kalmış dünyanın arkeolojik harikalarından biri, mısır'ın en olağanüstü tapınağı ebu simbel' i gün ışığına çıkardı. belzoni gittiği her yerde kendini büyük ramses’in (ramesses ii) ayak izlerini takip ederken buldu.


1778’de italya'nın padova kentinde doğan belzoni, birçok işte çalıştıktan sonra; mühendislik okudu. ingiltere'ye giderek bir sirkte kuvvet gösterileri yaptı. 1814 yılında ingiltere'den ayrılan belzoni, keşif yapma tutkusu ile karısı sarah ve hizmetkârı james ile birlikte kahire'ye gitti. orada bir süre sulama mühendisi olarak çalıştıktan sonra yine işsiz kaldı. belzoni 'yi bu zor durumdan kurtaran kişi yine bir kâşif olan burkhardt oldu.


o zamanlar "genç memnon" adı verilen büstün aslında 3000 küsur yıl önce yaşamış ve hüküm sürmüş firavun büyük ramses'in heykeli olduğu henüz bilinmiyordu. ramses ii, giovanni belzoni'nin yaşamını tamamen etkileyecekti. ingiliz konsolosu henry salt’ın koruması altında çalışmalarını sürdüren belzoni, kefren piramidi ve krallar vadisi’ni keşfetmeyi başardı.

Şu anda British Museum'da bulunan Ramses II'nin heykeli, götürülürken.

http://www.narmer.pl/kv/kv17en.htm

Bu tarihi eserlerin bir kısmını Avrupa'ya götürmesine dair bir yorum

kavalalı hanedanını da sayarsak mısır, 1882 yılına kadar osmanlı devleti'ne bağlı kaldı. osmanlı'nın ise firavunlar çağı ile ilgisi hiç olmadı. dolayısı ile o olmasa çaldığı söylenilen heykellerden bu güne hiçbir şey kalmayacaktı. ciddi düşünülürse yaptığı hırsızlığın ortak dünya mirasını kurtarmak olduğu rahatça anlaşılacaktır. belzoni yaptığı keşiflerden elde ettiklerinin tamamını yine keşiflerine yatırmış, bu uğurda son feda ettiği ise yaşamı olmuştur.

kendisi piramit, tapınak ve krallar vadisi mezarlarına 'belzoni was here' tarzı imzalar bırakmıştır