80 Yaşındayken Napolyon'u Yenilgiye Uğratan Osmanlı Komutanı: Cezzar Ahmet Paşa

Akka Kuşatması'nda, neredeyse 80'indeyken Napolyon Bonapart'a geçit vermeyen ve ona ilk mağlubiyetlerinden birini yaşatan ancak nedense pek bilinmeyen bu komutanı tanıyalım.
80 Yaşındayken Napolyon'u Yenilgiye Uğratan Osmanlı Komutanı: Cezzar Ahmet Paşa

Kimdir?

cezzar ahmet paşa, bosna'da doğdu. 23 nisan 1804'te akkâ'da öldü. napoléon bonaparte'a karşı akkâ kalesi'ni savunmasıyla ünlü osmanlı veziridir. sayda bölgesindeki çatışmaları yatıştırarak, çeyrek yüzyılı aşkın süre tam bir egemenlik kurmuştur. 1804'te ölümüne değin akkâ beylerbeyliği görevini sürdürmüştür.

Cezzar lakabı nereden geliyor?

cezzar, deve kasabı demektir.

ahmet paşa cidde yöresinde isyan eden bedevilere karşı savaşlara katıldı. abdullah bey'in isyancı bedeviler tarafından öldürülmesi sonucu onun yerine buhayre kaşifliğine getirildi. misilleme olarak 70 kadar bedevi'yi öldürdü. bu nedenle kendisine arapça'da "deve kasabı" manasına gelen cezzar lakabı takıldı. bulutkapan ali bey, ahmet paşa'nın isyanı bastırmadaki cesaretini beğenip kendisini beyleri arasına dahil etti.

Napolyon Bonapart ile karşılaşması

bu yaşlı kurt gündüzleri beylerbeyliği, geceleri de isyan eden bedevilerle vuruşmak için çete reisliği yapardı.

napolyon akka kalesine dayandığında cezzar paşa'ya şöyle bir mektup yazar: "işte kalenin surları önüne geldim. ihtiyar bir adamın kalan birkaç günlük ömrünü almak bana bir şey kazandırmaz. seninle savaşmak istemiyorum. benimle dost ol ve kaleyi bana teslim et."

cezzar paşa da mektubu şöyle cevaplar: "allah’a hamd olsun gücümüz yetiyor ve elimiz silah tutuyor. geri kalmış birkaç günlük ömrümüzü de küffar ile cenklerde geçiririz."

napolyon bu cevabı aldıktan sonra yanındakilere "anlaşıldı, bu ihtiyar birkaç günümüzü heba edecek ama merak etmeyin, iki gün sonra şehrin ortasındayız." der ama 64 günlük kuşatmadan bir sonuç alamaz. kuşatma sırasında cezzar paşa'ya bir elçi daha gönderir ama şu cevabı alır. "devlet bizi bu kaleyi teslim etmek için vezir yapmadı. ben cezzar ahmed paşa şehitlik mertebesine ulaşmadan bir karış toprak vermem."

bu cevaptan sonra iyice dellenen napolyon gece gündüz toplarla kaleyi dövdürür ama sonuç alamaz. sonra da geldiği gibi ülkesine döner.

Akra Kuşatması

Napolyon için bu mağlubiyetin önemi

enver paşa'nın napolyon olma kompleksi, napolyon'un da doğunun fatihi yani iskender olma kompleksi vardı. napolyon doğu üzerine yürüyerek ingiliz sömürgelerini fethettmek istemiş ve toulon limanından başlayan yolculuğunda malta, iskenderiye, kahire, suriye seferinde ise el ariş, gazze ve yafa'yı da işgal etmiş kuzeye ilerleyişinin önündeki engel akka kalesi ve cezzar ahmet paşa'nın ordusu olunca önce tatlı dille kaleyi teslim etmesini istemiş cezzar ahmet dede kaleyi vermeyince kaleyi günlerce toplarla dövmüş ancak kaleyi alamayarak geri çekilmiştir. bu askeri deha napolyon'un tarihteki ilk yenilgisidir.

İsrail'in kuzeyinde Akdeniz kıyısında bir şehir, Akka.

Kökenine dair bir teori

donald quartaert'in osmanlı imparatorluğu kitabında bu paşanın bir gulam (memlüklü esir) olduğu ve mısırlı ali bey'in yanında yetiştirildiği söylenir.

eskiden memlükler esir düşünce köle olarak pazarlarda satılır ve osmanlı'nın çeşitli yörelerinde hane halkı olarak yetenekli görülenler askeri ve siyasi anlamda yetiştirilirlermiş ve sonrasında azat edilen bu köleler kendi hanesini kurarlarmış. kaynaklarda cezzar paşa'nın boşnak olduğu söylense de bu kitaba göre aslı memlükmüş.

Dış basında Cezzar Paşa

bu paşa, boşnak kökenli, napolyon'un mısır'ı işgali sırasında osmanlı'nın sayda (sidon) eyaleti valisidir. dönemin avrupalıları şark dünyasıyla çok bir bağlantıları olmadığından napolyon'a karşı savaşması dolasıyla tanınmış, zaten kendi topraklarında da çok iyi bir şöhreti olmayan cezzar ahmet paşa'yı şark zorbalığının bir sembolü olarak yansıtmışlar, hakkında bayağı bir yazıp çizmişlerdir.

ingiliz gazeteci james silk buckingham hakkında şöyle demiş:

''he was a man famous for his personal strength, his ferocious courage, his cruelty, and his insatiable avarice, as well as for the great power which the active exertion of all these qualities together procured for him''